Yatağan’da Çimento Fabrikasına Karşı Protesto: “Köylünü Değil Felaket Şirketlerini Şikayet Et!”

Deştin Mahallesi’nde kurulması planlanan çimento fabrikasıyla ilgili tartışmalar, köylüler ve Deştin Çevre Platformu tarafından yapılan basın açıklamasıyla yeniden gündeme geldi. Basın açıklamasında, fabrikanın doğaya, tarıma ve insan sağlığına verdiği zararlar anlatılarak, muhtarın şirketle iş birliği yaptığı iddialarını kamuoyuna duyurdu.

Deştin Çevre Platformu üyeleri tarafından okunan “Köylünü Değil Felaket Şirketlerini Şikâyet Et!” başlıklı basın açıklaması şu şekilde:

“Değerli basın emekçileri ve can damarlarını; çayını, havasını, suyunu, ormanını, zeytinini, sağlığını, sebzesini, meyvesini, geçim kaynaklarını, yaşamını korumak için 20 yıldır mücadele eden onurlu Deştin, Esenköy, Alaşar, Bayır, Şeref köylüleri, Yatağan halkı, Muğla halkı; 2023 Eylül’ünde, yani tam 2 yıl önce mahkeme kararlarıyla inşaatı durdurulan çimento felaketi, iptal edilen 2. ÇED'in 2009/7 genelgesine dayanarak yeniden gündeme gelmiştir.

3.ÇED raporu diye öne sürdükleri bu rapora karşı, 55 köylü ve 10’a yakın STK olarak iptal davası açtık. Bu hukuki süreç devam ederken, çalışmaları 2 yıl önce mühürlenen inşaat için şirket köyden yaklaşık 10 köylümüzü işe almıştır. İnşaatı mühürlenmiş olan, yani olmayan inşaata işçi alınması, köylüyü köylüyle karşı karşıya getirme riski taşımaktadır.

Köy muhtarının, tamamına yakını çimento felaketine karşı olan, 20 yıldır köyümüzün doğasına, tarımına, ormanına, insan ve canlı sağlığına zarar vereceği bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarıyla defalarca kanıtlanmış projeden yana tavır alması; oğlunun ve yakınlarının işe girmesi, köyümüzde toplumsal barışın, kardeşliğin, huzur ve düzenin bozulmasına neden olma riski taşımaktadır.

Gelişmeler, daha önce de mahkeme kararlarına rağmen çimento felaketine karşı köylüyle birlikte hukuki ve fiili mücadeleye katılmayan muhtar hakkındaki şirketle iş birliği yaptığı iddialarını güçlendirmiştir.

Asıl görevi köyünü, köylüsünün sağlığını, köyünün su kaynaklarını ve doğal kaynaklarını korumak olan sayın muhtara, geçen pazartesi akşamı yapılan toplantıda işçi alımları, kimlerin işe girdiği, işe girenlerin nasıl ve kim veya kimler tarafından belirlendiği; oğlunun ve yakınlarının işe girdikleri iddiaları sorulmuştur. Ancak muhtar, eleştirilere ve sorulara yanıt vermek yerine, toplantıda kendisini eleştiren köylülere bağırmış, çağırmış ve sorulara yanıt vermemiştir. Üstelik geçtiğimiz günlerde güvenlik kurumlarına şikâyet etmiştir. 

Köyünü, suyunu, ormanını, çayını, dağını, taşını, geçim kaynaklarını, ekmeğini ve sağlığını korumak için mücadele eden köylülerini şikâyet eden muhtar olarak tarihe geçmiştir.

 

Geçtiğimiz günlerde 2. Revize ÇED raporunun iptali için MBB, 10 STK ve 55 köylümüz dava açmışken, muhtar ve azalarının hiçbiri dava açmamıştır. Bu tehlikeli projelere ve girişimlere karşı net bir tutum almayan, mahkeme kararları ortadayken iddia edildiği ve pratik davranışlarında görüldüğü gibi, halk arasındaki köyünü değil şirketleri koruduğu; köyüne değil şirketlere hizmet ettiği iddialarının gerçek olma ihtimali güçlenmektedir.

Muhtarın kamu görevini yerine getirmediği, köyüyle ilgili mahkeme kararlarına ve köyün lehine verilen mahkeme kararlarına uygun davranmadığı; kamusal görevini yapmadığı; köyün ve köylünün sosyal, ekonomik, sağlık ve doğal yaşamla ilgili haklarını korumadığı; tam aksine köyün ve köylünün değil şirketlerin çıkarlarını koruduğu ve kamu görevini kötüye kullandığı iddiaları ortadadır.

Ayrıca 2014 Mart ayından beri muhtarlık görevini yürüten sayın Nail Karaman, 31 Aralık 2014 tarihinde olumlu kararı verilen ÇED raporunun onaylandığı ile ilgili duyuruyu yapmamış; halktan ve köylüden gizleyerek kamu görevini yerine getirmeme suçunu daha önceki yıllarda da defalarca işlemiştir.

Yaşamına, ekmeğine, havasına, suyuna, toprağına ve vatanına sahip çıkan köylüleri, kendisine yöneltilen sorulara ve eleştirilere yanıt vermeyen; üstüne güvenlik kurumlarına şikâyet eden muhtardan, görevini yapmadığı; köyünü, köylünün sağlığını, suyunu ve geçim kaynaklarını korumadığı; şirketin mühürlenmiş inşaatına işçi temin edip görevini kötüye kullandığı; şirketlerle iş birliği yaptığı ve çıkar ilişkileri kurduğu iddiaları ile ilgili kaymakamlık, valilik ve savcılığa başvurarak şikâyetçi olacağımızı duyururuz.”