Fizik nasıl kurtulur?

Prof

Fizik nasıl kurtulur?
Prof. Dr. Kemal KOCABAŞ Yıllık izindeyim, havalar da çok sıcak… Temmuz ayı sonunda 2013-ÖSYS yerleştirme sonuçları açıklandı. Çalışmakta olduğum Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümüne kaç öğrencinin yerleştiğini merak ederek, YÖK’ün internet sayfasında verilen tabloları inceledim. Tüm bu incelemeler sonucunda yazının başlığı ortaya çıktı… Bizim üniversitenin fizik bölümüne verilen 28 kontenjana 8 öğrenci yerleşmişti… Geçen yıl bu rakam 65 kontenjana karşılık 4 idi. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi yerleştirme sonuçlarına  baktığımda, birinci ve ikinci öğretime toplam 410 öğrenci yerleşmişti. Boş yoktu. Ülke geneline baktığımda, son dört yılda Fizik bölümlerine yerleşen öğrenci sayısı 4500’den sırasıyla 1500, 550 ve bu yıl da 300 civarındaydı. İlahiyat Fakültelerinde ise sayı son dört yılda 1500’den yaklaşık 15 bine çıkıyordu… Bu önemli bir sonuç.  Bir trenin makas değiştirmesi gibi… Sonuçlar; çocuklarımızın  temel bilimlerden, ülkenin düşünsel anlamda akıl ve bilimden uzaklaşmakta olduğunu göstermesi anlamında çarpıcıydı. 2012 yılında ilk yerleştirmelerde boş kalan kontenjan sayısı 80 bin 228 iken, bu sayının 2013 yılı için 109 bin 189'a çıktığı,     Devlet üniversitelerindeki boş kalan kontenjan sayısının da  51 bin 321'den 75 bin 778'e çıktığı YÖK web sayfasındaki istatistiklerden anlaşılmaktadır. Diğer üniversitelere baktığımızda, tüm İlahiyat Fakültelerinin kontenjanlarını tümüyle doldurduğu görülmektedir. Fizik Bölümleri penceresinden baktığımızda  Bolu İzzet Baysal Ün. 21/4, Antalya Akdeniz Ün. 21/7,  Anadolu Ün. 21/9, Ankara Ün. 21/19, Erzurum Atatürk Ün. 21/0, Balıkesir Ün. 21/2, Manisa Celal Bayar Ün. 21/0, Sivas Cumhuriyet Ün. 21/0, Çanakkale Onsekiz Mart Ün. 21/1, Adana Çukurova Ün. 21/4, Ege Üni. 31/23, Kayseri Erciyes Ün. 21/3, Harran Ün. 21/0, Eskişehir Osmangazi Ün. 21/4, Fırat Ün. 21/1, Gazi Ün. 21/13, Muğla Ün. 21/0, İzmir Yüksek Teknoloji Teknoloji Ün. 36/17, Gebze Yüksek  Teknoloji  Ün. 21/7, Pamukkale Ün. 21/0, Uludağ Ün. 31/11, Van Yüzüncü Yıl Ün. 21/3 öğrenci yerleşmiş. Tüm kontenjanlarını dolduran fizik bölümleri ise; Yıldız Teknik Ün. 72/72, ODTÜ 93/93, İstanbul Ün. 82/82 olarak görülmektedir. YÖK geçen yılki sonuçları değerlendirerek pek çok fizik bölümüne bu yıl kontenjan vermedi. Çoğu ikinci öğretimleri kapattı. Bunun dışında Eğitim Fakültelerindeki Fizik, Kimya, Matematik, Biyoloji öğretmenliklerini, Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe Grubu öğretmenliklerini kaldırdı. Tüm bu önlemlere rağmen tablo bu. Çocuklarımız temel bilimlerden  uzaklaşıyorlar… Kimya ve biyolojide de benzer gerilemeler görülmektedir. Sonuçları "büyük bir fiyasko" olarak değerlendiren Prof. Dr. Adnan Gümüş "Yanlış Planlama ve Yapısal Sorunlar Palyatif Çözülemez: Fen Fakülteleri Sorunu"  başlıklı makalesinde  Çukurova Üniversitesi Fen Fakültesindeki yerleştirmeleri "İstatistik (2012) 82/82, (2013) ise 82/53, İkinci Öğretimde ise  (2012)  82/59, (2013) ‘de 72/4  öğrenci yerleşmiştir. Biyoloji (2012) 82/43, (2013) ikinci öğretimi kapatmasına rağmen 62/42 öğrenci yerleşmiştir. Fizik (2012) 93/2, (2013)  21/4  öğrenci yerleşmiştir. Matematik  (2012)  82/82 ve (2013)  62/62, ikinci öğretim (2012) 82/45  ve (2013)’de  41/41 olarak kontenjan düşürerek boşluğu doldurabilmiştir" değerlendirmesini yapmaktadır. Gümüş, yazısında "Aydınlanma, bilim, araştırma veya mezunlarına meslek edindirmede karşılık bulamayan tüm programlar yeniden gözden geçirilmeli, plansız şekilde açılan program, fakülte ve üniversiteler yeniden toparlanmalıdır" önerisini de yapmaktadır. Temel Bilimler, bir ülkenin geleceğidir. Bir ülkenin gelişmişliği, bilimsel ve teknoloji üretimi için "Temel Bilimler" yaşamsal önemdedir. Matematik, fizik, kimya ve biyolojideki bilimsel bilgi üretimi,  bilim ve teknolojideki gelişmelerin  temelidir. Temel bilimsiz üniversite ve araştırma düşünülemez. Türkiye pozitif bilimlerden asla kopmamalıdır. Koparsa dünya ülkesi olamaz. Ortadoğu’nun karanlık sularında debelenir.  Ülkedeki genel siyasal atmosferi, bilim dışı eğilimler üretiyor. Bu Ramazan ayında  Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir doçent, kalp cerrahisinde kullanılan malzemelerin "haram materyallerden" yapıldığını öne sürebiliyor, TUBİTAK evrensel-bilimsel evrim teorisine pencerelerini kapayabiliyor… Bu örnekler pek çok… Son on yılda siyasal iktidarın  eğitimi piyasalaştırdığı, dinselleştirdiği çok açık. İlahiyat Fakülteleri, İmam Hatip Liselerinin kontenjanlarının artması sadece küçük veriler-göstergeler. Siyasal iktidarın bu kontenjanları arttırarak sadece din adamı yetiştirme amacı olmadığı da ortada. Kamu bürokrasisinin tüm basamaklarında günümüzde yer bulmak için İmam Hatip ve İlahiyat çıkışlı olmanın önemli bir bonservis olduğu gerçeği yadsınamaz. Yoğun, yaygın din adamı yetiştirme  politikalarıyla, Türkiye bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yoğun yaşandığı bir dünyada yer alabilir mi? Bu sorunun yanıtı kesinlikle hayırdır… Bir arka bahçe yaratmak, ülkenin geleceğini formatlamak, toplum mühendisliği adına bunlar  yapılıyor. Ülkedeki eğitim sisteminin niteliğini tümüyle kaybetmesi, nitelikli öğretmenin yetiştirilememesi de bu sonuçların doğmasında önemli parametrelerdir. Bu iki temel problem nedeniyle  liselerde öğrenciler yoğun bir şekilde fen bilimlerden kaçmaktadır. Orta öğretim, öğrencilerde temel bilimlere yönelik  farkındalık yaratamamaktadır. YÖK’ün yanlış planlamaları, popülizm, artan vakıf üniversiteleri sayısı, mutlak gelecek kaygısı bu sonuçları doğurmaktadır. O nedenle üniversiteler ve YÖK bu konuda çok acil, radikal önlemler alarak bu sorunun çözümünü aramalıdırlar. Temel bilimler ve fizik, doğayı anlamayı, doğa-madde ilişkilerini deneyle, gözlemle sistematik bilgiye dönüştürmeyi amaçlar. Hep "neden, niçin, nasıl" sorularını sorar. Bu soruların sorulmadığı bir ortamda bilim olamaz. Sorun yaşamsaldır. Eğitimin tüm süreçleri tekrar tekrar irdelenerek, okullardaki niteliği arttırarak, temel bilimlerden  mezun öğrencilere AR-Ge’lerde iş olanakları üreterek, pozitif ayrımcı istihdam politikalarıyla sorunun çözümü tartışılmalıdır.  Bu kez  Asiye için değil fizik için "Fizik nasıl kurtulur?" sorusunu sormalıyız.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık