“Haklı mücadeleyi yürekten selamlıyoruz”

ÖNDER Haber - KESK Muğla Bileşenleri de, Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile TKİ-GELİ ve YLİ kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı başta enerji ve maden işçileri olmak üzere yükselen halk mücadelesine destek verdi

“Haklı mücadeleyi yürekten selamlıyoruz”
  • 30 November 2013, Saturday 7:45
ÖNDER Haber - KESK Muğla Bileşenleri de, Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile TKİ-GELİ ve YLİ kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı başta enerji ve maden işçileri olmak üzere yükselen halk mücadelesine destek verdi. Geçtiğimiz Salı ve Çarşamba günleri Muğla Merkez ve Milas’ta, polisin sert müdahalelerine rağmen AKP binaları önünde yapılan açıklamaların ülkemiz gündeminde yeralmasıyla birlikte yapılan, KESK Muğla Dönem Sözcüsü Hulusi Kalaycı imzalı açıklama şöyle.. Öncekiler ve 11 yıllık AKP iktidarı, 24 Ocak 1980’den bu yana ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını kendi kontrol ve desteklerinde özelleştirme adı altında birilerine yağmalatmaya devam ediyor.   Para için, satılmadık hiçbir şey bırakılmadı 33 Yıl önce hedeflenen özeleştirme programlarının birçoğu AKP iktidarı döneminde hayata geçirildi. Yüksek bir dış borçlanma, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, KİT’lerin satılması, taşeronluk yoluyla ucuz, esnek ve modern kölelik koşullarının dayatılması ile işçi ve emekçilerin hakları en çok bu dönemde yok edildi. İşyerlerimizden başlayan piyasa ve kâr odaklı bu talan, evlerimize, çalışanların emeğine, eğitim yoluyla geleceğimiz çocuklarımıza  kadar uzandı. Para için, satılmadık hiçbir şey bırakılmadı. Şimdi sıra Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilmiş enerji ve madenlere geldi. Bu konuda iktidar ant içmiş, gözümüzün içine baka baka satmaya devam ediyor. Yatağan’da Maden-İş ve Tes-İş işçileri haftalardır bir mücadele sürdürüyor. 17 Eylül 2013’te Yatağan Termik santrali önünde 24 saatlik, geceli gündüzlü çadır nöbetiyle başlayan mücadele farklı yerlerde, farklı biçimlerde sürüyor. Önce santrallerin satılmasını tabutla anlatmaya çalıştılar. 600 m. yükseklikteki Sodra Dağı’na çıkıp haykırdılar. Kamuoyundan destek için 50 bin imza toplayıp yetkililere sundular. Halkla, parti ve sivil toplum örgütleriyle yan yana geldiler. 200 kişilik bir kitleyle Ankara yollarına düştüler.Tek bir dilekleri vardı; dertlerini gerekli yerlere, ilgili bakanlıklara ve meclise duyurmaktı. Ne yaptılarsa seslerini duyuramadılar. Çünkü, ‘babalar gibi satacağım’ diyen bakanların, ‘babalar gibi’, istediği an işçiyi işten atacağım diyen  patronların olduğu bir ülke yapıldı burası.   Polisin işçilere saldırısını şiddetle kınıyoruz 23 Kasım’da ihalelerin resmi duyurusunun yapılmasıyla işçiler tekrar alanlara indi. Muğla  ve Milas’ta AKP’nin il ve ilçe binalarına yürümek ve orada Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin özelleştirilmesine karşı taleplerini duyurmak isteyen işçilere polis saldırdı. Buna rağmen  2500 kişiden fazla işçi ve halktan insan basın açıklamalarını yaptılar ve ellerindeki, üzerine çarpı atılmış tabloyu AKP il binasına bırakıp ihaleyi tanımadıklarını ilan ettiler. Polisle işçiler arasında yaşanan çatışmalarda bazı işçiler yaralandı. Polisin işçilere saldırısını şiddetle kınıyoruz. Santraller ve kömür ocaklarının  birilerine özelleştirme adına peşkeş çekilmesi, bölgedeki çoluk çocukta, köy ve beldelerde direniş ruhunu yükseltti. Yaklaşık bir yıldır süren  eylemlilikler bölgedeki her bireye, hakları konusunda direnmeyi öğretti. Siyasi iktidar ve ildeki il başkanları, işçilerin haklı taleplerini ve her türlü demokratik ve meşru eylemlerini görmezlikten geldi. Şimdi onlar, Başbakanın ‘il’e yapacağı ziyareti öncesi, çevrede ya da geçiş güzergahında başbakanın sinirini bozacak hiçbir  reklam, resim, eylem, protesto olsun istememekle meşguller. Bulvar reklam panolarından resimler indirtiliyor, resimler sansürleniyor, stadyum çevresinde sıkıyönetim ilan ediliyor, eski garaj yeri göz zevkini bozmasın diye düzletiliyor. Yeter ki, Başbakanları sinirlenmesin. Yatağan işçileri, aileleri, yöre halkı aç kalmış, ellerinden işyerleri gitmiş, il yöneticileri ve iktidar partisinin umurunda değil. İktidar adım adım görevini yerine getiriyor. İşi satmak, savmak. Çünkü, yaptıklarının merkezinde insan yok, sadece para ve kâr var.   Mücadele meşrudur Şu iyi bilinmelidir ki; yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı bu kurumlardaki işçiler, 24 Ocak 2014'te Yeniköy ve Kemerköy ile 10 Şubat 2014 tarihinde Yatağan termik santrallerinin özelleştirme ihalesi gününe kadar direnişe devam edeceklerdir. KESK ve Bileşenleri, ihalelerin durdurulması mücadelesinde işçileri asla yalnız bırakmayacaktır. Çünkü AKP, para uğruna insanı, doğayı, dereleri, insan emeğini yok etme  projesinin baş mimarıdır. Onun eğitimden sağlığa, madenden enerjiye sürdürdüğü piyasacı, özelleştirme programı ancak örgütlü, birlikte verilecek bir mücadeleyle durdurulabilir. Bu anlamda Yatağan enerji ve maden işçilerinin verdikleri toplu mücadele meşrudur. Bir var olma, geleceklerine sahip çıkma, iş- aş mücadelesidir. İşte KESK, bu anlayışla emeğe düşman AKP’nin her türlü politikalarının karşısında olacaktır. Yatağan işçilerinin verdikleri haklı mücadeleyi yürekten selamlıyoruz.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık