‘Direniş Çadırı’ yeniden kuruldu

ÖNDER Haber - Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarında, GELİ ve YLİ işyerlerinde çalışan enerji ve maden işçileri, Yatağan ve Milas’ta yeniden özelleştirme girişimlerine karşı her geçen gün mücadelelerini yükseltiyorlar. 15 Ocak 2013 tarihinde Yatağan’daki direniş çadırını zafer türküleri ve halaylarla sökerken, 2013 yılını Mücadele ve Direniş yılı ilan ederek, "Umarız bizi yönetenlerin aklı başına gelir de bizi bir daha test etmeye kalkmazlar… İnşallah bu çadırı bir daha kurdurmazlar" diyen maden ve enerji işçileri, dün saat 16’da Yatağan Termik Santralı önüne yeniden Direniş Çadırı kurdular. Bu sırada Tes-İş ve T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube yöneticileri tarafından şu açıklama yapıldı..   Görüyoruz ki  bizi yönetenler, halâ Yatağanın geçilmez olduğunu anlayamamışlar… İşte onurlu tarihi yeniden yazmak için buradayız. Direniş çadırımızı kurarak, direnişimizi büyütmek için 24 saat nöbet tutacağız, tüm ülkeyi Yatağan ve direniş alanı  yapma kararı aldık. Direnmeye karar vermek, zafere atılan ilk adımdır. Direnmeye başlamak, zafere biraz daha yaklaştırır insanı. Bir direnişte hiçbir şey kendiliğinden olmaz. Her şey yoğun bir emeğin, göze alınan bedellerin ürünüdür. Yatağan ve Milastan sonra Muğla Sınırsızlık Meydanında, Bodrum’da ve Turgutreis’te imza kampanyalarımız devam ediyor. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece, haklıyız, güçlüyüz, biz kazanacağız…Gün birlik ve mücadele zamanıdır… Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarında  çalışan TES-İŞ ve MADEN-İŞ üyeleri tek bir vücut, tek bir yürek olarak yıllardır ÖZELLEŞTİRMEYE karşı vermiş  oldukları mücadeleden bugünde, yarında asla taviz vermeyecektir. Bizler yıllardır enerjide özelleştirmenin halkımız için pahalı elektrik olduğunu, ülkemiz açısından belirsizlik, karanlık olduğunu, hatta vatana ihanet olduğunu haykırıyoruz… Enerji ve Maden İşçileri olarak, ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ düşüncesiyle hareket ettiğimiz sürece, işimiz, aşımız, geleceğimiz için, en önemlisi ülkemiz için, hep birlikte kuracağımız barikatlarımızla ve üretimden gelen gücümüzle onurlu tarihi yeniden yazacağımıza inanıyoruz. Çünkü bizim, emeğimizden başka satacak, zincirlerimizden başka kaybedecek hiç bir şeyimiz yok. Arkadaşlar geldiğimiz yer sözün bittiği yerdir. Gemileri yaktık… Geri dönüş yok... Ne bedel ödenecekse ödemeye hazırız. Bizim işyerlerimiz satılık değil…! Buna asla izin vermeyeceğiz. Santrallerimizin, madenlerimizin sahipsiz olmadığını bir kez daha dosta, düşmana göstermek için buradayız. Bu işyerleri kâr ediyorsa, bu işyerleri her yıl vergi rekortmeni olarak devlete vergi veriyorsa bizlerin sayesinde arkadaşlar. Bizler üretiyoruz. Bizlerin emeği, bizlerin alınteri, bizlerin çabası gayreti sonucudur. Siyasi iktidar Termik Santrallerimizi ve Maden ocaklarımızı yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmekten derhal vazgeçmelidir. Çünkü satacakları babalarının malı değil, Devlete emanet edilmiş Milletin malıdır… Bize bu işyerleri miras kalmadı, onları çocuklarımızdan ödünç aldık…! Satacağız dedikleri santrallerde halâ trilyonlarca liralık büyük yatırım ve ihaleler yaparak özel sektöre yaranma telaşındalar. Gücünüzü, gücümüzü dosta düşmana gösterelim. İşçilerin gücünün sadece işyerlerinde değil, sadece meydanlarda değil sandıkta da göstereceğiz. Siyasi iktidara buradan sesleniyoruz. Emeğimizle oynamayın. Bu bizim sonumuz olursa sizin de sonunuz olur diyoruz. Onurumuz, işimiz, aşımız, geleceğimiz, ülkemiz için savaşsa savaş diyoruz… Buradan bizlere her zaman destek veren halkımıza, tüm sendikalara, özellikle  TÜRK-İŞ’e çağrıda bulunuyoruz. İşçi sınıfının üzerindeki ölü toprağını kaldırmak için sizleri YATAĞAN’a davet ediyoruz. Gelin bu direnişe güç verin, gelin işçi sınıfının birlik beraberlik ve dayanışmasına öncülük edin. Destek verin, omuz verin güç verin, her yeri Yatağan yapalım.