Muğla Sol Parti: “Sefaletin Diğer Adı - Asgari Ücret”
Sol Parti Muğla İl Başkanı Zekeriya Kargın, asgari ücret belirleme çalışmaları sürerken, yazılı bir basın açıklaması yaparak, asgari ücretin sefaletin diğer adı olduğuna vurgu yapan bir basın açıklaması yaptı. Kargın’ın açıklaması şöyle:
“Ülkemizde kayıtlı 15 Milyon 203 bin işçinin, 6 Milyon 390 bini asgari ücret denilen insanca yaşamdan çok uzak bir ücret ile çalışmaktadır. Tüm çalışanlar içinde asgari ücretlilerin payının % 42 olduğunu hükümetten yana iyimser tahminleri ile ün yapan TÜİK verilerinden öğreniyoruz. Yani demek oluyor ki; ülkemizde 6 Milyon 390 Bin kişi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında sefalet içinde yaşam mücadelesi veriyor. Farklı ülkeler dikkate alındığında bu oranın ne kadar yüksek olduğu açık bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin; Türkiye’den sonra en yüksek asgari ücretli sayısı ile dikkat çeken Slovenya’da bu oran % 15,2. Yani Türkiye’deki asgari ücretli sayısı, kendisine en yakın ülke olan Slovenya’dan 2,5 kat daha fazla… Bu da göstermektedir ki emeğe devlet eli ile biçilen en düşük ücret olan ”asgari ücret” ülkemiz emekçileri için Sefaletin diğer adına dönüşmüştür.
Bu Böyle Gitmez! Sefalet Ücretini Reddediyoruz!
Asgari ücret görüşmeleri, insanca yaşam talebiyle daha çok sömürme hırsının uzlaşamayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor!
Asgari ücret görüşmeleri, açgözlü sermayenin emekçilere sefalet dayatmaktan başka bir amacı olmadığını gösteriyor!
İnsanca yaşamak ve haklarımızı kazanmak için işçiler, köylüler, emekliler, tüm emekçiler olarak birleşerek mücadele etmekten başka bir yol yok!
Uydurma enflasyon hedefinin asgari ücret çıtası olarak belirlenmesi ve asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi on iki aylık soygun ve sefalet demektir. Asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğü hesaba katıldığında bu tüm emekçiler için sefalet anlamına gelmektedir. Bir avuç sömürücü adına iktidarı yürütenlerin emekçilerin yüzünü güldürecek bir ücret belirleyemeyeceği açıktır.
- Asgari ücret anayasada yer aldığı şekilde insanca bir yaşamı sağlayacak düzeye çekilmeli, enflasyondan kaynaklı tüm kayıplar ay ay telafi edilmelidir.
- İşçilerin emeğiyle, kanıyla, canıyla büyüyen ekonomiden tüm çalışan ve emeklilere refah payı garanti edilmelidir.
- Açgözlü sermayenin ihtiyaçlarını çoğulculuk kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışan anti-demokratik komisyon yapısı değişmeli, çalışanların yarısına ulaşan asgari ücretlilerin seslerini doğrudan duyuracağı gerçek bir sözleşme yapısına geçilmelidir.
- Tekel karlarıyla, teşviklerle, vergi muafiyetleriyle semiren patronlardan servet vergisi alınmalıdır.
- Açlığa mahkûm edilen emeklilerin ücretleri, en düşük emekli aylığı asgari ücret olacak biçimde belirlenmelidir.
İşçiler, köylüler, emekliler, emekçiler olarak insanca bir yaşam için asgari ücret hakkımızı birleşerek kazanalım!”