Milas'taki Beyzbol Sopasıyla Ölüm Davasında Yargı Süreci Başladı

Milas'ta altı ay önce bir alışveriş merkezinde meydana gelen ve Ümit Özlü'nün hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaya ilişkin ceza davası, Milas Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. M.K’nın kasten yaralamanın unsurlarıyla birlikte mağdurun ölümüne taksirle sebebiyet verilmesi suçuyla yargılanma süreci başladı.

Milas'taki Beyzbol Sopasıyla Ölüm Davasında Yargı Süreci Başladı

Duruşma, bugün saat 11.30’da gerçekleşti ve sanık M.K., Mumcular Cezaevi'nden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmaya, taraf avukatları, Ümit Özlü'nün annesi Fatma Özlü, eşi Selma Özlü, ailesi ve yakınları, M.K.'nın ailesi ve arkadaşları katıldı. Salonun küçük olması nedeniyle sınırlı sayıda izleyici alınabildi. 49 yaşındaki Ümit Özlü, 22 yaşındaki M.K. tarafından beyzbol sopasıyla vurularak ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

SANIK M.K.'NIN SAVUNMASI

Savunmasına olay gününü detaylı şekilde anlatarak başlayan sanık M.K., hiçbir suç kaydının olmadığını belirtti. Olay günü kız arkadaşına sürpriz yapmak için olay yeri olan alışveriş merkezine gittiğini, Ümit Özlü'nün park edilmemesi gereken bir yere dubayı kaldırarak park ettiğini ve dubayı aracının bagajına koyduğunu, “Ümit Usta o buranın malı neden çalıyorsun” diye uyarıda bulunduğunu söyledi. Bu uyarının ardından Özlü'nün o ana kadar hiçbir şekilde sarhoş olduğunu anlamadığını, kendisine dönerek, ‘sen kimsin’ gibi hakaret ve küfürlere başladığını, belini göstererek kendisini tehdit ettiğini belirterek, “Daha sonra ise bulunduğum arabanın kapısını açarak, alkollü içecek almamı istedi.  Alamayacağımı, kız arkadaşımı beklediğimi söyledim. Bu sırada da kız arkadaşıma küfürler saydırdı.  Kız arkadaşım da geleceği için rezillik ve sorun çıkmaması için ben karşılık vermedim. Sıkıntı çıkacağını düşünerek aracı çalıştırdım ve olay yerinden uzaklaştım” diyerek, küfür ve tehditlere karşılık vermediği söyledi.

M.K., iki kişi oldukları için olay yerinden uzaklaştığını, “önce kendisini aradım, neden küfür ettiğini sormak istedim telefonumu açmadı. Aramızda hiçbir husumetim yoktur. Nişanlım çalıştığı mağazada eşyaları olduğunu ve oraya geri dönmesi gerektiğini söyledi. Geri döneceğim için babamı aradım. Olayı anlatarak gelmesi istedim. Bunları daha önce söylemememin sebebi babamın da içeriye atılmasından korktum. Korktuğum için de hiçbir şey söylemedim. Nişanlımı bırakmak için tekrar olay yerine geldim. Aracın orada olmadığını görünce Ümit Özlü’nün ve yanında bulunanların oradan gittiğini düşündüm. Bana ve nişanlıma zarar vereceklerinden korktuğum için sopayı sağ tarafıma sıkıştırarak üstünü kapattım. Lavaboya gitmek için AVM’ye doğru ilerlemeye başladım. Ümit Ustanın karşıdan koşarak, bana doğru geldiğini fark ettim. Küfürlerine ve hakaretlerine devam edince, sarhoş olduğunu ve bana zarar vereceğini düşünerek, sopayı koyduğum yeren çıkararak, omuz hizasından vurdum. Sağ elimle sağ tarafına hedef alarak vuruşta bulundum. Elinde alkol poşeti vardı bana saldırmaya çalışıyordu. Kendimi savunmak için bir defa sağ omzuna doğru bir harekette bulundum. Sonra kafasını çok kötü yere çarptığını fark ettim.” dedi.

M.K., olayın ardından babasının yanına geldiğini ve babasının da kendisine “Bu bizim tanıdığımız birisi, ne yaptın?” diyerek sorduğunu söyledi. Babam da bana saldırılacağını düşündüğü için ‘arabaya geç, arabada bekle, ben herşeyi halledeceğim’ dedi. Korktum ve oradan çıkmam gerektiğini düşündüğüm için karşı şeride geçtim. Daha sonra ise yanıma sivil polisler geldi ve sopayı onlara vererek, teslim oldum. Sopa aracımın içinde bulunuyordu.” diyerek Ümit Özlü’nün yakınlarından özür diledi ve pişman olduğunu söyledi.

AİLENİN TEPKİSİ

Savunmanın ardından müşteki avukatı ve Ümit Özlü'nün yakınları, sanığın ifadelerini yalanladı. Ümit Özlü'nün eşi Selma Özlü, olay yerine ait video kayıtlarının bulunduğunu ve sanığın savunmasının gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Selma Özlü, sanığın ceza indirimi almak için yalan söylediğini ve olayın basit bir tartışma sonucu olmadığını belirterek, “Yalan söylüyor. Olay yerine ait videolar var. Burada bir anda geliyor ve Ümit Özlü’nün kafasına vuruyor. Bıçak falan yok. Bıçak nerede? Ceza indirimi almak için bunları söylüyor. Şikâyetimiz devam ediyor. Bizim canımız gitti. İndirim almasın. Bir kişi öldü, bizim hayatımız bitti. Biz ortada kaldık. Adalet yerini bulsun” diyerek, sanığın ceza indirimi almaması gerektiğini ifade etti.

Ümit Özlü'nün annesi Fatma Özlü de gelininin söylediklerine katıldığını dile getirdi.

MAHKEME SÜRECİ

Mahkeme heyeti, tanıkların beyanlarını dinledi. Ümit Özlü'nün eşi Selma Özlü, tanıkların olay yerinde bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için HTS kayıtlarının incelenmesini talep etti.

Ümit Özlü’nün hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak, olay anında yanında bulunan arkadaşları Ö.T. ve E.D. mahkemede ifade verdi. Ö.T., Özlü’nün aracın yanaşması için dubayı alıp arabasının bagajına koyduğunu, bu sırada sanık M.T.’nin aracına yaklaşıp "Sen benim oğlumun arkadaşı değil misin?" diye sorduğunu, ancak herhangi bir küfür ya da hakaret duymadığını belirtti.

Diğer tanık E.D. ise, Özlü’nün bagaja koyduğu dubayı yerine koymak için araçtan indiğini, Özlü ile M.T.’nin konuştuğunu gördüğünü, fakat kendisinin de herhangi bir hakaret ya da küfür duymadığını söyledi. E.D., sanığın daha sonra olay yerinden ayrıldığını ve arkadaşının alışveriş merkezindeki markete gittiğini belirtti. Arabayı başka bir yere çekip beklediğini söyleyen E.D., Özlü’nün gelmemesi üzerine onu aramak için araçtan indiğinde, alışveriş merkezi önünde bir kalabalık olduğunu ve yerde yatan birini gördüğünü anlattı. Önce bu kişiyi kafasına aldığı darbeden dolayı tanıyamadığını, ancak ayakkabısından yerde yatanın Ümit Özlü olduğunu fark ettiğini ifade etti.

Bu arada sinir krizi geçiren anne Fatma Özlü hakim tarafından salondan dışarı çıkarıldı.

Sanık avukatı, olayın tahrik unsuru içerdiğini ve müvekkilinin öldürme kastı olmadığını savunarak, müvekkilinin sadece bir kez vurduğunu ve tahliyesini talep etti. Buna karşın müşteki avukatı, ölümün sanığın darbesiyle gerçekleştiğini ve öldürme kastının var olduğunu belirtti. Adli Tıp Raporu’na göre de maktulün boyun ve kol bölgesinde yaralanma olmadığını, doğrudan kafa ve yüz bölgesine yapılan darbenin öldürmeye yönelik olduğunu ifade etti.

Mahkeme 20 Kasım 2024 Çarşamba günü saat 10.00’a ertelenirken, sanık M.K’nin de tutukluluğunun devamına karar verdi.

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık