Milas; ‘Denizli Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu’nu konuk etti

Denizli’de etkinlik gösteren Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu, geçtiğimiz pazar gününü ilçemiz sınırları içinde geçirdi. Grubun rehberliğini gazetemiz yazarlarından Hüseyin Avni Kunduracıoğlu yaptı.

Denizli’den sabahın erken saatlerinde yola düşen Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu’nun 46 üyesi, arkadaşımız Kunduracıoğlu’nun rehberliği eşliğinde Çaybükü (Gevenes) sınırları içinde bulunan Belen Kahvesi ve Belen Değirmeni’ni, Güzel Köy dizisiyle bilinen Yatağan’ın Bozüyük Mahallesi’ni gezdikten sonra, Stratonikeia Antik Kenti’ne ulaştı. Antik kentin ardından Milas’a ulaşan Denizlili 46 kişilik grup, Milas Arastası ve Çöllüoğlu Hanı’nı merkez olarak kullandı. Arasta sokaklarından Baltalı Kapı’ya, Uzun Yuva’dan Gümüşkesen’e ve Macar evlerine kadar süren Milas gezisinin ardından Labranda Kutsal Kenti’ne hareket eden grup, daha sonra buradan Çomakdağ Kızılağaç köyüne geçti.

 

Milas’ın dört bin yıllık

geçmişini aktaracak bir

rota çizmeye

özen gösterdik

Denizli Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Grubu’na bölgemizde rehberlik yapan Hüseyin Avni Kunduracıoğlu, “Yıllardır yaptığım doğa yürüyüşleri sayesinde tanıştığım birkaç arkadaşımın içinde bulunduğu Laodikya Gezi Doğa ve Yürüyüş Grubu’ndan yöremize yapmak istedikleri gezi önerisini alınca açıkçası heyecanlandım. Zira bölgemizdeki zenginliği paylaşırken, farklı duygu ve beklentilere sahip bireylerden oluşmuş bir kalabalığı mutlu edecek bir güzergâh çizmemiz gerekiyordu. Grubun öncülüğünü yapan Zeki Akakça ile birlikte belirlediğimiz güzergâhla, yöremizdeki hem popüler bölgeleri hem de Milas’ın dört bin yıllık geçmişini aktaracak bir rota çizmeye özen gösterdik. Bir nevi hızlandırılmış olan bu gezimize önce Labranda’yı koymamıştık. Ancak Çomakdağ’ın zenginliğine etkileşim yaptığı düşünülen köylülerin Koca Yayla’sı yani Labranda Kutsal Kenti olmadan bu turumuzun eksik kalacağını düşündük. Günün geç saatlerinde Çomakdağ Kızılağaç’ta sonlandırdığımız bu gezinin sonucunda ‘Milas’ın Kültür Rotası’nın bir kısmını da gerçekleştirmiş olmanın ötesinde, Denizlili birkaç dostumun yanına 46 arkadaşımın da eklenmiş olmasının keyfini duyuyorum” diyerek, “Hekatomnos Anıt Mezarı’nın açılmasıyla birlikte, ilçemizi ziyaret eden yerli ve yabancı konuk sayısının artacağının bilindiği”nin altını çizdikten sonra, Milas’ın, bu konukları ağırlama ya da mutlu etme açısından çok büyük eksiği olmadığını fark ettiğini, ancak bunun eksikler olmadığı anlamına gelmediğini söyleyerek, özellikle Pazar günleri açık mekân anlamında sıkıntı olduğunu ve Çöllüoğlu Hanı içinde projelendirilmiş Milas Kent Müzesi ve dükkânların da bir an önce hizmete sunulmasının gerekliliğini önemle vurguladı.

 

Grup katılımcıları bu

geziden son derece

memnun ve mutlu oldu

Denizli Laodikya Gezi ve Doğa Yürüyüş Gubu’nun öncülüğünü yapan fotoğraf sanatçısı ve belgeselci Zeki Akakça ise, Grup ismini Denizli’de bulunan bir antik kentten aldıklarına dikkat çektikten sonra, gruplarının ayda üç pazar gününü Denizli yöresinde doğa yürüyüşlerine ayırdıklarını ve bir pazar gününü ise kültür gezisiyle renklendirdiklerini belirterek, “Milas ve yöresi epeydir gündemimizde olmasına karşın, uygun zaman olarak bahar mevsimi olarak düşündük. Bugün çok güzel bir havada Milas ve yöresinin keyfini çıkardık. Gurubun keyif alabilmesi için katılımcı sayısını bir otobüsle sınırladık, zira grubumuz içinde çok sayıda fotoğraf tutkunu kişinin olması, daha rahat hareket etmemizi gerektiriyor. Yöreniz gerçekten de bir fotoğraf cenneti. Grup katılımcıları bu geziden son derece memnun ve mutlu oldu. Milas’ın bir günde değil, ancak bir haftada gezilebileceğini düşünüyoruz ve bunu gerçekleştireceğiz. Kamp ve doğa yürüyüşü için de gelmeyi düşünüyoruz” dedi.

Çomakdağ Kızılağaç’ta biten Milas ve yöresi gezisi, grup üyelerinin yöresel alışverişler yaptıktan sonra geç saatlerde Denizli’ye hareket etmeleriyle sona erdi ...