Köylüler 9 Gündür Ankara’da: Meclis’e Sesleniyor
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy ve çevre köylerde yaşayan yurttaşlar, 3 Temmuz’dan bu yana Ankara’da TBMM yakınındaki Cemal Süreyya Parkı’nda nöbet tutuyor. Köylüler, Meclis'e sunulan torba yasa tasarısının kendi yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirterek, “Bizleri göç etmeye zorlayacaklar. İstemiyoruz! Bizim gidecek başka bir yerimiz yok!” sözleriyle seslerini duyurmaya çalışıyor.
“Kamuoyuna Açık Mektup” başlığı ile paylaşılan metinde “Şu anda topraklarımızdan uzakta, Ankara’dayız. 3 Temmuz gününden beri TBMM’nin yakınında bulunan Cemal Süreyya Parkı’nda yatıp kalkıyoruz. Her şeyimizi bırakarak kamuoyuna, ülkemize, insanlarımıza sığınmak için geldik.” sözleriyle başlattıkları kamuoyuna açık mektup ile seslerini duyurmaya çalışıyor.
Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler, yasa tasarısının zeytinlikleri, meraları ve ormanları madencilik faaliyetlerine açtığını ifade ediyor. “Topraklarımızı bırakmayacağız, üretmeye devam edeceğiz” diyen İkizköylüler, yasa tasarısı geri çekilene kadar nöbetlerini sürdüreceklerini bir kez daha yinelediler.
Bildiri şu şekilde;
“Kamuoyuna Açık Mektup; Bizler bu ülkenin köylüleriyiz. Çiftçilik, hayvancılık yaparız. Sofranızdaki gıdayı biz üretiriz. Köyümüz, toprağımız vatanımızdır. Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda yaşamak istiyoruz.
Şu anda topraklarımızdan uzakta, Ankara’dayız. 3 Temmuz gününden beri TBMM’nin yakınında bulunan Cemal Süreya parkında yatıp kalkıyoruz. Tarımın yoğunlaştığı dönemde, harmanımızı ve hayvanlarımızı bırakarak geldik. Her şeyimizi bırakarak kamuoyuna, ülkemize, insanlarımıza sığınmak için geldik.
Bizleri buraya getiren şey 13 Haziran tarihinde meclise sunulan bir torba yasa tasarısı. Bizim için özetle bu tasarı biz köylülerin yaşadığı toprakları madencilik faaliyetlerine açıyor. Orman, mera ve zeytinliklerimizin korunmasını sağlayan diğer yasaları delip geçiyor.
İşin özü, bu yasa geçerse, maden şirketleri istediği için topraklarımıza el konulacak. Zeytinlerimiz, köylüler zorla taşınacak. Bizleri göç etmeye zorlayacaklar. İstemiyoruz!
Biz üretmek istiyoruz. Ormanlarımızın, meralarımızın, zeytin ağaçlarımızın, su kaynaklarımızın, yaşam alanlarımızın yok edilmesini istemiyoruz. Buna razı olmadığımız için Ankara’ya geldik.
Yasa tasarısı ilgili komisyonda kabul edilerek Meclis Genel Kurulu’na gönderildi. Yasalaşmadan önce son sözümüzü söylemek için Ankara’dayız. Yasayı geri çektirmek istiyoruz. Gidene kadar değil, yasa geri çekilene kadar buradayız. Zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, köylerimizi, suyumuzu, toprağımızı, yani yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
Çünkü bu tasarı geçerse başımıza gelecekleri biliyoruz.
Bizim gidecek başka bir yerimiz yok!
Yasa tasarısı geri çekilene kadar nöbetteyiz. Bu yasa başta biz köylüler olmak üzere tüm ülkemizin meselesidir. Dolayısıyla;
- Parti ayrımı olmaksızın tüm vekillerimizden sesimizi duymasını, bizleri görmesini istiyoruz. Tüm vekillerimizle görüşmeye, sözümüzü ifade etmeye hazırız.
- Tasarıyı meclise sunan vekillerimiz başta olmak üzere ilgili tüm yetkililerden yasa tasarısını geri çekmelerini istiyoruz.
- Tüm siyasi parti temsilcilerini, sendikaları, sivil toplum örgütlerini nöbet alanımızı ziyaret etmeye bekliyoruz.
Bizleri dinlemenizi istiyoruz. - Tüm herkesten sosyal medyada paylaşımlar yaparak, eşinize dostunuza komşunuza anlatarak bu haklı sesi yaygınlaştırmanızı istiyoruz.
- Tüm yurttaşlardan, üyesi oldukları partilerin yöneticilerine taleplerimizi sahiplenmeleri ve bu yönde bir tutum almaları için kendilerini ifade etmelerini istiyoruz.
- Mücadelenin ete kemiğe büründüğü yer olan direniş ve sivil toplum nöbetimizde bulunmaya, bizlerle omuz omuza olmaya çağırıyoruz.
Dayanışmamız büyüdükçe umudumuz da büyüyor. Bu yasa tasarısını geri çektireceğiz. Zeytinliklerimizi, köylerimizi savunmaya devam edeceğiz.
Mücadelemizi büyütelim ve sürdürelim.
Sosyal medyada #MadenYasasınıGeriÇek etiketiyle sesimizi duyurmaya devam edelim. - Tüm duyarlı kesimleri, halkı için mücadele eden başta tüm siyasi partileri ve milletvekillerini bu mücadeleye sahip çıkmaya ve bizimle birlikte yasanın geri çekilmesi talebini yükseltmeye, bu çabaya kamuoyu baskısıyla kitlesel olarak katılmaya çağırıyoruz.”
0
1
0
0
0
0


