İzmir'de tedavi gören Milaslı 13 yaşındaki çocuk AIDS nedeniyle hayatını kaybetmiş
İddiaya göre, 8. sınıf öğrencisi A.E.K.'nin ailesi ağustos ayında çocuklarının aniden kilo kaybetmesi, beslenme bozukluğu ve zayıflık şikayeti ile hastaneye başvurdu. Çocuk bir süre tedavi gördü ancak şikayetleri devam etti.
Aile eylül ayında da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne aynı şikayetlerle başvurdu. Çocuğun burada yapılan tetkiklerde HIV pozitif olduğu anlaşıldı.
A.E.K.'nin babası K.K.'nın HIV pozitif olduğu belirlendi. 13 yaşındaki çocuk ise 11 Kasım'da hayatını kaybetti.
Olaya ilişkin yürütülen soruşturmada baba, ifadesinde "Ev içinde tüm önlemleri aldık. Nasıl bulaştığını bilmiyorum." dedi.
Bu yaşanan olaylar üzerine CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kızılay’ın İzmir’de hastanelere verdiği kanlar nedeniyle 3 hastaya HIV virüsünün bulaştığına dair belgeler olduğunu iddia etti.
İddialara yanıt veren Türk Kızılay, bu iddiaların kesinlikle asılsız olduğunu belirterek, tüm kan bağışı süreçlerinin uluslararası standartlara uygun olarak yürütüldüğünü vurguladı. Açıklamada, bağışlanan her kan bileşeninin HIV, Hepatit B, Hepatit C ve diğer enfeksiyonlara karşı ileri düzey testlerden geçirildiği ifade edildi.
Türk Kızılay ayrıca, A.E.K’nin babası K.K'nin 2024 yılı Ocak ayında ilk kez kan bağışında bulunmak istediğini ve yapılan testlerde HIV pozitif olduğunun tespit edilerek, bağışın derhal reddedildiğini açıkladı. Kurum, baba K.K’ye HIV teşhisini ilk koyan ve gerekli sağlık birimlerini bilgilendiren kurumun kendisi olduğunu vurguladı. Kamuoyundaki sorumsuz açıklamaların, Kızılay’ın üstlendiği kritik görevlere ve kan bekleyen milyonlarca hastaya zarar verebileceğini belirterek, konuya dair hassasiyet çağrısında bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Kızılay’ın İzmir’de hastanelere verdiği kanlar nedeniyle 3 hastaya HIV virüsünün bulaştığına dair bize gelen bazı bilgiler mevcut. Hastane adı şimdilik bende kalsın!” dedi.
İstanbul Tıp Fakültesi’nde tedavi gören 100’ün üzerinde HIV pozitif çocuk bulunduğunu ve bu çocuklardan yaklaşık 20’sinin HIV virüsünü cinsel istismar yoluyla aldığının ortaya çıktığını da belirten Kılıç, Türkiye genelinde HIV teşhisi konmuş 250’ye yakın çocuk bulunduğunu söyledi.
Türk Kızılay, virüsün Kızılay tarafından verilen bir kandan bulaştığına yönelik iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
13 yaşındaki A.E.K'nin, AIDS hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesinin herkesi derinden üzdüğü belirtilirken, Türk Kızılay yaptığı yazılı açıklamada; vefat eden çocuğa HIV'in nasıl bulaştığına ilişkin Sağlık Bakanlığı'nın incelemelerinin sürdüğüne dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Virüsün Kızılay tarafından verilen bir kandan bulaştığına yönelik asılsız iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmaması üzerine aşağıdaki açıklama zorunlu olmuştur. İddiaya konu olan, İzmir'de kemik erimesi şüphesiyle tedavi altına alınan ancak AIDS olduğu ortaya çıkan 13 yaşındaki A.E.K'nin babası K.K, 2024 yılı Ocak ayında Muğla'nın Milas ilçesi Atapark Kan Bağış Merkezi'ne başvurarak ilk kez kan bağışçısı olmak istemiştir. K.K'den alınan kan örneği, güvenli kan teminine yönelik NAT (Nükleik Asit Amplifikasyon Testi) testi dahil tüm tetkiklerden geçirildikten sonra HIV pozitif olduğu anlaşılmış ve derhal ilgili sağlık ve kolluk birimlerine bilgi verilip kan imha edilmiş ve baba K.K. Kızılay'ın ret listesine alınmıştır. Babaya ilk kez HIV teşhisini koyan ve tüm devlet birimlerini uyaran kurum Kızılay'dır.
2020'den bu yana, bölge kan merkezlerinden HIV riski taşıyan herhangi bir kan bileşenine dair hastanelere veya sağlık otoritelerine bir bildirim yapılmadığı, aynı şekilde hastanelerden de Kızılay'a bu yönde bir bildirim ulaşmadığı vurgulandı. Türk Kızılay'ın, kan bağışı sürecinde halk sağlığını koruma sorumluluğu doğrultusunda tüm süreçleri titizlikle yürüttüğü ve bağışlanan her kan bileşenine uluslararası standartlara uygun modern testler uygulandığına vurgu yapılan açıklama şöyle devam etti;
Türk Kızılay tarafından temin edilen tüm kan bileşenleri, Hepatit B, Hepatit C, HIV ve Sifiliz enfeksiyonlarına yönelik ileri tarama ve doğrulama testlerinden geçirilmektedir. Testlerde enfeksiyon riski saptanması durumunda, bağışçıdan kan bağışı kabul edilmemekte ve bu kanlar kesinlikle hastanelere gönderilmemektedir. Kızılay, kendisine verilen düzenli ve güvenli kan temini görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirirken, yılda aldığı yaklaşık 3 milyon ünite kanla yaklaşık 9 milyon hasta ve yaralının kan ihtiyacını karşılamaktadır.
Sorumsuz ve muğlak açıklamaların Kızılay'ın yürüttüğü bu milli göreve ve kan bağışı bekleyen hasta ve yaralılara vereceği zarar her türlü açıklamanın dışındadır. İlgili tüm kurum, kuruluş ve kişileri duyarlı olmaya çağırır, konuyu her yönüyle takip ettiğimizi bildiririz.”