Milas 78’liler 12 Eylül’ün 45. Yılında Bir Araya Geldi
12 Eylül 1980 askeri darbesinin 45. yıl dönümünde Milas 78’liler, “Bugün ne değişti?” sloganıyla düzenlenen etkinlikte bir araya geldi. Anma programı, 12 Eylül 2025 Cuma günü saat 17.00’de Üç Fidan Parkı’nda gerçekleştirildi.
Etkinlikte, 12 Eylül’de idam edilen 18 devrimcinin isimleri tek tek okunurken, alandakiler hep bir ağızdan “Burada!” diye haykırdı. Çeşitli siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı anmada, sloganlar atıldı, şiirler okundu ve dövizler taşındı.
Fikret Çoban’ın sunumuyla gerçekleşen etkinlikte, “Kenan Evren asmayalım da besleyelim mi demişti” sözleri hatırlatıldı. Okunan şiirlerin ardından saygı duruşunda bulunuldu. Ardından basın açıklaması ve parti temsilcilerinin konuşmalarıyla anma devam etti.
Katılımcılar, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla darbe döneminde hayatını kaybedenleri andı.
Basın açıklaması, Milas 78’liler adına Zekai Türmenoğlu tarafından okundu.
Açıklama şu şekilde;
“12 Eylül askeri faşist diktatörlüğünün üzerinden 45 yıl geçti. Darbe ile yaşananları tekrar etmeyeceğim; rakamlar, tarihler hepimizin malumu. Ama darbeden sonra işveren sendikalarının başkanının “Şimdiye kadar işçiler güldü, bundan sonra biz güleceğiz” sözünü hiç unutmamalıyız. Darbeler hep patronların gülmesine yaradı. Bizler cuntanın eliyle hem siyasi hem fiziki kırıma uğradık.
Üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen 12 Eylül’ün etkileri hâlâ sürüyor. Cuntadan sonra gelen hükümetlerin tamamı darbenin nimetlerinden faydalandı. Bugün, 12 Eylül günlerini aratmayan bir baskı ve sindirme ile yüz yüzeyiz. 25 yıldır iktidarda olan AKP dönemleri de darbeyi güçlendirmekle geçti; 1980’den beri işverenlerin temsilcisi konumuna gelen hükümetler, yarım yüzyılı aşkın süredir ülkenin bağrına çöktüler. Ülkemizin geldiği duruma bakın: İşverenler gülerken işsizlik ve yoksulluk almış başını gidiyor. İnsanlar açlık ve yoksullukla terbiye edilip hizaya sokuluyor.
Ülkenin dört bir yanını mülteci ve sığınmacılar sarmış durumda; savaşlara verilen desteklerin faturası halka ödetiliyor. Gençler yurt dışına kaçmak istiyor; umutsuzluk her yeri kuşatmış. Emekliler üç kuruşa mahkûm edilmiş; işçiler işsizlik ve pahalılığın altında eziliyor. En ufak bir tepkide gençler ve insanlar gözaltına alınıyor, hapishanelerde tutuluyor. Siyasi parti binaları polis işgaline uğruyor. Gözaltılar ve tutuklamalar artarken mafya liderleri, tecavüzcüler, hırsızlar ve soyguncular sokakta cirit atıyor. Milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları, aydınlar, öğrenciler ve politikacılar cezaevlerine dolduruluyor.
Ormanlarımız ya cayır cayır yanıyor ya da maden şirketlerinin yolu için yok ediliyor. Zeytinliklerimiz katlediliyor; kısacası yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız yağmalanıyor. Cumhuriyetin kazanımları peş peşe satıldı, özelleştirme adı altında hepsi heba edildi. Öğretmenlerimiz atanamazken okullar, hastaneler, imamlar ve tarikatlar arasında paylaştırılıyor. Kadına ve çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve şiddet artarken, İstanbul Sözleşmesi hedef gösterilerek terk ediliyor. Ülke KHK’lerle yönetilirken binlerce KHK mağduru açlığa mahkûm ediliyor.
Ülke tek bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilmiş durumda. Anayasa uygulanmıyor; kanunların birçok hükmü fiilen yok sayılıyor. Tam bir anayasızlaştırma, kural tanımazlık ile karşı karşıyayız. Medya büyük oranda kontrol altına alınmış, “sahibinin sesi” durumuna gelmiş.
Bunca yasadışılığa, zulme ve haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. 12 Eylül’ün işkencehanelerinde, zindanlarında nasıl direndiysek bugün de öyle direneceğiz. Devrimcilerin tarihinde direnmek, zulme ve haksızlığa karşı koymak, dayanışmak vardır. 45 yıl önce tanklarıyla, yasalarıyla, işkenceleriyle ve yağmacılıkla ülkeyi ele geçirenler; hayatlarımızı karanlığa çevirenler yenilecek. Ülkemize barışı, demokrasiyi ve insan onurunu geri getireceğiz.
Biz devrimciler, emanet edilen dayanışma ve birlik ruhunu geri getireceğiz. Omuz omuza, yelken yelken mücadele edeceğiz. Teslim olmayacağız, alışmayacağız, kabul etmeyeceğiz. Bu zorluğun üstesinden el birliğiyle geleceğiz. 12 Eylül’ü unutmadık; bu kavga bitmeden bitmez. Devrimci kapanmadıkça bu hesap kapanmış sayılmaz. Gün gelecek; darbeciler halka hesap verecek.
Yaşasın devrim! Yaşasın sosyalizm!”
12 Eylül Anmasında Parti Temsilcilerinden Ortak Mesaj
Düzenlenen anma etkinliğinde, yapılan basın açıklamasının ardından siyasi parti temsilcileri söz aldı.
Dem Parti adına Sedat Polat, Sol Parti adına Hüseyin Yorulmaz, TİP adına İlçe Başkanı Beselat Alkaya ve Yeşil Sol Parti adına Mamo Polat duygu ve düşüncelerini paylaştı. Konuşmalarda darbenin toplumda yarattığı ağır sonuçlara dikkat çekilirken, demokrasi, özgürlük ve adalet vurgusu öne çıktı.
Katılımcılar, 12 Eylül’ün karanlık izlerinin unutulmaması gerektiğini belirterek benzer acıların tekrar yaşanmaması için dayanışma çağrısında bulundu.
0
0
0
0
0
0


