“Hak, sonunda yerini bulacaktır”

ÖNDER Haber - Güllük Belediyesi Meclis Üyesi Fazlı Yalçınkaya, hakkında yayınlanan haberlere yanıt verdi

“Hak, sonunda yerini bulacaktır”
ÖNDER Haber - Güllük Belediyesi Meclis Üyesi Fazlı Yalçınkaya, hakkında yayınlanan haberlere yanıt verdi. Yalçınkaya, iddianın asılsız olduğunu belirterek, bunun hesabını yargı yoluyla soracağını söyledi. Güllük Belediye Meclis Üyesi Fazlı Yalçınkaya, hakkında çıkan haber ile kendisine yöneltilen "rüşvet istediği" yönündeki suçlamaların asılsız olduğunu, böyle bir hareketin ‘Çamur at izi kalsın’ mantığıyla yapıldığını söyledi. Yalçınkaya, konuyla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında, "Güneş balçıkla sıvanmaz. Bana ve aileme atılan bu çamurun hesabını yargıda soracağım" dedi. Yalçınkaya, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı.. "Söz konusu imar değişikliği istenen arazi, 2012’nin sonlarında Capris Otel yani Capris Gold olarak bildiğimiz Fadıl Bey’in genel koordinatöründen bize satış için gelindi. Eşimin emlak ofisi var. Emlak ofisine satış için gelindi, satılan yerlere de onlar İstanbul’daki Bayrampaşa’daki Capris Gold’tan devre mülk veriyorlar. Kira garantili, televizyonlarda da izlediğimiz yerler. Tabii bunları parayla da satın alabiliyorsunuz. Bu yer de bu şekilde onlara geçti ve onlar da bize bunu mail yoluyla attılar, kendileri de geldiler. Daha sonra eşim bir müşteri de buldu. Geldiler oturduk konuştuk fakat fiyatta anlaşılamadı. Anlaşılamamasının nedeni; alanın büyük, ama imar planında kullanılacak alanın küçük olmasıydı. Zamanında 25 binlik plan yapılırken ona göre yapılmış, kooperatif yapılmış bir şeyler yapılmış o geçmişi çok iyi bilmiyoruz tabii. Velhasıl sonuçta anlaşılamadı. Dolayısıyla Capris Otel olaydan çekildi. Geçmişte bazı şeyler, kurum görüşleri o günün koşullarına göre alınmış. Sözü edilen yerin bir bölümü ormanlık alan, bir bölümü de zeytin ağaçlarının bulunması nedeniyle tarım arazisi. Yani 93 dönümlük alanda inşaat için kalan 30 dönüm civarında. 2009’dan itibaren meclis üyesiyim hiç kimseye sıkıntı çıkarmadık, yeter ki talep yasalara uygun olsun. Yapılan görüşmelerde bizden bu konuda yardım istenildiğinde de bunları söyledik. Konu, meclise geldi ve tabii biz bazı teknik bilgileri bilmiyoruz. Bilmediğimiz için, teknik elemanlara soruyoruz. Onlar da dediler ki, bu evraklar 2006 yılında düzenlenmiş. Bu durumda bilgilerin güncellenmesini istedik ve talebi 8 oyla reddettik. Hiç kimse evet demedi. Daha sonraki 2013 yılında da imar komisyonuna başka arkadaşlarımız seçildi. Bu seçilen arkadaşlarımız Ahmet Erbey, Adil Kırtay ve Kemal Dönmez. Bu konu son meclis toplantımızda tekrar gündeme geldi. Fakat istenilen değişiklikler yapılmamış. Meclis üyeleri konuyu tekrar değerlendirdi ve bu defa 6 red, 1 çekimser bir de evet oyu çıktı. Ben yine hayır oyu verdim. İmar komisyon raporunda hiçbir görüş beyan edilmemiş ve meclisin takdirine bırakılmış. 25 binlik planlamalardaki olan evraklarla gelindiği ve yetersiz olduğu gerekçesiyle bir kez daha oy çokluğu ile reddedildi. Yapılan meclis toplantısı halka açık yapıldı. Hatta karşı taraf, talebin meclisten geçmemesi halinde hukuka başvuracaklarını söylediler. Meclis üyesi arkadaşlarımız bu konuşmadan rahatsız oldular. ‘Bizi mahkemeye vermekle mi tehdit ediyorsun’ diyenler dahi oldu. Toplantının bitmesine yakın Yasemin Hanım ve haritacısı geldi. Önce Belediye Başkan Vekilimiz Tevfik Kırçın’a yöneldi ve dedi ki "Benim planım niye geçmedi?" Başkan Vekilimiz de, "Bu meclisimizin takdiridir, geçmemiş olabilir, ille de her talep meclisten geçecek diye bir kural mı var?" dedi. Sonra bana döndü ve direk eliyle de göstererek, "İşte bu arkadaş benden talebin meclisten geçmesi için 400 bin lira para istedi" dedi. Tabii öyle bir şey ki, insan şok oluyor. Hakikatten ben de orada şok oldum. "Emin misin?" diye sordum. Bu kez, "Sen değil eşin istedi" dedi. "Az önce bendim, şimdi eşimin istediğini söylüyorsun. Hangisi doğru?" dedim. "Hayır, eşin" dedi. Bunun üzerine meclis salonunda beklemesini söyledim ve gidip eşimi alıp geldim. Eşim geldi, kadına da sordu. Yasemin Hanım "Evet istedin" deyince Eşim de, "Sen çoluk çocuk sahibisin, çocuklarının üzerine yemin eder misin" dedi. "Ederim" dedi. Bir insan, en kutsal varlıkları üzerine yemin edebiliyorsa hakikaten bir şeyleri göze almış demektir. ‘Peki’ dedik ve hakkımızı yargı yoluyla arayacağımızı söyleyip oradan ayrıldık. Avukatımızla da görüştük. Gerekli hukuki mücadelemizi vereceğiz." Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Güllük Belediye Meclis Üyesi Fazlı Yalçınkaya, yapılan son meclis toplantısında, "bir önceki toplantıda oybirliği ile talep reddedilirken ne değişti de 6 red, 1 çekimser, 1 kabul oyu çıktı. Siz her iki oylamada da red oyu verdiyseniz, talebin geçmesi için 400 bin lira istediğinizin söylenmesi garip değil mi?" şeklinde yöneltilen bir soruya, "Gariplik var. Gariplik şurada. Bir önceki mecliste red oyu veren iki arkadaşımızdan biri kabul dedi, biri çekimser kaldı. Bu arkadaşlarım o zaman imar komisyonunda değillerdi, şimdi imar komisyonundalar. Ben yaklaşık 35 yıllık esnafım. Güllük ve Milas çevresinde de dürüst esnaf olarak biliniriz. Çok insanlar bizlerle çok şeyler yaşadılar hani çıkıp biz şuyuz buyuz dememizin gereği yok zaten. Bunu bazı arkadaşlarımız gazete haberinden almışlar facebookta yayınlamışlar, facebookta yayınlamışlar ama yayınladığı sayfaya girdim bir tane dahi yorum yok. Ama haber sitesine en son sabah baktığımda 7 bin civarında okunmuşluk gördüm. 7 bin okunmuşluk varken facebookta paylaşılan yani sosyal paylaşım sitesinde paylaşılan bir olay böyle bir ciddi bir konuda kimse yorum yapmıyorsa insanların düşünmesi lazım."   Kendisine yöneltilen suçlamaları yargıya taşıdı…   Güllük Belediye Meclis Üyesi Fazlı Yalçınkaya, geçtiğimiz hafta Salı günü sabah saat 9 sıralarında eşiyle birlikte Milas Adliye Sarayına gelerek, Belediye meclisindeki toplantıyı izleyen ve sonrasında toplantı bitmek üzereyken "Benden 400 bin lira istedi, vermediğim için mi benim talebim meclisten geçmiyor" şeklinde bir ithamla kendisini suçlayan Yasemin Çınar hakkında Savcılığa şikâyet dilekçesi verdi. Yalçınkaya, Milas Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada, "Ben adalete güveniyorum. Suçlu olan eninde sonunda cezasını çekecektir ama insanları çamur atarak, asılsız ithamlarla karalamaya kalkmak bu kadar basit olmamalı. Hak sonunda yerini bulacaktır. Bunu hep birlikte göreceğiz" dedi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık