Güllük’te Atıksu Arıtma sistemi “taştı”..

ÖNDER Haber / A. Kemal KAŞKAR - Güllük’te atıksu arıtma sistemi içinde, Orjan Sitesi arazisindeki bir terfi tenzil istasyonunda yaşanan elektrik arızası, beldenin en kalabalık günlerini yaşadığı içinde bulunduğumuz dönemde, Cumartesi, Pazar günleri ve dün beldede ‘skandal’ olarak nitelendirilen büyük bir sorunun yaşanmasına neden oldu.. Yaşanan enerji sorununun giderilememesi üzerine terfi istasyonu çevresine taşan atıksuların vidanjörlerle boşaltılmaya, vidanjörlerin atıksuları boşalttığı yakındaki alanlarda çukurlar kazılarak, pissuların doğrudan denize ulaşılmasına engel olunmaya çalışıldığı, ancak tüm çabalara rağmen taşmanın ve akışın engellenemediği ve pissuların denize ulaştığı idida ediliyor.. En son dün öğle saatlerinde, beldede denize girerek serinlemeye çalışan yurttaşlar, deniz üzerinde kahverengi-yosunumsu-yumuşakça-köpüklü "bir şeyler"in yüzdüğünü görüp sudan kaçarcasına çıktılar.. Gazetemizi arayıp bu durumun çok büyük bir sorumsuzluk olduğunu söyleyen yurttaşlar; "Burada tesadüfen yaşıyoruz adeta.. Böyle şey olabilir mi? Halk bilgilendirilmeliydi. Bir de buraya beş yıldızlı otel yapılsın diye belediye meclisi karar vermiş.. Gülelim mi ağlayalım mı? Önce buradaki yaşam kalitesini yükseltsinler, ondan sonra yıldızlı turistik tesis yatırımlarını düşünsünler. Yetkililerden açıklama bekliyoruz.." sözleriyle tepkilerini dile getirdiler. Konuyla ilgili olarak Akfen SU’ya telefonla ulaşmaya çalıştık ancak herhangi bir görevliyle görüşemeyip ‘mesaj’ bırakabildik. Mesajımızda, duyumlarımızı ve yaşananları aktarıp bunların, giderilemeyen elektrik arızası yüzünden atıksu arıtma tesisinin devre dışı kalmasından kaynaklandığına ilişkin iddialara karşı kamuoyunun açıklama beklentisini dile getirdik ve telefon numaramızı vererek yanıt beklentimizi bildirdik.. Ancak, gazetemizin yayına hazır hale geldiği saate dek, akfen SU’dan herhangi bir açıklama gelmedi.. Bu arada, Güllük Liman Başkanlığını da arayıp, kirlenmenin körfeze girip çıkan, körfezde bekleyen yük gemilerinden kaynaklı olup olmadığını, geçtiğimiz iki-üç gün içinde bu yönde bir ihbar ya da işlemin yapılıp yapılmadığını sorduk. Yetkililer, böyle bir vukuatın söz konusu olmadığını belirttiler.. Yurttaşların, ilgililerden halâ açıklama beklediğini ekleyip Gülçin ERŞEN’in yaşanan sorunla ilgili tanıklıklarını da içeren "Güllüklü üç gündür lağımda yüzüyor" başlıklı yazısını da haberimizle birlikte aktarıyoruz.. Güllüklü üç gündür lağımda yüzüyor.. Sonunda Akfen bunu da yaptı! Türkiye'nin ilk özel su ve kanalizasyon işletmesi Akfen Güllük Çevre ve Su Yatırım, Yapım İşletme A.Ş. ile Güllük'ün önceki AKP'li Belediye Başkanı Yavuz Demir 35 yıllık bir sözleşme imzalarken, beldenin başına ne büyük bir bela sardığının farkında mıydı dersiniz? Güllüklü, yıllardır, Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyor. (Metreküp fiyatı 4.16 TL. ve yüzde 50 atık su bedeline KDV'yi de ekleyin...) Üstelik, sağlıklı hizmet alınamıyor. Su kesintileri sürüyor, borular sıkça patlıyor, sızdırıyor, bazen atık suyun bir kısmı arıtılmadan denize, doğaya veriliyor... Yetmedi, daha bir ay önce, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemleri almayan, eğitimleri vermeyen Akfen, 7 canın ve ocağın sönmesine neden oldu! Şimdi de geçtiğimiz Cuma'dan bu yana daha önce facianın yaşandığı terfi tenzil istasyonlarının bir benzeri olan Orjan arazisindeki terfi tenzil istasyonundaki elektrik arızası giderilemediğinden (Gel de Usta Elektrik Teknisyeni rahmetli Yüksel Kum'u anımsama!), buradaki kuyuda biriken lağım suları denize akıyor. Geçtiğimiz Pazar günü, vatandaşların şikayetleri üzerine, sonradan gelen vidanjörlerin, işçilerin kazma kürekle açmış olduğu çukurda biriktirmeye çalıştıkları lağım suyunu çekip, hemen yakında başka bir araziye boşaltması da ayrı bir sorun! Bir de olaydan habersiz günlerden beri denizde çoluk çocuğuyla yüzenlerin yaşadığı deneyimler var. Dün (Pazar) öğleden sonra çay bahçesi yanında, balıkçı teknelerinin bulunduğu yerde denizin yüzeyindeki kahverengimsi-sarımsı birikintiler dikkatimi çekmişti. Ama, pek kimsenin umurunda görünmüyordu. Bugün ise, sabah saatlerinde çarşaf gibi ve daha berrak olan denizin tadını çıkarmak umuduyla plaja gittim. Birkaç saat sonra (saat 11.00'den itibaren) suyun yüzeyindeki pis olduğu renginden ve görünüşünden anlaşılan tabaka benimle birlikte birçok kişinin dikkatini çekti. Bir de baktım, dışkı bile yüzüyor! Hemen sudan çıkıp duş aldım ve sağa sola telefon ederek bilgi almaya çalıştım. Denize dökülen lağım deresi.. Arkadaşım Füsun Kocabeyoğlu, dün Orjan'daki terfi tenzil istasyonunda yaşanan rezaleti anlattı. Önce Belediye'yi aradım. Çevre Mühendisi Sinem Kılıç'ın izinde olduğunu öğrendim. Başkan Vekili Tevfik Kırçın'a zaten ulaşılamıyor. Yani, belediyeden açıklama yapacak hiçbir yetkili bulamadım. Ardından Akfen'i aradım. Şirketin yeni müdürü Arzu Tüfekçioğlu'nun Çarşamba göreve başlayacağını öğrendim. Telefonda bilgi almaya çalıştığım Akfen çalışanı, arızanın Cuma başladığını ve Cumartesi günü giderildiğini söyledi. Ben de bugünkü durumu ve dün yaşananları anlatınca, "Hiçbir bilgim yok. Arkadaşları bilgilendireceğim, gidip bakarlar, (beni tanıdığı için ekledi) arızanın giderilip giderilmediğine ilişkin bilgi veririz. "Bu arada, Orjan'da oturan ve plajdaki pisliği gören üç beş kişi de önce Akfen'e -orada yetkili bulamayınca- Belediye'ye gitmiş. Yazı İşleri Müdürü ile görüşmüşler. Hep birlikte dilekçeler yazıp bırakmışlar. Zaten Pazar günkü taşma sırasında vatandaşların haber verdiği Jandarma da o gün tutanak tutmuş. (Orjan sakinlerinden Murteza Eryılmaz fotoğraflar çekmiş.) Şikayete gelenler arasındaki bir işyeri hekimi ve alerjik reaksiyon vermiş bir tatilci, üzeri yapışkan ve kahverengi tabakayla örtülmüş gibi görünen havlularını gösterdiler. Gerçekten de bugün denizden çıktıktan sonra duş aldığım halde üzerime yapışan kahverengimsi sarımsı maddeden tam anlamıyla arınamadım, hemen eve gidip banyo yapmak zorunda kaldım. Skandal diye nitelendirilebilecek diğer bir rezalet; ikide bir her şeyi hoparlöründen halka duyuran belediye başta olmak üzere, hiçbir kurum ve kuruluşun halkı bilgilendirip uyarmaması, yüzlerce kişinin Güllük körfezinde çoluk çocuğu ile denize girmeyi – su yüzeyindeki pislik tabakasını görene dek – sürdürmesi. Vatandaş uyuyor nasılsa diye düşünenlere, birilerinin hep uyanık olduğunu anımsatalım. Zabıta'dan alınan son bilgi.. Haberi henüz bitirmişken, Sahil Güvenlik'le görüşen Zabıta'dan gelen bilgiyi de aktarayım: Suyun üzerinde biriken kahverengimsi sarımsı tabaka, salt Güllük Körfezi'nde değil, Bodrum ve Didim açıklarında da görülen yeni bir tür yosunmuş. Bu yosun günlerdir balıkçıların da ağlarına yapışıyormuş. Ama, bu açıklama körfeze lağım karıştığı ve ben dahil birçok kişinin suyun üzerinde yüzen dışkılar gördüğümüz gerçeğini değiştirmiyor. Deniz suyu yutmanın orucu bozmadığını biliyorum da; acaba lağım suyu yutmak bozar mı? Bence orucu bozmasa da abdesti bozabilir. (!!!) (15 Temmuz 2013 / GÜLLÜK)