TEMA ve GREENPEACE Karacahisarlıları Bilgilendirdi..

A

TEMA ve GREENPEACE Karacahisarlıları Bilgilendirdi..
A. Coşkun EFENDİOĞLU - 18 Temmuz Perşembe akşamı, Karacahisar Gönüllüleri, Karacahisar’da üçüncü toplantıyı düzenlediler. Köylülerin köy meydanında toplanmaları sonrasında, Karacahisar Gönüllüleri’nden Haluk Akbatur, hava fotoğrafları üzerinden mevcut santrallerin yerleri ile, Karacahisar’a yapılacak santralin, kömür havzasının ve yeni kül barajının yapılacağı yerleri gösterdi. TKİ’ye yazdıkları yazıya verilen resmi cevaba göre santralin yerinin, kül barajının yerinin vb. belli olduğunu belirten Akbatur, buna gore, Karacahisar’daki kömür yataklarından 89 milyon ton kömür çıkarılacağını belirtti. Yine bu resmi yazıya göre, şimdiye kadar Yeniköy TKİ’de 2 kişinin çalıştığını, 4 kişinin ise emekli olduğunun öğrenildiğini, buna göre, bu işletmelerin yöre halkına büyük bir istihdam sağlamadığının görüldüğünü vurguladı. Köydeki ölüm olaylarının kaçının kanser ve akciğer hastalıkları nedeniyle olduğunu tesbit çalışmaları sırasında, köylülerin ölen yakınlarıyla ilgili verdiği bilgilere göre, belli bir ilerleme sağladıklarını da belirten Akbatur, mezarlıktan çekilmiş kimi fotoğrafları gösterdi ve son zamanlarda daha genç yaşta ölümlerin arttığının, mezarlıktaki mezar taşlarından tesbit edilebildiğini belirtti. Bu arada, Yatağan’daki santralin baca gazlarının etkileri konusunda Muğla Tabib Odası’nın geniş bir araştırmasının olduğunu Dr.Naki Bulut’tan öğrendiklerini, buna göre, Yatağan’da kanser ve akciğer hastalıklarından ölüm oranının Muğla’ya göre iki kat arttığının tesbit edilmiş olduğunu belirtti. Bu arada, baca gazının tarımsal ürünler üzerindeki etkisini araştırırken de, 2013’ün Şubat ayında Karacahisarlı Kadir Çamlıyurt’un kaymakamlığa bir dilekçe ile başvurarak, bölgedeki zeytin ağaçlarının çiçeklerinin zeytin bağlamasında sorun yaşandığını ve bunun yöre halkının zarar etmesine neden olduğunu belirttiğini öğrendiklerini belirten Haluk Akbatur, "Gerçi bu yurttaşımız henüz bir sonuç da alamamış, ama kaymakamlıktan Tarım İlçe’ye gönderilmiş dilekçesi ve bu zararın bilimsel olarak da tesbit edilmesi halinde, köylülerin kaybedilen mahsul karşılığında zarar ziyan alabileceği belirtilmiş. Şimdi bunun sonucu bekleniyor. Ben bu arkadaşımıza da göstermiş olduğu duyarlılık için teşekkür ediyorum. Demek ki haklarımızı arama bilincimiz gelişmiş. Bunu, bu santralin etkileri konusunda da sürdürmemiz gerekiyor" dedi. Haluk Akbatur, daha sonra, açtıkları imza kampanyasına 565’i Karacahisarlı olmak üzere 2386 imza topladıklarını, Milas’ta ve Bodrum’da başlayacak kampanya ile hedefledikleri 10.000 imzaya kısa zamanda ulaşarak, bu imzalarla birlikte ilgili bakanlıklara resmi müracatlarını yapacaklarını belirtti. "Bu arada 565 imzaya karşın, muhtardan köyün 552 seçmeninin olduğunu öğrendik. Biz çocukların imzasını almadığımıza gore, demek ki, Milas’ta oturmasına karşın imza veren Karacahisarlılar da var" dedi. Halen imza vermeyen muhtarı da aralarında görmek ve bu kampanyada hep birlikte çalışmak istediklerini de ısrarla belirten Haluk Akbatur’un konuşması sonrasında söz alan Muhtar Hüseyin Özel, yine santralin yapılması gerektiğini savundu. Bunu, köylü gençlerin maddi sıkıntı ve işsizliğine dayandıran muhtar Hüseyin Özel, santral ve kömür işletmesinin, köy gençlerine iş olanağı sağlayacağını, tuzu kuruların bunu anlamak istemediğini belirtti. Kendisine, resmi yazıyla santralde 4’ü emekli toplam 6 kişinin çalıştığı hatırlatılınca da, ‘olsun, bir çok köylümüz de Bağ-Kur’dan emek olamıyordu. Gidip taşeronda çalışarak pek çok kişi emekli oldu. Ben de şimdi orada çalışıyorum. Ayrıca köyümüzün gençleri, işsizleri yeni iş olanağı olmazsa ne yapacak. Ne tütünümüz var, ne pamuk var, ne zeytinimiz para ediyor, ne de hayvancılık var. Hiç olmazsa bir kısmı oralarda çalışır" diyerek itirazını sürdürdü. Daha sonra da, saat 23.00’deki vardiyada işbaşı yapacağını söyleyerek köyden ayrıldı. TEMA TEMSİLCİSİ Daha sonra söz alan TEMA Vakfı Bodrum Gönüllü Temsilcisi Haluk Ortaç, dünyada karbondioksit oranının artmasıyla gündeme gelen sera etkisi denen şeyin ne olduğunu, bu nedenle neden dünyanın sıcaklığında artış olduğunu, ‘küresel ısınma’ olarak bilinen bu gerçeği bilimsel bir şekilde ve şemalarla anlattı. Dünyadaki karbon salınımının, Sanayi Devrimi ile birlikte yıldan yıla arttığını, bunun dünyanın 200 yıllık meselesi olduğunu, son yüzyılda ise artık atmosferdeki karbondioksit oranının, kabul edilebilir bilimsel düzeyin sınırlarını zorladığını ve bu nedenle küresel ısınmanın arttığını, eğer bu önlenemezse, 2030 yıllarından itibaren kıyı bölgelerinin sular altında kalacağını ve yoğun göçler yaşanacağını belirtti. Bu nedenle havaya yoğun karbon veren fosil yakıtlardan enerji üretmek yerine, ülkemizde son derece bol olan güneş ve rüzgar enerjisinden enerji üretimine yönelmemiz gerektiğini, bunların hiç bir yan etkisi olmayan, üstelik bedava enerji konumunda bulunduğunu, bölgemizdeki üç santralle, Akbük’teki 15 ünitelik rüzgar santralinin mutlaka kıyaslanması gerektiğini vurguladı. Almanya’nın ikinci dünya savaşı sonrasında, Ruhr kömür havzasını kapatarak, bizden çok daha fazla olan enerji ihtiyacını güneş ve rüzgar enerjisinden sağladığını, ama Almanların güneşlenmek için ülkemize tatile geldiklerini, bizimse, elimizdeki bunca güneş ve rüzgar enerji kaynağına karşın, hâlâ ithal ettiğimiz doğal gaz ve henüz kömürleşmemiş yüksek kükürt oranlı linyitlerden enerji üretmeye çalıştığımızı, bunun kabul edilemeyeceğini vurguladı. TEMA temsilcisi Haluk Ortaç, "dünyada kömüre dayalı elektrik üretiminde ortalama 3.3 m3 karbondioksit salınımı söz konusuyken, bu oran Türkiye’de 6 m3 düzeyindedir. Politikacılar yanlış yapmaya devam etmektedir. Bu nedenle halkın, sivil toplumun mücadelesi ile bu yanlışları dengeleme ihtiyacı vardır" dedi. TÜRKİYE’DE 21 TERMİK SANTRAL VAR. 86 TANE DE PROJE.. Daha sonra ünlü çevre mücadele örgütü Greenpeace’in "Yerel Hareketler Koordinatör"ü Reşit Elçin ve Ceren Ayas, Karacahisarlılar’a,Türkiye’nin çeşitli termik santrallerin bulunduğu yerlerde yaşayan vatandaşlarla yapmış oldukları röportajlardan oluşan 10 dakikalık "Kömürle Yanmak" isimli bir film izlettiler. Türkiye’de 21 çalışmakta olan termik santral olduğunu ve 86 tane de yeni termik santral projesi olduğunu belirten Greenpeace temsilcisi Reşit Elçin, filmde de görüldüğü gibi, hiç bir kömür işletmesi ve termik santralin, başlarda vaad ettikleri gibi yöre insanını yoğun olarak istihdam etmediğini, ilk başlarda bu termik santrallerden ekmeklerini çıkaracaklarını sandıklarını, ancak büyük bir çevre felaketi ile karşılaştıklarını belirterek, "işsizler, istedikleri gibi iş bulamıyorlar. Çünkü çok daha ucuz çalışan, örneğin filmdeki gibi 2000 Çinli işçi çalıştıran işletmeler var. Hali vakti biraz iyi olanlarsa zaten santral çalışmaya başladıktan sonra, buralardan göçmek zorunda kalıyorlar. Çünkü bölgede yaşayan insanların sağlığı tehlikeye giriyor." Dedi. BÖLGEDE TURİZM GELİŞMELİ.. Bölgenin, yine bu hükümet tarafından turizm alanı ilan edilmiş olduğu hatırlatıldı ve Bodrum Mavi Yol grubundan gelen bazı turizmciler, bölgenin pek çok yürüyüş güzergahı olduğunu, bu bölgede yatırım yapmak istediklerini, kendileriyle birlikte çalışmak isteyen Karacahisarlıların kendileriyle bağlantı kurmalarını istediler. Bazı konuşmacılar da, bu bölgenen hem Bodrum, Güllük, Havalimanı ve çevre köylerin sulama kooperatifine tahsis edilen sularının çıktığı bölge olduğunu ve kömür çıkarılması sırasında bu yeraltı sularının kaybolacağını, ayrıca bölgenin golf başta olmak üzere pek çok turizm yatırımı için kabul edilmiş bir bölge olmasının da yürütülecek mücadelede önemli araçlar olduğunu belirttiler ve Karacahisar Gönüllüleri’nin, köylünün bir zamanlar önemli gelir elde ettiği tütün, pamuk, zeytin, hayvancılık konularında kotaların yeniden artırılmasını ve desteklemelerin de artırılmasını istemesi gerektiğini kaydettiler. MUHAMMET TOKAT: "ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARINA YÖNELİNMELİ" Daha sonra, toplantıyı izleyen ve kendisi de Karacahisarlı olan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, "Burada anlatılan bilimsel verilere kayıtsız kalan bir insanın insanlığından şüphe ederim ben" diyerek başladığı konuşmasında, "filmde de izlenildiği gibi, insanlar hep, ‘santali yaparken hepimize iş vaad ettiler, ama şimdi imkanı olan insanlarımız burayı terkediyor’ diyorlar. Bunlara gözlerimizi kapayamayız. Bizi de bekleyen benzer bir süreçtir." Dedi. Muhammet Tokat, daha sonra, "burada görüldüğü gibi enerji üretmek için var olan alternatifler de söyleniyor. Yoksa kimse, elektriksiz kalalım demiyor. Geldiğimiz noktada, şu yukarıdaki ışıklar olmadan yaşamamız, buzdolabı vb. Gibi aletleri kullanmadan yaşamamız olanaksız. Enerji ihtiyacımız var. Ama bunu illa da yüksek kükürtlü kömürleri yakarak yapma zorunluluğumuz yok. Bölgemizde çok bol olan güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanılmalı. Kuşkusuz muhtarın söylediği yoksulluk da doğru. Ama neden yeniden tütün ekimini istemiyoruz da, tütünü de elimizden alanların bize dayattığı termik santrali kabul etmemiz isteniyor? Bu noktada yanlış bir çözüm peşinde koşuyor Muhtar. O’nu da ikna ederek, bu mücadeley sonuna kadar sürdürmeliyiz" dedi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık