“Gerçekleri asla örtbas edemezsiniz”

Oktay ÇAYIRLI –

“Gerçekleri asla örtbas edemezsiniz”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi tarafından Temmuz ayı içerisinde görevden alınan Mehmet Çayırlı başkanlığındaki MHP Milas İlçe örgütünün, geçtiğimiz hafta ilçemize gelen MHP Muğla İl Başkanı Mehmet Korkmaz’ın yapmış olduğu açıklama ile Mimar Cengiz Özkaya başkanlığında yeniden yapılandırıldığı açıklanmıştı… İl Başkanı Korkmaz’ın, yeni yönetimi tanıttığı sırada eski yönetimin feshiyle ilgili bazı iddialarda bulunarak “eski ilçe yönetimimiz çalışmalarında başarılıydı. Ama bazı fitne, fesatla uğraşan kişiler arkadaşlarımızı birbirinden ayırdı. Yönetim içinde üçe dörde bölündüler” demişti... Korkmaz’ın açıklamaları üzerine eski ilçe yönetimi önceki gün bir araya gelerek “Birlik, Beraberlik, Kardeşlik, Dayanışma ve Kaynaşma Sohbet Toplantısı” adı altında bir etkinlik düzenlediler… Etkinlikte konuşma yapan eski Başkan Çayırlı, “Bizleri görevden almak için zaten bahane arıyorlardı. Sonuç olarak aradıkları bahaneyi kurultaya gitmek olarak bulmuş oldular. Sonrasını sizler de biliyorsunuz. Bizimle birlikte Muğla genelindeki 10 ilçe teşkilatı kurultaya gitti, 7’si görevden alındı, 3’ü eli kulağında görevden alınacaklar. Her ne kadar onlar yönetimler feshedildi dese de yapılanlar bir görevden alma operasyonu olup, demokrasi adına çok çirkin ve korkakça bir davranıştır” dedi…

 

“Birlik, Beraberlik, Kardeşlik, Dayanışma ve Kaynaşma Sohbet Toplantısı”

Mehmet Çayırlı başkanlığındaki MHP Milas İlçe Teşkilatı’nın eski yönetim kurulu üyeleri önceki gün Beçin’de bulunan Kafe Mola’da bir araya geldi. Partili belediye meclis üyeleri ile bazı partililerin de katıldığı “Birlik, Beraberlik, Kardeşlik, Dayanışma ve Kaynaşma Sohbet Toplantısı” yönetim kurulu üyesi Ahmet Yanıkoğlu’nun eski yönetimde yeralan isimleri tek tek tanıtmasıyla başladı.

Daha sonra ise eski İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı söz alarak 18 aylık görev süreleri boyunca yaptıkları çalışmaları ve yaşadıkları sorunları ayrıntılı bir şekilde açıklayarak süreci değerlendirdi.

 

“Biz biliyoruz ki, siyaset insan kazanma sanatıdır”

31 Ocak 2015 tarihinde Milaslı delegenin teveccühü ile kendisinin ve arkadaşlarının yönetim kurulu olarak göreve geldiğini belirten Çayırlı, “İlçe kongresi günü bazı fitne-fesat ve partimizin büyümesini istemeyen şer odakları, daha ilk gün, yönetim kurulu aday listemde yer alan İlhan Şimşek, Volkan Yalçınkaya, Levent Tavaslı, Ruşen Bilgin, Ahmet Yanıkoğlu ve Can Helvacıoğlu yönetim kurulu adaylarımı ‘Tüzüğümüz gereği üye olmadıkları gerekçesi’ ile Eski İl Genel Meclis Üyesi Mehmet Kocabaş imzası ile divana dilekçe vererek düşürmüşlerdir. Yasal çerçevede bu davranış hukuki olsa da, siyasi etik ve ahlak gereği Milas tarihinde ilk kez yaşanmıştır. Biz biliyoruz ki siyaset insan kazanma sanatıdır. Divan başkanı Sayın Milletvekili Mehmet Erdoğan Bey ile sayın İl Başkanı Mehmet Korkmaz Bey buna göz yummuşlardır. Sayın Mehmet Kocabaş’ın partimize ne kadar zarar verdiğini biz değil taban söylemektedir. Daha 2014 yerel seçimlerinde basına verdiği demeç halâ hafızalarımızdadır. Bizi üzen ise, böyle bir açıklamanın ardından o zamanki mevut atanmış İlçe Başkanı sayın Murat Yıldırım, İl Başkanı Mehmet Korkmaz ve sayın İl Disiplin Kurulu Üyeleri, sayın Mehmet Kocabaş hakkında hiçbir işlem yapmamıştır. İlçe Başkanlığını 6 Şubat 2015 tarihinde devir teslim aldık. Partimizi maalesef 11 aylık kirası ödenmemiş, elektrik, telefon, internet ve suyu kesilmiş olarak bulduk. Resmi anlamda 7 bin 374 TL borç devralsak da, ilerleyen süreçte bu borcun 13 bin TL olduğunu gördük ve ödedik. Biz ise 8 Ağustos 2016 tarihinde örgütümüzü bin 375 TL borç ile devrettik. O tarihten görevden alındığımız güne kadar tüm üyelerimiz arasında hiçbir ayırım yapmaksızın iç barışı sağlamaya, her anlamda birlik ve beraberliği tesis etmeye çalıştık. Uzun yıllar boyunca partiye gelmeyenleri davet ederek, eski ülkücü ağabeylerimizi tekrar kazandık. Milliyetçi Hareket Partisi’ni kamuoyu nezdinde de en iyi şekilde temsil etmeye, yönetim ve çalışma gruplarımızla başarmaya çalıştık. 7 Haziran seçimlerinde ortalama 100 kişilik çalışma grubu oluşturduk. Aday ve ben haricinde 4 - 5 ekip başları oluşturduk. 7 Haziran seçimlerinde adayımız listenin 5’inci sırasında olmasına rağmen, CHP’nin birinci, AKP’nin adayı ise ikinci sırada olduğu ortamda mücadele ederek, % 16.3 olan oyumuzu % 21.20’ye çıkarma başarısını gösterdik. Unutulmamalıdır ki, seçimde elde edilen başarı ya da başarısızlık, tek başına adaylara veya teşkilatlara yüklenemez. Siyasi çalışmalar bir bütün olarak değerlendirilir. Partimiz açısından Milas'ta, hem yerel bazda hem de genel seçimler bazında rekor kırdık. Muğla ilinde ise en yüksek oyu Milas olarak biz aldık. 7 Haziran sonrası tüm ilçe teşkilatlarından, nasıl başarılı oluruz amaçlı Genel Merkezimiz tarafından rapor istendi. Yönetim kurulu olarak 33 maddelik rapor hazırlayarak, birini genel merkeze birini il başkanlığına gönderdik. Ancak alınan kararlara bakıldığı vakit raporumuz dikkate alınmadığı görülmüştür. Ayrıca 7 Haziran seçim sonuçlarının açıklanmaya devam ettiği saatlerde Sayın Genel Başkanımız tarafından yapılan değerlendirme, toplumun büyük bir bölümünde HAYIRCI şeklinde algılanmasına neden oldu. Oysa seçim meydanlarında hep bunu izah etmeye çalıştık. Genel Başkanımız bilge lider Dr. Devlet Bahçeli’ye hep inandık, güvendik ve seçmene anlattık. Güvenmemizin kanıtı olarak da 21 Mart 2015 Büyük Kurultayında oy vererek gösterdik. Nitekim bu algılama 1 Kasım seçim sonuçlarına yansıdı. Meclisteki sandalye sayımız yarı yarıya düştü. 1 Kasım sonrası Kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonunda Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilemez nedeniyle masadan ilk kalkan parti CHP oldu. Oysaki bu 4 maddenin yanında, çözüm sürecinin sonlandırılması, 17/25 Aralık’ın araştırılması ile ilgili 1 Kasım seçimlerinde olmazsa olmazımız dediğimiz zaman bize HAYIRCI yaftasını yapıştıran AKP’yi, CHP de politik malzeme olarak kullanmış ve faydalanmıştır. 1 Kasım seçimlerinde bu görüşümüzden dolayı seçmen tarafından cezalandırıldık. Bize göre Anayasa Komisyonundan bu konularla ilgili masadan taviz vermeden kalkacak bir parti var ise bu da MHP olmalıydı” dedi.

 

“Biz davanın adamıyız diye demeç verdik”

1 Kasım seçimlerinin ardından özellikle parti tabanında bir hareketlenme yaşandığına dikkat çeken Çayırlı, “Taban, artık genel başkanlık düzeyinde bir değişimin şart olduğunu açıkça dillendirmeye başladı. Sonrasında ortaya çıkan genel başkan adaylarının girişimleriyle üst kurul delegelerinden kongre için imza toplandı. Bu süreci hepimiz takip ettik, dolayısıyla burada bir kez daha anlatmaya gerek yok. Sonuç olarak kendi ilçemizdeki tabandan da bu konuda yoğun bir baskı ve eleştiriye maruz kaldık. 1 Kasım’da elde edilen başarısız sonucun mutlaka hesabının sorulması gerektiği, Milas ilçe teşkilatı olarak bizlerin de bu konudaki tavrımızın net bir şekilde ortaya konulmasını, aksi takdirde yüzlerce üyenin partiden istifa edeceği bizlere defalarca aktarıldı. Bizler her defasında onları sakinleştirmeye, yatıştırmaya çalışıp, gelişmeleri sükunet içinde takip etmelerini söylediysek de gelinen noktada üyelerimizi daha fazla durduramayacağımızı gördük. Yönetim kurulu olarak kendi aramızda saatler süren tartışmanın ardından büyük kongrede nasıl bir yol izleneceği konusunda bir oylama yapıldı. Bu oylama gizli olarak yapıldı, sonuçları hemen kamuoyu ile paylaşılmadı. Aradan geçen bir müddet sonra Ramazan paketi yardımı konusunda düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin gündeme dair soruları arasında genel başkanlık sürecinde yaşanan gelişmeler soruldu. Ben de ilçe teşkilatı olarak değişimden yana olduğumuzu belirtip yapılan oylamayı ve sonucunu aktardım. Tabanın değişimden yana olduğunu, değişim için de Meral Akşener’in açık ara önde olduğunu ifade ettik. Ancak sözümüzün sonunda şunu söyledik. Biz ne Meral Akşener’in adamıyız, ne de Devlet Bahçeli’nin adamıyız, biz davanın adamıyız diye demeç verdik. Sonra da üst kurul delegelerimizle birlikte Ankara’daki büyük kurultaya katıldık. Bu tutumumuz, gerek il başkanlığı, gerek milletvekilimiz ve gerekse genel merkez düzeyinde ‘ihanet’ olarak algılandı. Hayatım boyunca askerlik de dahi kimseden hakaret işitmemiştim. Ama bir üst kurul delegesi olarak Genel Merkez tarafından basın aracılığı ile işitmediğimiz hakaret kalmadı. Oysa ki hepimiz insanız. Her insan kulu hata yapabilir. Eğer bizler hata yaptı isek, Genel Başkanımız tüm üst kurul delegelerini Ankara’ya çağırarak hata yaptığımızı, doğrusunu bilgi ve belgeleri ile açıklayarak ikna edebilirdi. Olur ya bizler Genel Başkanımız gibi engin düşüncelere sahip değiliz, bilmediğimiz şeyler olabilir. Bizler, eğer hata yaptığımıza bizi ikna etselerdi, yanlıştan dönmesini de bilirdik” dedi.

 

“Görevde olan bir ilçe teşkilatı varken adam aramaları fitne - fesat olmuyor mu?”

“Bizleri görevden almak için zaten bahane arıyorlardı” diyerek konuşmasını sürdüren Çayırlı, “6 aydan bu yana, yani Şubat ayından bu yana ilçemize farklı kişiler aracılığı ile ilçe başkanı arandı.  Şimdi sizlere soruyorum, görevde olan bir ilçe teşkilatı varken adam aramaları fitne - fesat olmuyor mu? Bizim moral ve motivasyonumuzun bozulacağını bilmiyorlar mı? Ama biz bunlara kulak tıkadık, çalışmalarımıza devam ettik. Aramıza güya ajanlar soktuklarını zannederek bilgiler aldıklarını sandılar. Oysa bizde insan sevgisi var. Bizim aramıza soktukları kişileri bizler biliyoruz. Bilsek de bizler onları her zaman kucakladık. Sevgimizi verdik. Yanımızda çalışmalara götürdük. İnandık. Biz kaybetmedik. Onlar kaybetti. Karakterlerini ortaya koydular. Önemli değil, biz onları yine seveceğiz. Sonuç olarak aradıkları bahaneyi kurultaya gitmek olarak bulmuş oldular. Sonrasını sizler de biliyorsunuz. Bizimle birlikte Muğla genelindeki 10 ilçe teşkilatı kurultaya gitti, 7’si görevden alındı, 3’ü eli kulağında görevden alınacaklar. Her ne kadar onlar, ‘yönetimler feshedildi’ dese de yapılanlar bir görevden alma operasyonu olup, demokrasi adına çok çirkin ve korkakça bir davranıştır” dedi.

 

İkinci kez yalan ve iftiralara maruz kaldık

Yaşanan süreç ve dile getirilen iddiaların ardından açıklama yapma ihtiyacı duyduklarını ifade eden Çayırlı, “Bugün bu toplantıyı ve açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk. Çünkü yeni ilçe teşkilatının atandığını duyurmak için yapılan ve MHP Muğla İl Başkanı Sayın Mehmet Korkmaz’ın da katıldığı toplantıda yapılan açıklama ile bizler ikinci kez yalan ve iftiralara maruz kaldık. Daha doğrusu, toplum gözünde küçük düşürülmeye çalışıldık veya öyle yaptıklarını sanıyorlar. Toplum ve taban herşeyi biliyor. Sayın İl Başkanı diyor ki, ‘Seçimle işbaşına geldiler, çok başarılı işlere imza attılar fakat araya giren fitne - fesat yüzünden 4 - 5 gruba bölündüler. İşte bu bölünmeyi ortadan kaldırmak, arkadaşlarımızı yeniden kazanmak, bozulan birlik ve beraberliği tesis etmek için yönetim feshedildi’. Bu açıklama son derece talihsiz, asılsız ve bir o kadar da yanlıştır. Oysa İl Başkanımızdan, gerçekleri söylemesini veyahut Genel Merkezin dediği gibi tüzüğümüzün 34. Maddesine göre Genel Merkezimizce fesh edilmiştir demesini beklerdik. Veya gerçek olan ‘kurultaya katılmamız veya imza vermemizden dolayı görevden alınmıştır’ demesini beklerdik. O zaman basın açıklamasını bugün yapıyor olmaz idik. Her şeyden önce yönetim kurulu üyeleri arasında asla bir gruplaşma söz konusu olmamıştır. Aramıza söylendiği gibi fitne - fesat karıştırılmamıştır. Biz yönetim kurulumuzda farklı düşüncelere sahip olabiliriz. Birbirimize saygı duyarız. Ama yönetimin çoğunluğu esastır. Örneğin Fevzi Akkoç ve Mehmet Ölmez ağabeylerimiz her ne kadar değişim olsun oyu kullanmış olsalar dahi, 1 Kasım sürecinden sonra işin mahkemelere gitmesinden dolayı Genel Başkanımızı savunmuşlardır ve savunmaya devam etmektedirler. Biz de bu ağabeylerimizin görüşlerini saygıyla karşılıyoruz. Ama hiçbir zaman görüş farkı olmasına rağmen çalışmalarımızı aksatmadık. Kendileri de şahittir. Bizce sayın İl Başkanımız Mehmet Korkmaz’ın asıl bu açıklamayı yaparak kendileri fitne -fesat karıştırmışlardır. Kısaca, bizi neden görevden aldıklarını kamuoyuna, parti tabanına açıklayamayanlar böyle bir yalana başvurmuşlardır. Ancak unutulmamalıdır ki gerçekleri asla örtbas edemezsiniz. Elbet bir gün tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkarlar. Bizi görevden almakla davadan, bugüne kadar savunduğumuz ilkelerimizden vazgeçiremezler. Bizler yine tüm benliğimizle inandığımız bu kutsal ülkü sevdasına hizmet etmeye devam edeceğiz. Bizler partiye kırgın, küskün ya da MHP’li kimliğimizi bir kenara atmış değiliz. Göreve gelen arkadaşlarımıza yürekten başarılar diliyoruz. Çünkü onların başarısı, davamızın başarısı olacaktır. Bizler yine davamızın emrindeyiz. Emrinde olmaya da devam edeceğiz. Sözlerimi, Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in sözleriyle bitirmek istiyorum. Ve bu sözleri İl Başkanımız Korkmaz’a ithaf etmek istiyorum. ‘Beceriksizlikle ihanet arasında kıldan ince bir çizgi vardır. Beceremediği halde makam mevki işgal etmek en büyük ihanettir.’ Bize güvenerek birlikte çalışan tüm Yönetim Kurulu üyelerime, Kadın Kolları başkanıma ve Kadın Kolları yönetimine, Belediye Meclisi üyelerime, Ülkü Ocağı Başkanı ve Genç Bozkurtlara, delegelerime, üyelerimize, üye olmayıp da destek veren tüm Milas halkına desteklerinden dolayı sonsuz şükranlarımı bildiriyorum. Görev süremiz boyunca istemeyerek kalbini kırdığımız varsa birisi, şahsım ve yönetimimim adına özür diler, haklarını helal etmelerini dilerim. Bizden yana helal olsun” dedi.

Çayırlı yaptığı konuşmanın sonunda 18 aylık görev süresi boyunca yönetimi tarafından yapılan çalışmaları aktardı.

Çayırlı’nın ardından eski ilçe teşkilatı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Akbay, eski Kadın Kolları başkanı Ayşe Tavaslı ve Belediye Meclis Üyesi Kasım Özkan birer konuşma yaptılar.

Etkinlik ve açıklama boyunca, MHP’liler ülkemizde yaşanan terör saldırıları sırasında şehit olanlar ve İl Başkanı Korkmaz’ı protesto etmek için yakalarına siyah kurdele taktılar. 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık