“Türk Kadınının siyasete girmesi 1930’da Belediye Yasası’yla mümkün oldu”

ÖNDER Haber - Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 79’uncu yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi Milas İlçe Kadın Kolları Başkanlığı ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Milas Şubesi tarafından basın açıklamaları yapıldı… CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanlığı adına açıklama yapan İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Mat, "Atatürk toplumun bir parçası olan kadınların her alanda ileri bir seviye de olmasını arzu etmiştir" derken, CKD Milas Şubesi adına açıklama yapan CKD Milas Şube Başkanı Gülden Sökelioğlu, "Hayatın her alanında eşitliğin sağlanması için kadınlar el ele vermek zorundadır" dedi… Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 79’uncu yıldönümü dolayısıyla dün saat 12

“Türk Kadınının siyasete girmesi 1930’da Belediye Yasası’yla mümkün oldu”
  • 06 December 2013, Friday 7:51
ÖNDER Haber - Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 79’uncu yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi Milas İlçe Kadın Kolları Başkanlığı ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Milas Şubesi tarafından basın açıklamaları yapıldı… CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanlığı adına açıklama yapan İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Mat, "Atatürk toplumun bir parçası olan kadınların her alanda ileri bir seviye de olmasını arzu etmiştir" derken, CKD Milas Şubesi adına açıklama yapan CKD Milas Şube Başkanı Gülden Sökelioğlu, "Hayatın her alanında eşitliğin sağlanması için kadınlar el ele vermek zorundadır" dedi… Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 79’uncu yıldönümü dolayısıyla dün saat 12.30 sıralarında Arastapark’ta CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanlığı ve CKD Milas Şubesi tarafından basın açıklamaları gerçekleştirildi. Osmanlı toplumunda kadın hakları diye bir şey yoktu CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin katılarak destek verdiği açıklamaların ilki CHP Kadın Kolları tarafından yapıldı. İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Mat tarafından okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi. "Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması, 1930’larda, Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk devrimlerinden biridir. Atatürk toplumun bir parçası olan kadınların her alanda ileri bir seviye de olmasını arzu etmiştir. Osmanlı toplumunda kadın hakları diye bir şey yoktu. Kadınlar yaşamsal ve sosyal açıdan hiçbir öneme sahip olmazken,1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunla kadınlara toplumsal açıdan bazı haklar tanınmış, fakat siyasal açıdan pek bir değişiklik olmamıştır. Atatürk’ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk Kadınının siyasete girmesi 1930’da Belediye Yasası’yla mümkün oldu. Kadınlara belediye seçimlerinde seçme, 1933 yılın da çıkarılan köy kanunuyla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934’de Anayasada yapılan bir değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda birçok Avrupa Devletlerinde bile bulunmayışı, Atatürk’ün kadına verdiği değeri en güzel şekilde ortaya koymuştur. Günümüzde ne yazık ki iş hayatında, çalışma hayatında ve siyasi alanda kadınlara yönelik negatif ayrımcılık devam etmektedir. Kadınlarımız dünya genelinde, eğitim-öğretim hakkından yoksun ve ikinci plana bırakılmaktadır. Kadınlara yönelik fiziki şiddet ve psikolojik baskının, en çağdaş ülkelerde bile tam anlamıyla kırılmamış olması, kadınların başlıca problemleridir. Ancak kadınlarımız, siyasal, hukuk, ekonomi, eğitim ve kültür alanlarında kendilerine getirilen kısıtlamalara artık dur demelidir. Kadınlar bilinçli, uyanık ve örgütlü olmalıdır. Bağımsızlık mücadelesi veren toplumlar Atatürk’ü kendilerine nasıl örnek bir lider olarak alıyorsa, kadın hakları uğruna mücadele verenlerde O’nu bir devrimci olarak örnek almak durumundadırlar. Çünkü bütün insanlık tarihi boyunca hiçbir lider kadın hakları konusunda Atatürk kadar öngörülü olmamış, uğraş ve savaş vermemiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin getirmiş olduğu % 33’lük cinsiyet kotası kadınlara karşı uygulanan pozitif ayrımcılıktır. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar toplum yaşamına eşit katılmalı ve eşit temsil edilmelidir. Biz kadınlar bunun için yılmadan sonuna kadar mücadele etmeliyiz. Evet, artık birer Atatürk kızı olan biz kadınlar seçilmek ve yönetmek istiyoruz." Kadın hakları konusunda eğer geriye gidiyorsak bunun sorumlusu kadınlardır CHP Milas İlçe Kadın Kolları Başkanı Zeynep Mat’ın yapmış olduğu açıklamanın ardından CKD Milas Şube Başkanı Gülden Sökelioğlu hazırlamış olduğu açıklamayı okudu. Sökelioğlu ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk kadınlarına 5 Aralık 1934’de seçme ve seçilme hakkı verildiğinde pek çok Avrupa ülkesi kadınları bu haktan yoksundu. Peki bugüne baktığımızda Türk kadınları sahip olduğu siyasi haklarını sahip olduğu siyasi haklarını koruyabildi mi? Ne yazık ki hayır… 5 Aralık 1997 Cumhuriyet Kadınları Derneğinin kuruluş tarihi. Kurtuluş Savaşının her safhasında rol oynayan Türk kadınları layık olduğu değere ve haklarına Cumhuriyet döneminde kavuştu. Osmanlı toplumunda kadınların hiçbir hakkı yoktu. Erkek istediği kadınla evlenir, ‘boş ol’ deyince boşanırdı. Miras ve nafaka alamazdı. Mahkemede 2 kadının şahitliği bir erkeğe eşitti. Bütün bu eşitsizlikler 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile giderildi. Modern aile sisteminin temeli atıldı. 1930 çıkarılan Belediye Yasası ile kadınlara belediye seçimlerinde seçilme hakkı tanındı. 1933’de çıkarılan kanunla muhtar olma ve köy ihtiyar heyetine girme hakkı verildi. 1934’te Türk kadınlarına Atatürk tarafından milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu sosyal ve siyasal haklar Türk kadınlarına hazır sunulduğu için kadınlarımız haklarını yeteri kadar koruyamadı. Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da kadınlar mücadele sonunda sahip oldukları haklarını korumaktadırlar. Kadın hakları konusunda eğer geriye gidiyorsak bunun sorumlusu kadınlardır. Kadınlarımız haklarının bilincinde olarak eğitimli, uyanık ve örgütlü olmak zorundadır. Aksi taktirde bütün kazanılmış hakları yavaş yavaş elinden alınacak, erkeğinin 3 adım gerisinde olacak ve eve hapsedilecektir. Hayatın her alanında eşitliğin sağlanması için kadınlar el ele vermek zorundadır. Yaşasın kadınların özgürlük mücadelesi…Kadınlarla birlikte hep ileriye…"
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık