T.C. ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE AÇIK MEKTUP
Üzeyir SEZER yazdı...
Sayın Genel Müdürüm. Ben Üzeyir Sezer. 1941 Milas Türbe Ortaköy doğumluyum. 1959 Mayıs ayında orman yol işçisi olarak orman işletmesine giriş yaptım. 19 Mayıs 1961’de askere gittim. 30 Nisan 1963’de vatani görevimi erbaş olarak bitirdim. 1964’de yine Orman İşletme Şefliğinde yol işçisi olarak tekrar çalışmaya başladım. 1973’e kadar, yangın mevsiminin başlangıcından Kasım ayına kadar yangın işçisi olarak çalıştım. 1973 Ağustos ayında şoför olarak göreve başladım. 16 Mart 1994’de emekli oldum. Çalıştığım yıllardaki Orman Genel Müdürlerimiz Mehmet Ali Karadeniz, Ahmet Altıntaş, Ömer Özen, Nevzat Özer dönemlerinde çalıştım. Emekli olduktan sonra 1994-2009 yılları arası Milas Kargıcak Köyü’nde muhtarlık yaptım. Halen Kargıcak Köyü’nde yaşamaktayım.
Sayın Genel Müdürüm, üzülerek ifade etmek istiyorum. Özellikle 2020 yılından beri ülkemizde orman yangınları her geçen gün artmaktadır. Ve orman yangınlarının arttığı bu dönemde, yangına müdahalede geç kalındığı gibi, orman işçilerinin eğitimlerinin az olduğunu, yangın ekipmanlarının yetersiz olduğunu gözlüyorum. Ekiplerde arazi koşullarını çok iyi bilen yöre halkından eleman olmadığını görüyorum.
Sayın Genel Müdürüm, 6831 sayılı Orman Kanunu’na göre, yönetmelikte 31 ve 32. Maddeler, orman köylüsüne tanınan haklar ve görevleri sayılmaktadır. Buna köylüler yakacak ve yapacak maddelerini ormandan temin edebilmekte, ancak karşılığında köy nüfusuna kayıtlı olanlardan 18-45 yaş arasındakiler, orman yangınları vb. gibi durumlarda çalıştırılmak üzere, mükellef olarak kabul edilmektedir. Her yıl muhtar tarafından bu mükellefler, kimlik bilgileriyle birlikte Orman İşletme Şefliklerine yangın mükellef listelerini vermek zorundaydılar. Bir de en önemlisi, yangın mevsimi gelmeden önce orman içi yolların temizlenmesi, enerji nakil atları ve trafoların bulunduğu bölgelerin ve yangın emniyet şeritlerinin en geç 30 Nisan’a kadar temizlenmesi lazımdır.
Yangınlar üç kategoriye ayrılırdı. Bir, örtü yangını. İki, gövde yangını. Üç, tepe yangını olarak ilerler yangın. Bunların hepsiyle çeşitli mücadele yöntemleri vardır. Bizim zamanımızda, defalarca uyguladığımız bir başka yöntem de, yangında rüzgarın estiği yönde, yanan yerin arka tarafından genişçe bir emniyet şeridi açarak, karşı tarafa misilleme ateşi vermekti. Böylece iki taraflı yangın, birleştiği noktada sönümlenirdi.
Bizim zamanımızda bu kadar araç gereç yoktu. Yani yangın uçağı, helikopter, arazöz ve hatta ulaşım bile bu kadar yokken, 24 saat geçmez, yangın kontrol altına alınırdı. Hiçbir ölümcül olay da yaşanmazdı. Çünkü eğitimli eleman ve arazi koşullarını bilmek çok önemlidir Sayın Genel Müdürüm.
Şimdi imkanlar geniş olmasına karşın, hem yangın mevsimi öncesi yapılması gerekenler eskisi gibi yapılmıyor. Elemanlar yetersiz ve arazi koşullarını bilmiyorlar. Ekipmanları da yetersiz. Bunları, yıllarca orman yangınlarına emek vermiş bir eski orman işçisi olarak görüyor ve yaşıyoruz. Sizinle de paylaşmak istedim.
Üzeyir SEZER
Emekli Orman İşçisi ve eski Kargıcak Muhtarı
0
0
0
0
0
0


