Erkan Baş : “Hayatımızın gidişatına kendimiz karar vermek için örgütleneceğiz”

Erkan Baş’ın Halk İçin Ekonomi Paketi’nin halka tanıtılması kapsamında tüm Türkiye’de başladığı buluşmaların ikincisi Pazar günü Muğla’da Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Açılışını Türkiye İşçi Partisi Muğla İl Başkanı Pınar Göktürk Ormanlar’ın yaptığı buluşmada Genel Başkanı’nın yanı sıra parti meclisi üyesi İrfan Değirmenci ve Muğla Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekoloji sorumlusu Neşe Tuncer konuşmacı olarak yer aldı. Muğla’nın çeşitli ilçelerinden partililerin yanı sıra, gençlik, kadın ve çevre örgütü temsilcilerinin yer aldığı buluşmaya Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da katılım gösterdi.

“Emekçi siyasete en güçlü biçimde müdahale etmeli”

Konuşmasına örgütlenmenin ve bir arada olmanın önemini vurgulayarak başlayan Erkan Baş “Bugün Türkiye’de en önemli şey halkın yan yana gelmesi. Bizim aklımızı, vicdanlarımızı ortaklaştırmaya ihtiyacımız var. Vatandaşı siyasetin dışına itmek istiyorlar. Köklü bir değişime, dönüşüme ihtiyacımız var. Bunun yolu da siyasete emekçilerin en güçlü biçimde müdahale etmesinden geçiyor. Ülkede siyasetin düzeni tamamen bunu engellemek üzerine kurulmuş durumda. Bizim izlememizi istiyorlar. Nefes alışverişimize kadar her şeyimize siyaset karar veriyorken bize “siyaset pis iş bulaşmayayım” ı aşılıyorlar. Biz de siyaseti pis adamlara, pis kadınlara bırakıyoruz. Herkes göklerden bir kurtarıcı bekliyor. Bu ülkeyi bir kahraman kurtarmayacak. Bizim “biz bu gidişata el koyuyoruz” dememiz gerekiyor. Bunun da tek yolu var: örgütlenmek! Mahallemizde, evimizde, işimizde örgütleneceğiz ve hayatımızın gidişatına kendimiz karar vereceğiz. Değiştirebiliriz bizde bu güç bu irade var” dedi.

Ortada bir çürüme söz konusu olduğunu; bayağılığın, sığlığın yaygınlaştığını vurgulayan TİP Genel Başkanı bunun karşısında doğrunun ve haklının aynı zamanda güçlü olması gerektiğinin altını çizdi. Baş “ Karşımızda bin tane yalan var bunların karşısına bir tane güçlü doğru geçerse tüm  yalanlar tuzla buz olur. Biz bunu yapabiliriz. Halk bunu yapabilir.  Gerçeği yaymanın tek yolu bu. Komşumuzla, sıra arkadaşımızla, iş arkadaşımızla kolkola girersek bunu yapabiliriz” dedi.

Halk İçin Ekonomi Paketi, halkın ekonomik sorunlarının çözülmesinin mümkün olduğunu gösteriyor

Ekran Baş ülkede bilimin yol göstericiliğine ihtiyacımız olduğunun altını çizerek Türkiye İşçi Partisinin bilim kurulunun herkesin anlayacağı şekilde ve bilimsel olarak ekonomik sorunların nasıl çözüleceğini sadeleştirerek anlatmayı hedeflediğini belirtti ve şöyle ekledi “Örneğin yeni doğan çetesinin özel hastane gerçeğinin bir sonucu olduğunu anlatmamız gerekiyor. Sağlığı alınır satılır bir şey haline getirmelerinin bir sonucudur. Saray rejimi beceriksiz değil. En zengin yüzde beş gittikçe daha zengin oluyor. Bu nasıl beceriksizlik?  Hayır beceriksiz değiller. Onlar bir tercih yapıyorlar. Bilerek isteyerek birilerini zengin etmek için bizi yoksullaştırıyorlar.

Biz HEP’le eğer halk açısından ekonomik sorunların çözülmesi istenirse ne kadar kolay olduğunu göstermek istiyoruz.”

HEP’in özeti “hepsini geri alma zamanı”

Konuşmasında umutsuz olmaya hakkımız olmadığını vurgulayan Türkiye İşçi Partisi Parti Meclisi Üyesi İrfan Değirmenci’yse “ Son 1 hafta içinde yaşananları düşününce  bile bize “ sesiniz çıkmayacak” demeye çalıştıklarını görüyorum. Umut birlikteliğimizde. Umudumu koruyarak buraya geldim. Tarihin bir kırılma anındayız. Ya bizler, yaşamdan yana olanlar kazanacak ya da yol yaptık diyenler.  İnsanlar “Her yerde direniş var nereye yetişeceğiz?” diyorlar” . Heryere yetişeceğiz. Artık savunmada kalma zamanı değil. Artık eşimizi dostumuzu komşularımızı ikna ederek sayımızı iki katına çıkararak her yere yetişme zamanı” dedi.  

HEP’i tek cümleyle “şimdi hepsini geri alma zamanı” diye özetleyen Değimenci “ Direnmek için önce birbirimize sonra ülkemize sahip çıkmak zorundayız.  Kararlıyız bizden çalınanları geri alacağız” dedi.

“Ekonomik değerler, sosyal adalet ve doğal yaşamın ilişkisini görüp refah için bütüncül bir yaklaşım ortaya koymak gerekiyor”

Muğla’da rantın yarattığı yıkımın altını çizen TİP Muğla Yönetim Kurulu Üyesi ve Ekoloji Sorumlusu Neşe Tuncer “ Bir çoklu kriz çağındayız. Hep krizlerden söz ediyoruz. İklim krizi, ekonomik kriz, gıda krizi, yargı krizi, demokrasi krizi. Ama bunların ilişkisini tam da anlamıyoruz onun için bütüne bakabilecek ve çözüm üretecek yaklaşımlara ihtiyacımız var” dedi. Muğla’nın tüm ilçelerinde su, orman, deniz, kıyılar, tarım alanları ve zeytinlikler, tarihi ve doğal alanlar özelleştirmeler, madencilik faaliyetleri, HES, RES, GES gibi projelerle halkın elinden alındığını vurgulayan Tuncer konuşmasını şöyle sürdürdü “Doğal SİT alanlarının derecelerinin düşürülmesiyle yeni rant alanları yaratılıyor. Kamu bütçesinin bizden nasıl çalınıp saray rejiminin çetelerine aktarıldığını, Türkiye’de inşaat ve madencilik sektörü gibi, enerji sektörünün de bir sermaye transfer aracı olmasının tüm örneklerini de Muğla’da görüyoruz.

Refah ve kalkınma kavramlarını hep rakamlarla ifade ediyoruz. Oysa sadece ekonomik değerler değil, sosyal adaletin sağlanması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda güvenliği, biyoçeşitlilik kaybının önlenmesi ve doğal yaşam alanlarının korunmasının da birbirleriyle nasıl bir ilişki içinde olduklarını anlayarak kalkınma ve refah için bütüncül bir yaklaşım ortaya koymak gerekiyor.

Yok ediş projeleri toprağımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı elimizden alırken, yaşam alanları sermayeye peşkeş çekilirken, gıda güvenliğimiz tehlike altında ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız ihlal edilirken, bu yok oluşun bedelini biz hepimiz, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor.

Ama biliyoruz ki, onlar gidecek biz kalacağız, HEPSİNİ Geri alacağız!”