ÖNDER Haber -
Milas ve Yatağan’da bulunan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile kömür ocaklarının özelleştirilmek istenmesine tepki gösteren enerji ve maden işçileri önceki gün akşam saatlerinde Ankara'ya gitmek üzere yola çıktı.
Aileleriyle birlikte sayıları bin 500'ü bulan Tes-İş ve Maden-İş Sendikası'na üye enerji ve maden işçileri, saat 16.30 sıralarında Yatağan Termik Santrali önünde toplandı. Ankara yürüyüşünü başlatacak grubu, destek için gelen çeşitli Sivil Toplum Kuruluşu üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşların oluşturduğu 10 bin kişi uğurladı. Polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemi altında işçiler önce, 3 kilometre mesafedeki ilçe merkezindeki Madenci Heykeli'ne yürüdü. Yol boyunca, 'Ankara yolumuz, ölümüz olsa sonumuz',
'Kitler vatandır, vatan satılmaz', 'Vatanı satanı bizde satarız', 'Direne direne kazanacağız', 'Her yer direniş, her yer Yatağan', 'Birlik, mücadele, zafer' sloganları attı.
"İktidara bu son uyarımız"
Madenci Heykeli'nde Tes-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, kalabalığa seslendi. "İhalelere son teklif verme tarihi olan 10 Nisan'da da Ankara'da olacağız" diyen Erçelik, "Bu ihalelere katılan şirketler gelip işyerlerimizi teslim alamayacaklar. Buna izin vermeyeceğiz, kararlılığımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. 7 Ekim'de 200 kişi ile yola çıktık, şimdi 2 bin kişi, bir dahaki sefere gerekirse 20 bin kişi yürüyeceğiz. Sadece kendimiz için değil, yarınlarımız ve ülkemiz için buna izin vermeyeceğiz. Gemileri yaktık, geri dönüş yok, ne bedel ödenecekse ödemeye hazırız. Özelleştirme idaresi son teklif verme süresini iki buçuk ay uzattığını açıkladı. Ertelemeler ve uzatmalar bizi durduramaz, ancak özelleştirmeyi iptal ederlerse, vazgeçerlerse bizi durdurabilirler. İhale ilanına çıkıldığı gün, artık biz değil, onlar düşünsün dedik. Bu iktidara son uyarımızdır. Eğer vazgeçmezlerse şunu bilsinler ki 10 Nisan'da daha kitlesel olarak sonuç almaya, tarih yazmaya, bu işi bitirmeye gideceğiz. 17 Aralıktan sonra bu ülkede yapılacak her türlü Özelleştirme şaibeli hale gelmiştir. Bugün de Ankara'ya yürüyoruz. Umudun yürüyüşünü, geleceğin yürüyüşünü başlatıyoruz" dedi.
"Kömürün karası
bahtımızın karası"
Maden-İş Sendikası Başkanı Süleyman Girgin de "Enerji ve maden İşçileri, aynı havayı soluduğu insanları da yanına alarak milletin önüne düşmüş, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı milletin evini yani vatanın bağımsızlığını savunuyor. Siyasi iktidar ise tüm uyarılarımıza rağmen Özelleştirme inadından vazgeçmiyor. Biliyorsunuz Özelleştirme idaresi evlere şenlik bir erteleme kararı açıkladı. Bizler Özelleştirme ihalelerinin iptalini beklerken onlar iki ay erteleme kararı açıkladılar. Böylelikle direnişin ve mücadelenin önüne geçebileceklerini, seçim öncesi süt liman bir ortam oluşturabileceklerini, seçimden sonra da bu işletmeleri kolayca satıp işçinin ve milletin canına ot tıkayabileceklerini sandılar. Ancak yanılıyorlar. Bu karar mücadeleyi daha da bileylemiştir. Talebimiz ihalelerin iptal edilmesidir. Bu konudaki kararlılığımızı göstermek amacıyla Özelleştirme İdaresi'nin önüne gideceğiz ve mesajımızı orada vereceğiz. Ankara'ya, milletin parası, malı, mülkü yağmaya, talana, rüşvete, yolsuzluğa kurban gitmesin diye gidiyoruz. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile suçlananlar ve bu suçlarını iktidar gücü ile kapatmaya çalışanlar Yatağan'da, Yeniköy'de ve Kemerköy'de santral satamaz ve istiklal mücadelesi veremez. Cumhuriyet ekonomisinin, milli ekonominin can damarları olan kamu kurumlarımızı yandaşlara peşkeş çekenler, yağmalatanlar, milli çıkardan söz edemez. Kömürün karası, bahtımızın karası Türkiye'nin yüz karası olmasın diye gidiyoruz" diye konuştu.
TOMA’nın önünde
direnişe geçtiler…
Konuşmaların ardından işçiler, kendilerine desteğe gelenlerle yürüdükten sonra, 35 otobüsle yola çıktılar. Ankara'ya gitmek üzere 35 otobüs ile yola çıkan işçilerin yolu Muğla-Aydın Karayolu Kavaklıdere kavşağında, polis ve jandarma barikatı ile TOMA'larla kesildi.
Barikatın gerisinde Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait arazözlerin de hazır bekletilmesi dikkati çekti. Yolun kesilmesi üzerine Tes-İş ve Maden-İş sendikası yöneticileri ile polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polis, otobüslerde arama yapılacağı gerekçesiyle, işçilerin yollarına devam etmelerine izin vermedi. Bunun üzerine otobüslerden inen işçiler, yolun karşı şeridini de trafiğe kapatıp, oturma eylemine başladı. Aydın-Muğla karayolu, yaklaşık 5 saat boyunca kapalı kaldı.
10 Nisan'da Ankara'ya
Otobüslerinin güvenlik güçlerince engellenmesi üzerine Muğla’ya doğru yürüyüşe geçen işçiler 7 saatte yaklaşık 55 kilometre yürüyerek Muğla’ya vardılar. Sınırsızlık Meydanı'nda toplanan işçiler adına açıklama yapan Tes-iş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik, Özelleştirme İdaresi'nin ihaleler için son teklif verme süresini 2,5 ay uzattığına işaret etti. Erçelik, özelleştirmenin iptal edilmemesi durumunda eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini ve 10 Nisan'da Ankara'ya yürüyeceklerini kaydetti.
Maden-İş Yatağan Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ise işçilerin özelleştirmeye karşı mücadele ettiklerini belirterek, "En temel hak olan hak arama eylemimiz engellendi. Demokratik ve meşru yollardan Ankara'ya giderek demokratik tepkiyi göstermemiz engellendi. Seyahat özgürlüğümüz engellendi. Otobüslerimize el konuldu ve çocuklarımız, kadınlarımız 5 saat mağdur edildi. Biz bunları hak etmiyoruz" dedi.
İşçiler, konuşmaların ardından, alandaki sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve baro temsilcileriyle birlikte, kendilerinin Ankara’ya gidişlerinin nasıl engellendiğini tutanak altına alarak imzaladılar ve yorgun işçilerle aileleri tekrar Yatağan'a döndü.
Eylem Ankara’da sürdü..
Yatağan ve Milas işçisinin Ankara’ya gitmesi engellendi ama, işçilerin Ankara’da buluşarak birlikte eylem yapacağı Zonguldaklı maden işçileri ve diğer yerlerden gelen işçiler ve kitle örgütleri temsilcileri, Türk-İş yöneticileriyle birlikte Ankara’da Toros sokakta birleşerek, Özelleştirme İdaresi önüne yürüdüler. Özelleştirme İdaresi önünde bekleyen işçiler Maliye Bakanı Mehmet Şimşek için temsili cenaze namazı kıldılar. Sloganlarla yürüyen işçiler, Yatağan ve Milaslı işçilerin Ankara’ya hareketlerinin engellenmesini de protesto ederek, mücadelenin devam edeceğini belirttiler.