“Evren’den Erdoğan’a değişen bir şey yok!”

ÖNDER Haber - CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, 12 Eylül 1980 darbesinin 33’üncü yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, 12 Eylül faşizmi koşullarında ve AKP hükümetinin uygulamalarıyla ülkemiz tablosunu kıyaslayarak, "12 Eylül 1980 darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanmaktadır. Bugün tutuksuz 123, tutuklu olarak ise 64 gazeteci terör suçlamasıyla yargılanmaktadır. CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir’in açıklaması şöyle.. 12 Eylül darbesi, 100 binlerce kişinin tutuklanarak, bir çoğunun ömür boyu hapse mahkum edildiği, 517 vatandaşımız hakkında idam kararının verildiği, 50 yurttaşımızın idam edildiği, karakollarda ve cezaevlerinde işkencelerin hüküm sürdüğü, karanlık ve faşist bir dönemdir. Bugün, 12 Eylül zihniyetinden ve yasalarından kurtulmayı dilinden düşürmeyen AKP İktidarı, bu darbe ürünü kurumların ve yasaların arkasına sığınmaktadır. 12 Eylül 1980 darbesi döneminde 31 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de şu an darbe döneminden bile daha vahim bir durum yaşanmaktadır. Bugün tutuksuz 123, tutuklu olarak ise 64 gazeteci terör suçlamasıyla yargılanmaktadır. AKP iktidarı, susturulmuş ve hak aramaktan korkan toplum ve medya istemektedir. Suriye için savaş çığırtkanlığı yaparken, yurttaşlarımızın geleceğini ve hayatını hiçe saymaktadır. Bugün herhangi bir savaş durumunda, 5 bin kişinin ölmesi ihtimalini de görmezden gelmektedir. 12 Eylül’deki tanklı, üniformalı bir faşizm döneminden, bugün Başbakanın yürütmeyi, yasamayı, yargıyı kontrol ettiği, öğrencilere, medyaya baskı uyguladığı ve sivil dayatmanın yaşamın her alanında yaşandığı sivil, otoriter, baskıcı bir döneme geldik.  Ne yazık ki,  12 Eylül 1980 Kenan Evren’inden, 2013 Recep Tayyip Erdoğan’ına, değişen bir durum yoktur. Son yıllarda tıpkı darbe döneminde olduğu gibi sendikacıların, gazetecilerin, öğrencilerin evlerine yapılan baskınlar, tutuklamalar yapılması, yurt genelindeki Gezi Parkı eylemlerinde olduğu gibi haklarını aramak isteyen yurttaşlarımızın biber gazı, polis copları, plastik mermiler ve kimyasal maddeli su sıkan tomalarla susturulmaya çalışılması, gözaltına alınıp tutuklanması, 12 Eylül 1980 düzeninin bugün AKP eliyle devam ettirildiğinin somut kanıtlarıdır. 12 Eylül faşizmi sonrası, yaşamını, ailesini, işini, geleceğini kaybedenleri saygıyla anıyor; demokrasinin tam egemen olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti dileğiyle saygılarımı sunuyorum.