ÖNDER Haber -
Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla bir bilgilendirme semineri düzenlendi… Seminere konuşmacı olarak katılan 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Dağıstan Danış, "Türkiye’de böbrek naklinin % 70’i, canlı verici dediğimiz anne, baba, kardeş veya diğer akrabalardan, % 30’u ise kadavra donör dediğimiz vericilerden alınmaktadır. Oysa ki diğer ülkelere baktığımızda durumun tam tersi olduğunu görüyoruz. Örneğin İngiltere’nin genel durumuna baktığımızda % 20’si canlı vericiden, % 80’i ise kadavra vericilerden sağlandığını görüyoruz" dedi.
Sadece böbrek ve
karaciğer nakli canlıdan
yapılabilmektedir
Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından dün saat 14’te Milas Halk Eğitimi Merkezi Salonunda Organ Bağışı ile ilgili olarak seminer düzenlendi.
Seminerin sunumunu yapan 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Dağıstan Danış, vücutta görevini yapamayacak derecede hasar gören bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemine organ nakli denildiğini belirterek, "Böbrek, kalp kapağı, karaciğer, kornea, kalp, kemik, akciğer, kemik iliği, pankreas, deri ve ince bağırsak nakli yapılan organlar arasında yer alır. Kadavradan ve canlıdan organ nakli yapılabilir. Beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar kadavra donör olarak tanımlanmaktadır. Canlı donör, organ nakli gereken hastanın eşi veya yakın akrabaları doku, kan grubu gibi uyum mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedir. Sadece böbrek ve karaciğer nakli canlıdan yapılabilmektedir" dedi.
24–36 saat sonra diğer organlarda fonksiyonlarını kaybederler
Organ alacak hastaların öncelikle kan grubu ve doku grubu uyumuna, yaş, boy, kilo gibi kriterlere, ayrıca tıbbi aciliyet durumuna göre belirlendiğini ifade eden Danış, beyin ölümü sonrasında yapılan nakillerle ilgili olarak şunları söyledi:
"Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz kaybolmasıdır. Solunum ve dolaşım, solunum cihazı gibi destek makinalarına bağlanarak kısa bir süre sürdürülebilmektedir. Yoğun bakım ünitelerinde verilen tüm tıbbi desteğe rağmen, ortalama 24–36 saat sonra diğer organlar da fonksiyonlarını kaybederler. Beyin ölümünün gerçekleşmesinden sonra bu kişiler kadavra donör adayı olarak adlandırılır. Bu donör adaylarının organları bağışlanırsa; organlar hayati fonksiyonlarını kaybetmeden en kısa sürede alınarak bekleyen hastalara nakledilir.
Beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklıdır. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar ayrıca aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedir. Beyin ölümünde ise geriye dönüş mümkün değildir. Tıbbi ölüm halidir."
Organ bağışı yaptığınızı
mutlaka yakınlarınıza da
bildirin
Kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesine organ bağışı denildiğini belirten Danış, "Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü kararı alınması halinde organları kullanılmaktadır. Diğer ölüm halinde organları alınmaz. 18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olan herkes Sağlık Müdürlüklerine, hastanelere organ nakliyle ilgili dernek, vakıf ve kuruluşlara başvurarak, doku ve organ bağışı belgesi alabilir. Organ bağışı yaptığınızı mutlaka yakınlarınıza da bildirin. Çünkü bir kişide beyi ölümü gerçekleştiğinde akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermeleri istenmektedir. Sonradan fikrinizi değiştirirseniz, bağış kartınızı yırtıp atmanız ve bu karar değişikliğini ailenize bildirmeniz yeterlidir. Bu konuda özgürsünüz. Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, gerçek bir yaşam armağanıdır. Ne yazık ki insanlar organ alıcısı durumuna gelince organ bağışının önemini fark edebiliyorlar" dedi.