“Satamazsınız, sattırmayacağız!”

Oktay ÇAYIRLI / Coşkun DOĞAN - Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santrallerinin Haziran ayı içinde özelleştirme ihalesine çıkartılacağının açıklanması işçileri ayaklandırdı… Özelleştirmeye karşı çıkan işçiler aileleriyle birlikte yürüyüş gerçekleştirdiler… Basın açıklamasının yapılacağı alana gelen işçiler ve sendika temsilcileri, özelleştirmelerle ilgili olarak Ankara’daki makamlara daha önce defalarca başvurduklarını fakat sonuç alamadıklarını ifade ederek, Enerji, Maliye ve Çalışma Bakanına, Başbakana ve Cumhurbaşkanına posta güvercinleriyle haber göndererek yanlıştan geri dönülmesi gerektiğini söylediler… Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Haziran ayında yapılacak ihaleyle Yatağan – Yeniköy - Kemerköy Termik Santrallerini ve kömür ocaklarını özelleştireceklerini açıklamasının ardından harekete geçen enerji ve maden işçileri, tepkilerini dile getirmek amacıyla ilçemizde dün saat 17 sıralarında yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. Beçin’de toplanan yaklaşık 2 bin 500 kişilik sendika üyesi işçiler ve aileleri yaklaşık 3 kilometre yürüyerek şehir merkezine geldiler. “KİT’ler vatandır vatan satılmaz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Milas uyuma, işçine sahip çık”, “Vatanı satanı bizde satarız”, “Direne direne kazanacağız”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “İş, ekmek yoksa barışta yok”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz”, “Türk İş göreve, genel greve”, “Suskun Türk İş istemiyoruz”, “Hükümet istifa” sloganları atarak yürüyen işçilere CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan, Beçin Belediye Başkanı Mehmet Balcı, Milas Belediye Başkan Vekili Seyfi Sağlıcak, İşçi Partisi Milas yöneticileri, ADD Milas Şube yönetimi, CKD Milas Şubesi yönetimi, mahalle muhtarları, TGB’liler, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Milas Belediyesi İşçileri, emekli enerji işçileri ve yurttaşlar destek verdi.   90 yılın birikimi kuruluşlarımız ya yabancıların ya da iktidarın yandaşlarının eline geçti Yürüyerek Atapark’a gelen işçilere ve eyleme destek verenlere yönelik ilk konuşmayı Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin yaptı. “Emperyalizmin vatanımıza yönelik giriştiği ve yıllar yılı sinsice, gizlice yürüttüğü işgal adım adım ilerlemiş ve giderek açık bir işgale dönüşmüştür” diyerek konuşmasına başlayan Girgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevr özlemcileri kendi devletlerini sürekli büyüttükleri halde, bizden Devleti küçültmemizi istemişler ve 1986 yıllarından itibaren türlü yalanlarla Ülkemizin en önemli kuruluşlarını ellerine geçirmişlerdir. Başbakan ‘Özelleştirme yapmazsak Halka İhanet etmiş oluruz’ diyor. Oysa asıl özelleştirmeler yoluyla Halka ait olan Kamu Mallarını satmak Vatana ihanettir. Özelleştirme kapılarını açan kişi olan Turgut Özal’ın iktidardaki ilk icraatının “ Vatana İhanet Kanununu” kaldırması tesadüf değildir. Bugün Medya nasıl iktidarın şakşakçılığını yapıyorsa, 1980’lerden sonra da sürekli olarak özelleştirme şakşakçılığını yapıyordu. Özelleştirmeye her gün güzellemeler diziliyordu. Sonuçta 90 yılın birikimi kuruluşlarımız, ya yabancıların ya da iktidarın yandaşlarının eline geçti. Devlet kumaş ve ayakkabı mı üretir dediler Sümerbank’ı özelleştirdiler. Devlet kerestecilik mi yapar dediler. Ormancılığın ve orman sanayinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kurulan ORÜS işletmeleri arsa bedellerinin onda biri fiyatına özelleştirildi. Devlet şeker mi üretir dediler. Şeker fabrikalarını özelleştirdiler. Pancar üretimi ve pancar üreticisi mağdur oldu. Devlet içki, sigara mı üretir dediler. Tekel’i özelleştirdiler Tekel işçileri işsiz kaldı, Tütün üreticisi perişan oldu. Özelleştirme ile tam rekabet sağlanacak dediler, yapıları itibariyle doğal tekel olan elektrik dağıtımında ve Telekomünikasyonda özel sektör tekelleri oluşturdular. Örnekler çok. Say say bitmez. Eski Maliye Bakanı Unakıtan, sat sat bitmiyor demişti. Sonuçta 1986 -2013 yılları arasında 194 adet devlet işletmesi peşkeş çekildi. Mirasyedi anlayışı ile KİT’lerin satışından elde edilen hazineye aktarılan paralar bütçe açığının kapatılmasında kullanılmıştır. Pekâlâ, özelleştirmeden sonra ne olacak? Mirasyediler babalarından kalan malları sattıktan sonra ne oluyorsa o olacak. Giden geri gelmediği gibi gidenin yerine yenisi de konulmuyor. Bu gidişle EÜAŞ ve TKİ’de tarihten silinecektir.  Tıpkı Sümerbank ve diğerlerinde olduğu gibi.”   Satılmadık neyimiz kaldı… Girgin’in yaptığı konuşmanın ardından Tes-İş Sendikası Yatağan Şubesi ile Maden-İş Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi tarafından hazırlanan ortak basın açıklaması ise Tes-İş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik tarafından okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizin dört bir yanı yangın yerine dönmüş ve biz ateş çemberinin içerisinde kalmış durumdayız. Bir tarafta Suriye, bir tarafta Mısır, günlerce gecelerce silah sesleri ölüm ızdırap, işkence. Ülkemiz bu olumsuzluktan derin etkilenmiş, Hükümetin dayatmacı tutumu gençliğin, halkın isyanına dönmüş durumda. Her yer barut gibi. Her yer dinamit gibi. Hava puslu, ağır. Gençlerimiz çocuklarımız geleceğimiz sokaklarda. Peki niye bu zulüm, niye bu işkence?…. Gözünü hırs bürümüş kapitalizmin, emperyalizmin dayatması bu. Satılmadık neyimiz kaldı. Otoyollar mı? Köprüler mi? Barajlar mı? Dereler mi? KİT’ler mi? Nerede PETKİM, nerede SÜT Fabrikaları, nerede YEM Fabrikaları, nerede… nerede LİMANLAR nerede ET BALIK Kurumları. Nerede? Babanızın malı gibi sattınız. Anasını ağlattınız bu milletin. Peki ne kaldı geride. 3-5 santral. Doymadılar. Doyuramazsınız. Gözleri aç . Sattınız da ne kâr ettiniz. İstihdam mı arttı? Elektrik fiyatları mı ucuzladı? Benzin fiyatları mı ucuzladı? Ne ucuzladı arkadaşlar? Türkiye’de bizim bilmediğimiz. Söyleyin ne ucuzladı? Dünya rekorları kırıyoruz. Zam zam zam. Yatağan, Yeniköy, Kemerköy Santralleri ve Maden Ocaklarına geldi sıra. İktidarın, halkın malı olan bu kurumları ihaleye çıkarması an meselesi. Buna izin vermeyeceğiz. 30 senedir mücadele ediyoruz biz. Gece gündüz demeden her sene en kârlı kurumlar sıralamasında birinciliği alırken, birilerinin iştahını arttırdık. Oturdukları yerden, çalışmadan, üretmeden, alınteri dökmeden sahiplenmek istiyorlar. Yok öyle yağma. Ali babanın çiftliği değil buraları. Satamazsınız. Sattırmayacağız. Yıllardır bizimlesiniz. Yıllardır hep yanımızda gördük sizleri. Yağmur çamur demeden haklı mücadelemize destek verdiniz. Sağolun var olun… Ama iş bitmedi. Her zamankinden daha fazla desteğinize ihtiyacımız var. Eşlerinizle, çocuklarınızla, torunlarınızla görmek istiyoruz sizi. Çünkü bizler biliyoruz ki bizim mücadelemiz gelecek mücadelesi. Çocuklarımızın yarınlarımızın torunlarımızın geleceği söz konusu. Bu sorun sadece çalışanların değil. Bölgemizin sorunudur diyoruz. Bu gemi batarsa bilin ki bundan herkes etkilenecek. Ekonomik anlamda gelir kaybına uğrayacağız. Milas’ın gelişmesi zenginleşmesi istihdamın artması hepsi birbirine bağlantılı. Olumsuzluktan herkes payına çıkan kadar etkilenecek. Bu dava sadece santral ve kömür işçisinin değil Milas ve civarında yaşayıp ekmek yiyen herkesin davası olmalıdır. Şimdi sesimizi birlikte yükseltme zamanıdır. Şimdi sesimizi gürleştirme zamanıdır. Şimdi görev zamanıdır. Mücadele zamanıdır. Bugün, Türkiye genciyle, öğrencisiyle, emeklisiyle, çalışanı çalışmayanıyla mücadele vermektedir. Emperyalizme karşı, kapitalizme karşı mücadele vermektedir. Yaşamak için, ekmek mücadelesi vermek zorundayız. Direnmek, inadına direnmek zorundayız. Bunu engellemenin tek yolu, tüm emekçileri, emek örgütlerini ve emek dostlarını tek bir vücut halinde organize ederek, işçi sınıfının birleşik mücadelesini yükseltmektir. Ülkemizin bütün demokrasi güçlerini, emekçilerini, emek dostlarını, aydınlarını, gençlerini, kadınlarını, işçilerini ve işsizlerini ‘Özelleştirmeye Hayır’ demeye çağırıyoruz!.. Dün Yatağan’da bugün burada özellikle de AKP İlçe teşkilatına sesleniyoruz; Bugüne kadarki gelmiş geçmiş partilerin yerel temsilcileri, özelleştirme söz konusu olduğunda, partilerinin görüşleriyle ters düşmek pahasına, bizim yanımızda olmuşlar ve bizleri desteklemişlerdir. Siyasetin amacı, yöremize hizmet etmek ve Milas’ın menfaatlerini korumak ise, gelin yanımızda yer alın bize destek verin, sizleri de yanımızda görmek istiyoruz. Buradan işçi kardeşlerim, sizlere sesleniyoruz; Bizim için en önemli dava ekmek davası. Bizim ortak paydamız bu. Aramıza siyaset girerse bölünürüz, parçalanırız, dağılırız. Herkesin kendine ait bir dünya görüşü, bir siyasi görüşü vardır, buna saygı duyuyoruz, ama olaylara bakarken de her zaman emekçinin gözüyle emek cephesinden bakalım, işçi sınıfının bilinciyle hareket edelim. Birlik ve beraberliğimizi bozmayalım, bozdurtmayalım. Arkadaşlar  son kez, enerjide özelleştirme; Talandır, peşkeştir, işsizliktir, sendikasızlıktır, pahalılıktır, karanlıktır, demokrasiye, emeğe ve ülkenin bağımsızlığına saldırıdır….! Her zaman söylediğimiz gibi; “Mücadele edenler her zaman kazanamazlar ama kazananlar her zaman mücadele edenler olmuştur” diyor saygılar sunuyoruz.”   Ankara’ya posta güvercini… Yapılan açıklamaların ardından yeniden söz alan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin, daha önce özelleştirmelerle ilgili olarak Ankara’daki makamlara başvurduklarını fakat sonuç alamadıklarını ifade ederek, “Ankara’ya özelleştirmelerle ilgili şimdiye kadar dosyalar, imzalar, fakslar gönderdik. Ama bir sonuç alamadık. Bugün de posta güvercinleriyle Enerji, Maliye ve Çalışma Bakanına, Başbakana ve sayın Cumhurbaşkanına haber salacağız. Bu yanlıştan geri dönün diyeceğiz” dedi. Girgin’in yaptığı açıklamanın ardından sendika temsilcileri ve işçiler alana getirdikleri güvercinleri uçurdular ve eylem güvercinler gökyüzünde uçuşurken sona erdi...