Yatağan’da Özelleştirmeye Karşı Açlık Grevi

ÖNDER Haber - Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin Özelleştirme İdaresine bağlanmasının ardından eyleme geçen maden işçileri, Yatağan Termik Santrali önüne kurdukları çadırda açlık grevine başladı. Türk-İş 3'üncü Bölge Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Tes-iş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hasan Tahsin Zengin, Maden-iş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, çok sayıda sendika, dernek ve oda temsilciliklerinin destek verdiği açlık grevinin 29 Aralık'a kadar süreceği bildirildi. Yaklaşık 2 bin 500 kişi arasından gönüllülük esasına göre greve katılmak isteyenler, ikişer günlük periyodlar halinde dönüşümlü olarak grevi sürdürecek. 10 işçiden oluşan gruplar halinde sürdürülecek açlık grevine ilk olarak Maden-iş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin ve Tes-iş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik katıldı. SİYAH BANT TAKARAK GREVE BAŞLADILAR Termik santral önünde kurulan açlık grevi çadırını ziyaret eden Maden iş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, termik santralleri ile kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı direnerek açlık grevine başlayan enerji ve maden işçilerine destek verdiklerini belirtti. Maden ve enerji işçilerinin bölge halkının desteğiyle özelleştirmeye karşı meşru, haklı ve demokratik bir direniş sürdürdüğünü belirten Akçul, "Direniş sürecinde Ankara'da son yılların en coşkulu, en disiplinli yürüyüşünü gerçekleştirdiler. O gün Meclis önünde yaptığım konuşmada, 'Bugün maden ve enerji işçileri olarak yüzlerce kişi geldik. Sesimizi duymazsanız, yarın birkaç bin, sonra onbinler, gerekirse bir şehir, bir bölge olarak geleceğiz' demiştim. Hükümet sesimizi duyup gereğini yapıncaya kadar, demokratik, meşru mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla yürüteceğiz" dedi. Daha sonra açlık grevi çadırına sendika yöneticileri ile birlikte geçen işçiler, açlık grevi eylemlerini kollarına bağladıkları siyah bantla başlattılar. İlk gruptaki açlık grevcilerinden Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, "Açlık grevi hiçbir zaman amacı ölüm olan bir eylem biçimi değildir. Ölümü göze alan ama ölümü istemeyen bir eylem biçimidir. Bizler bu mücadelede her şeyi göze aldık ve kararlıyız. Bu kararlılığın bir ifadesi olarak da 29 Aralık mitingimize kadar 2’şe gün dönüşümlü olarak 10’ar kişi açlık grevine katılacağız. Açlık grevi süresince işimiz, bölgemiz ve ülkemiz için haklı taleplerimizi dile getireceğiz. Meşru protesto kanallarının neredeyse tıkandığı ya da şiddetle karşılık bulduğu ülkemizde açlık grevi ile siyasi iktidarı özelleştirme kararından vazgeçirmek amacıyla bu grevi yapacağız. Açlık grevi ile amacımız mücadeleye dair ve yaşama dair talepleri duyurmaktır" dedi.