İASOS’ta oturan emekli DSİ uzmanları Başkan Aras’a Brifing verdi: “AKKÖPRÜ BARAJI’NIN DENİZE DÖKÜLEN SUYU, TÜM MUĞLA’YA YETER”

​​​​​​​İlçemiz Kıyıkışlacık mahallesinde bir site var. Yeşilyaka Sitesi, 136 hane. Bu sitenin sakinlerinin çoğu emekli, ama bir kısmı hala görevde olan, üst düzey DSİ yöneticileri. DSİ’nin çok üst düzey uzmanları bunlar aynı zamanda. Ülkemizin pek çok bölgesinde olduğu gibi, Muğla, Denizli, Aydın bölgesinin yeraltı ve yerüstü su tahsislerini planlayanlar, barajların yerlerini belirleyen, planlayan ve inşa edenler de bu sitenin sakinleri.

İASOS’ta oturan emekli DSİ uzmanları Başkan Aras’a Brifing verdi: “AKKÖPRÜ BARAJI’NIN DENİZE DÖKÜLEN SUYU, TÜM MUĞLA’YA YETER”

Yaşamın ilginç bir paradoksu ile, ülkemizin bütün yeraltı ve yerüstü sularını, içme sularını vb. planlayan, tahsis eden, yapan uzmanların oturduğu site ise susuzluk çekiyor! Evet, Güllük Belediyesi’nin bir imtiyaz sözleşmesiyle su ve kanalizasyon işlerini devrettiği Akfen’in, şimdi imtiyaz sözleşmesini devrettiği HZR Su’yun kapsama alanına giriyorlar ve bütün yaz aylarında susuzluk çekiyorlar. Üstelik tüm Türkiye’nin en yüksek su faturalarını ödemek zorundalar. Normal su faturalarının 5-6 kat fazla su bedelleri ödüyorlar. Tankerlerle evlerine su taşıtmak zorunda kalıyorlar! Bir an önce MUSKİ’nin, Türkiye’nin bu ilk ve tek imtiyaz devri nedeniyle bütün Güllüklüleri olduğu gibi Kıyıkışlacıklıları da yeni yatırımlar yapmadığı için susuzluğa mahkum eden HZR’den kendilerini kurtarmasını bekliyorlar.

Hülya (Canko) Scobei, İasos Mahalle Meclisi Derneği Başkanı. Kıyıkışlacık’taki pek çok sorunla mücadele eden, yeni yükleme limanı projesine büyük bir dirençle karşı çıkan, Kıyıkışlacık’ın şirin bir tatil beldesi olarak kalması, zeytinlerin ve balıkçılığın korunması, şirin bir tatil beldesi olarak kalması için mücadele eden vatandaşların toplandığı ve mücadele ettiği, son derece başarılı işlere imza atan bu derneğin çalışmaları kapsamında, HZR Su’yun Kıyıkışlacıklılara hem ülkemizin en pahalı suyunu satıp, hem de yaz aylarında düzenli su verememesine karşı da mücadele veren ve ülkemizin ilk ve tek özelleştirilmiş su-kanalizasyon işinin iptal edilerek, tüm Muğla’ya bu hizmetleri veren MUSKİ’ye devredilmesi için de büyük bir uğraş içerisinde.

Bir süre önce, Yeşilyaka Sitesi’ndeki ülkemizin en değerli DSİ yöneticileriyle yapılan istişareler sonrasında, hem bölgenin su probleminin çözülmesi, hem de başta Bodrum olmak üzere Muğla ve ilçelerindeki içme ve tarımsal sulama konularındaki su problemini kökten çözecek projeler konusunda, Büyükşehir Belediye Başkanı ve MUSKİ Yöneticilerini bilgilendirmek üzere bir toplantı düzenlenmesi kararlaştırılır. İrtibat kurulur, randevu alınır ve evvelki hafta başında, Muğla’da Başkan Aras ve MUSKİ Genel Müdürü’nün katıldığı bir toplantı gerçekleşir.

TOPLANTIYA KİMLER KATILDI..

Toplantıya Hülya Scobei, Milas Kent Konseyi Enerji Çalışma Grubundan Coşkun Efendioğlu, Muğla’da ve ülkemizin pek çok yerinde yüzlerce proje gerçekleştiren Alter firması yöneticisi Dide Hanım ve bir proje mühendisi ile DSİ uzmanları Doç. Dr. Nejat Keloğlu, eski Denizli TEDAŞ İl Müdürü ve daha sonra AYDEM Genel Müdürü Mesut Güzel, Dr.S.Saim Efelerli, Zekiye Kulga, MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras katılır.

DSİ heyetinde olanlardan Dr. Ahmet Alpaslan ve Dinçer Kulga ise başka işleri nedeniyle katılamadılar, ancak geliştirilen projeye katkıları ve tam destekleri var.

Alter firması, daha önce Bodrum Yarımadası’nın su temin ve dağıtım projelerini de hazırlamış, hem bölgemizde hem de ülke çapında çok büyük işlere imza atmış, bu konuda proje geliştiren ülkemizin en önemli proje kuruluşlarından.

Dr. S. Saim Efelerli, emekli olduktan sonra da Alter firmasının danışmanı olarak da çalışan ve toplantıda sunumu yapan uzman. Daha önce DSİ Edirne, İstanbul ve Eskişehir Bölge Müdürlükleri ve DSİ İçmesuyu Dairesi Başkanlığı yapmış, İstanbul İçmesuyu, Eskişehir Kentsel Gelişim Projeleri başkanlığı, DSİ Aydın Bölgesi Kurucularından, DSİ Büyük Menderes, Batı Akdeniz ve Meriç-Ergene Havzaları Master Planları Proje Müdürlüğü, Büyük Menderes ve Gediz Havzaları Kuraklık Yönetim Planları Proje Müdürlüğü gibi görevleri yürütmüş ve Ege, Dokuz Eylül ve Osman Gazi Üniversitelerinde uzun yıllar öğretim üyeliği yapmış, Hidroloji ve Su Yapıları konusunda yayınlanmış makaleleri bulunan değerli bir uzman.

Yine toplantıda bir sunum yapan Doç. Dr. Nejat Keloğlu, DSİ Aydın Bölgesi Kurucu Planlama Müdürü, Ankara Bölgesi Proje Müdürü ve Kastamonu Bölgesi Bölge Müdür Yardımcılığı yapmış, sayısız projede görev almış, mühendislik ve müşavirlik sektörünün duayen planlamacısı ve Ege, Dokuz Eylül ve Pamukkale Üniversitelerinde dersler vermiş, Muğla Su Raporunu Dr. Saim Efelerli ile birlikte hazırlamış bir uzman.

Toplantıya katılanlardan Zekiye Kulga, 1974 yılından itibaren DSİ su yapıları mühendislik hidrolojisi raporlarının hazırlanmasında çalışmış, özellikle taşkın hesaplarında uzmanlaşmış, emekliliğinde pek çok kurumun ve belediyenin dere geçidi taşkın hesapları ve su tahsisi hidroloji raporlarında uzmanlaşmıştır ve özellikle batı Akdeniz bölgesi su şişeleme firmalarına çok sayıda hidroloji raporları hazırladığı için bölgemizin içme suyu kaynaklarına hakim durumdadır.

Mesut Güzel ise TEK’de Etüd-proje mühendisi olarak başlayıp TEDAŞ döneminde Tesis Müdürlüğü yapmış, TEDAŞ Denizli İl Müdürü, Menderes Elektrik Dağıtım A.Ş. Müdürü, eski AYDEM Denizli-Muğla-Aydın Genel Müdürü. Halen GES ve elektrik tesisleri yapımı konusunda danışmanlık yapıyor.

MUĞLA’NIN SUSUZLUKTAN KURTULMASI MÜMKÜN..

Toplantıda Alter firmasının Bodrum Yarımadası için hazırladıkları projenin sunumu sonrasında Dr. Saim Efelerli, Muğla haritası üzerinden, önemli bir sunum yaptı.

Büyük yoksunluk çektiğimiz içme ve kullanma suyunun temini için, bütün Muğla’yı kapsayan ve Muğla’nın en az 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak projeyi sundu. Proje iki bölümden oluşuyor.

Saim Efelerli, sunumunun başında, Muğla’nın aslında su yoksunu bir il olmadığını, 5 milyar 90 milyon m3 yer üstü ve 250 milyon m3 yeraltı sularına sahip olduğunu, ancak bunların gerektiği gibi değerlendirilmediğini belirtti.

Projelerden birincisi Dalaman Çayı üzerinde kurulu bulunan Akköprü Barajı’nın çok yukarılarında kalan ve 1000 metre rakımın üzerindeki hiç kirlenmemiş çevre sularının toplandığı Çiçekbaba Barajı’ndan Muğla’ya borularla, ek bir elektrik enerjisi kullanmadan cazibe ile getirilecek suyun, Ula, Menteşe ve Yatağan bölgesine kadar dağıtılmasıyla, bu bölgenin su ihtiyacının karşılanması. Bu projeyi yapanın ise toplantıda hazır bulunan Doç. Dr. Nejat Keloğlu olduğunu da belirtti ve daha sonra Keloğlu, bu projeyi detaylıca anlattı.

İkincisi ise, Akköprü Barajı’nın alt mansabından, yani elektrik üretildikten sonra denize akan ve şimdiki durumda Dalaman bölgesindeki sadece 8000 hektarlık alanın tarımsal sulamasının da yapıldığı ve gerisinin de denize ulaştığı sudan, yılda 70 milyon m3’lük bir bölümünün, tesis edilecek boru hattıyla, Akköprü’nün 173,5 m. Kodundan cazibeyle, ek bir elektrikli pompalara ihtiyaç duyulmadan Akyaka’ya akıtılması, buradan bir kolun Marmaris’e verilmesi, ana hattın Akyaka-Ören-Bodrum istikametine, yine cazibeyle akıtılmasını kapsıyor. Bu koldan bir pompa istasyonuyla Milas ve çevresine de su verilmesi plan kapsamı içinde. Akköprü’den bu şekilde alınacak suyun, Muğla’nın ilgili bölgelerinin en az 50 yıl su sıkıntısı çekmemesi anlamına geliyor.

BÜYÜKŞEHİR’İN YAPMASI GEREKEN HAMLE..

Dr. Saim Efelerli, bu noktada, Muğla sınırlarındaki bu suyun, bu proje dahilinde kullanılabilmesi için, Büyükşehir Başkanlığı ve MUSKİ’nin, Akköprü Barajı’nın elektrik üretimi sonrası denize akan kısmından yıllık 70 milyon m3’lük kısmının MUSKİ’ye tahsis edilmesi için gereken başvuruyu yapması ve bu konuyla ilgili projesini de hazırlaması gerektiğini, bunun önemli olduğunu belirtti. Çünkü Aydın’ın, Akköprü Barajı’ndan içme suyu temin etmek için bir başvuru yapmaya çalıştığı, bunun için de bir proje hazırlatmakta olduğunu belirtti. Eğer bu su Aydın’a tahsis edilirse, sonradan bunun iptal edilmesinin yasalara göre mümkün olmayacağı ve Aydın’ın müktesep hakkı haline geleceğini kaydetti. Bu nedenle bir an önce projenin hazırlanarak tahsis müracaatının yapılmasının en önemli nokta olduğuna vurgu yaptı.

Bu projenin, su temin etmek için yeraltı sularını almak için sürekli yeni kuyular açma ve tarım için gerekli yeraltı sularını tüketme sıkıntısını da yok edeceği için, ülkemizin Antalya’dan sonra en önemli turizm destinasyonu olan Muğla’nın su sorununu kökten çözeceğinin altını çizdi ve bu yatırım için hazırlanacak proje ile finansmanının da rahatça bulunabileceğini belirtti.

ÇİÇEKBABA BARAJI..

Daha sonra ikinci sunumu, Ula-Menteşe-Yatağan bölgesine temiz içme suyu sağlayacak projenin mimarı Doç. Dr. Nejat Keloğlu yaptı. Bu suyun 1000 metre kodunda yapılacak olan ve etrafındaki tertemiz kaynak sularıyla beslenecek Sandras Dağı Çiçekbaba Barajı’ndan, boru hattıyla, yine hiçbir elektrik sarfiyatına gerek kalmadan, Ula, Menteşe ve Yatağan bölgesine kadar tertemiz içme suyunun cazibe ile getirilebileceğini, bunun için de bir projenin hazırlanarak gerekli müracaatların yapılması gerektiğini anlattı.

Yaklaşık 2,5 saat süren bu sunumlar sonrası Ahmet Aras, hem sunum yapan DSİ uzmanlarına, hem MUSKİ Genel Müdürü’ne çeşitli sorular sordu ve cevaplarını tartıştı.

HAVZA SU TAHSİS EYLEM PLANI RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI..

Bu sunumun üzerinden 20 gün geçti ki, Resmi Gazetede Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla üç havza için su tahsis eylem planları yayınlandı. Bunlardan biri Kuzey Ege Ergene havzası, ikincisi Büyük Menderes Havzası, üçüncüsü Batı Akdeniz Havzası Su Tahsis ve Eylem Planı.

Bizi ilgilendiren Batı Akdeniz Havzası. Havza, Muğla, Antalya, Denizli, Burdur ve Aydın illerini kapsıyor. Bu iller bu havzadaki suları, yapılacak planlar sonucu kullanabilecekler. Yani Muğla’daki Akköprü Barajı’ndan Aydın da su talep edebilecek. İşte uzmanların söylediği de tam bu. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin su kanalizasyon işlerinden sorumlu birimi MUSKİ, özellikle tatil beldelerimiz su sıkıntısı çekerken, bu kaynaklara sahip çıkmak, bu nedenle de bir an önce DSİ’ye, yapacağı planla başvurup, tahsisi almak zorunda. Çünkü uzmanlar, bu tahsisin alınmasının önemli olduğunu, buna diğer iller yaptıracakları proje ile tahsis için başvurup alırlarsa, bunun müktesep hak haline geleceğini ve geri dönüşünün mümkün olmadığını belirterek, Muğla’nın bir an önce bu başvuruyu yapması gerektiğini söylüyorlar. Sunumunu yaptıkları projelerle de bu tahsis alınacak suyun nasıl ucuz bir şekilde kullanıma sokulup, Muğla’nın en az 50 yıllık su probleminin kökten çözüleceğini söylüyorlar. Yine DSİ uzmanları, Büyükşehirlerin su konusunda her türlü plan ve projeyi yapmaya, finansman bulmaya ve hatta barajlar bile yapmaya yetkili olduklarının da altını çiziyorlar.

GÜLLÜK’TEKİ İMTİYAZ SÖZLEŞMELİ HZR DE GÜNDEMDEYDİ..

Toplantının son bölümünde, Zekiye Kulga’nın gündeme getirmesiyle, Türkiye’de ilk ve tek olan eski Güllük Belediyesi ve mücavir alanındaki su kanalizasyon işinin Akfen firmasına imtiyaz sözleşmesiyle verilmesi ve sözleşmeye aykırı olmasına karşın Akfen’in bu imtiyazı devrettiği HZR’nin sözleşmeye göre yapması gereken hat değiştirmeleri ve yenilemeleri yapmayarak, hem tüm ülkenin en pahalı suyunu satması, hem de en kalitesiz su ve hizmeti verdiği belirtilerek, hatta Kıyıkışlacık’taki 136 konutluk, hepsi eski ve yeni DSİ çalışanlarına ait Yeşilyaka sitesine hem de çevredeki diğer sitelere de yaz aylarında aylarca su verememesi gündeme geldi. Zekiye Kulga, işi gücü tüm Türkiye’nin sularını bulan, planlayan, dağıtan DSİ uzmanlarının, bu sitede susuzlukla yaşamaya çalıştığını, bunun ilginç bir paradoks olduğunu belirtti ve HZR’nin hem imtiyaz sözleşmesine aykırı olarak Akfen’den imtiyazı devralmasının ve sözleşmedeki gerekliliklerin büyük çoğunluğunu yerine getirmemesinin, imtiyaz sözleşmesinin feshedilmesi için yeterli olduğunu, bunun bir an önce gerçekleştirilerek MUSKİ suyundan diğer vatandaşlar gibi daha ucuz maliyetle faydalanmak istediklerini belirtti.

MUSKİ Müdürü Yılmaz Şengül, HZR ile olan anlaşmazlığın şu anda arabulucuda olduğunu, arabulucunun kararını beklediklerini belirtti. Şengül, HZR’nin imtiyaz sözleşmesi iptal edilse bile, özellikle Kıyıkışlacık bölgesinde bu eski hatlara MUSKİ suyunun hemen verilemeyeceğini, çünkü çok eski ve HZR tarafından yenilenmemiş hatlar olduğu için zaten sürekli patladığını, dolayısıyla bu hatları yenilemeden MUSKİ suyunun hemen verilmesinin mümkün olamayacağını, önce hatların yenilenmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Aras, sürecin hızlandırılması için daha yoğun çalışılmasını istedi.

SONUÇ..

Çok verimli, bilgiyle dolu 2,5 saatlik DSİ uzmanlarının sunumu sonrası, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın, Akköprü ve Çiçekbaba barajlarının su tahsisi için müracaat etmesi bekleniyor. Toplantı, gerektiğinde daha ayrıntılı bilgi sunulabileceğini belirten DSİ uzmanları ve toplantıyı organize eden Hülya Scobie’nin, zaman ayırdıkları için Başkan Aras’a teşekkürleri sonrası, Başkan’ın da bu toplantının düzenlenmesi için emek veren herkese teşekkür etmesiyle sona erdi.

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık