Halin nicedir Emekli Arkadaş?

Cafer METE Emekli arkadaş, yıllarca çalıştık, alnımızın akı ile devlete, millete hizmet verdik. Kimimiz 20, kimimiz 30, bazı arkadaşlarımız da 35, 40 yıl çalıştılar. Çalışırken aldığımız aylığın % 70, % 80 veya daha yukarısı ile emekli oldular, yani maaşımızdan en çok % 30, % 20 veya % 15 kesinti yapıldı. Ama emekli olunca, yan ödeme, makam tazminatı, ek ders ücreti gibi ilave ücretler kesildi, sadece maaşa kaldık. Bu da gayet tabii yasalar gereği, buna hiç bir diyeceğimiz yok. Emeklinin en az % 20’si maaşından % 10 da ilave ücretinden olmak üzere % 30 kesinti yapılınca, emeklilikte bir bocalamaya doğru gidiyor. Bunu, aldığı ikramiye ile telafi cihetine gitse dahi, ancak 3 veya 5 yıl idare edebilir. Bir de, emeklinin üniversitede okuyan çocuğu varsa, düşünün onun halini.. Devletimiz, her zaman ‘memuru, emekliyi, işçiyi, enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ dedikçe, emekli eziliyor. Çünkü devlet, kendi ürettiği emtiaya zam yaptıkça, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta her zam yapıldığı an emeklinin maaşı eriyor. Hele, akaryakıta yapılan zamlar sonunda, her şey pahalılanıyor.. Emekli, memur, işçi ne yapsın? Aç mı yatsın? Kalksın çıplak mı gezsin? Tabii ki buna imkan yok. Varsa yoksa kredi kartı.. Onu da, zamanı gelince ne ile ödesin? Başlıyor etrafını kandırmaya.. Kimsenin kimseye itimadı kalmamış durumda. Eskiden, ‘sözüm senet’ derlerdi ya o ‘söz’ bir masal oldu.. Gelmiş geçmiş hükümetler, memura, emekliye, işçiye hep ketum davranmışlar. Sayın milletvekillerimiz maşallah gece yarısı operasyonu ile beş dakikada maaşlarına % 70 zam yapabiliyor. Bize gelince, akıllarına bile gelmiyoruz. Peki biz ne zaman akıllarına geliyoruz? Dört yılda bir yapılan seçimlerde.. Sevgili politikacılarımız; ‘benim memurum, benim emeklim, benim işçim’ diye nutuk atarlar, seçim bitince unuturlar.. Beyler, artık bizi bol kepçe vaatlerle kandıramayacaksınız. İcraatlarınızı görmek istiyoruz. Emekli arkadaş, hükümet yetkililerinin açıklamalarını hayretle izliyorum. Bu arada medyayı da takip ediyorum. İktidar diyor ki; “IMF borcumuz yoktur, hükümet olarak borçlarımızın tamamını ödedik. Şimdi biz IMF’ye borç verir hale geldik”.. Ama medya, “450 milyar dolar dış borç var” diyor. Bu miktar, genel bütçede önemli bir yer tutuyor. Ama iktidar sahipleri, ekonomi iyi gidiyor demesine rağmen, bu iyilik bir türlü biz emeklilere yansımıyor. Memur, emekli, işçi, maaşına zam isteyecek; sen ‘bütçe imkanları kısıtlı, enflasyon azar, bundan da çalışanlar zarar görür’ diyerek zam yapmayacaksın. Ama Suriyeli sığınmacılara trilyonlar harcayacaksın. Kendi ülkenin insanlarını açlığa terk edeceksin.. Olur mu böyle arkadaş!?.. Milletvekilleri iki yıl vekillik yaptığında ömür boyu her şeyden yararlanacak, ama emekli, memur, diyet için tatlandırıcıyı, koraspini, kan şekerini ölçme çubuğunu kendi parası ile alacak.. Bu da olmadı arkadaş.. Sevgili emekli arkadaş: Ben, bizleri yöneten sevgili büyüklerimize sesleniyorum. Bakınız, emekli olarak, sadece ben seslenmiyorum. Açın günlük medyayı, mutlaka bir emeklin sızlantısı ve şikayeti vardır. Demek ki emekli rahatsızdır. Siz bonfile yerken bizlerin ağzı sulanıyor, insaf! Değil mi?!.. Arkadaş, sen Amerika’da, Avrupa’da, Japonya’da tedavi olurken, ben ülkemde tedavi olamıyorum. Asil olan siz misiniz, yoksa biz miyiz? Bir doktor, günde 80-90 hastaya bakıyor, ‘neyin var?’ o kadar. Doktor da haklı, çünkü her hastaya 10 dakika ayırsa, 80-90 hastaya nasıl bakar, zaman yetmez ki.. Vekil olarak sen çekap da yaptırabiliyorsun, ben yaptıramıyorum.. Çünkü muayene olduğuma razı oluyorum arkadaş.. Halkını düşünüyorsan, emeklini, memurunu, işçini düşünüyorsan; sevgili politikacılar size sesleniyorum, halkın feryadına, çığlığına kulağını tıkama, halkına efendilik yerine hizmet et arkadaş.. Biz müslüman çocuğuyuz; ‘biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar’ derler ya, komşum açken ben tok yatamam. Eğer komşunun, halkının huzurlu olmasını istiyorsan, halkın sesini dinle. Yoksa, bir gün gelir sen de aç kalırsın arkadaş.. Ama o zaman, iş işten geçmiş olur arkadaş.. Not: Milletvekilleri için yeni yeni kıyaklar yoldaymış.. Kimbilir belki bizi de hatırlarlar..