ÖNDER Haber -
T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin ve Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, birlikte suç duyurusunda bulundular. Girgin ve Erçelik, kendileri ve temsil ettikleri maden ve enerji işçileri adına, "İçişleri Bakanlığı ya da Muğla Valiliği ya da Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde; şikayete konu olaydaki kanunsuz emri veren ve uygulayan kişi ya da kişiler" hakkında yaptıkları suç duyurusunda;
23 ve 24 Ocak 2014 tarihlerinde, Yatağan’da, 5237 sayılı yasanın; 109/1,3-c-d...115/1...118/1,2, 119/1-e..257 maddelerinin ihlal edildiğini belirttiler.
Ekinde 3 adet tutanak ve 1 adet de Ankara Miting güzergahı bulunan suç duyurusunda, ‘şikayetin nedenleri’ ile ilgili olarak şu ayrıntılara dikkat çekildi...
Milas ve Yatağan’daki üç termik santral ve kömür ocaklarının özelleştirilmesi girişimlerine karşı, 24 Ocak 2014 günü Ankara’da bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlemesi planlandığı, Tes-İş ve T. Maden- İş Sendikalarının Genel Merkezi ve Türk-İş Yöneticilerinin bu demokratik tepkinin bütün çalışmalarını Ankara Emniyeti bilgisi dâhilinde yerine getirdikleri, Ankara Emniyetinin belirlediği güzergah doğrultusunda Toros Sokakta toplanılarak T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde basın açıklaması yapılacağı, bu çerçevede Ankara’ya gidileceği belirtilerek;
"Ankara’ya gitmek demek, özelleştirme sorunu artık yerel olmaktan çıkmış ulusal düzeyde bir sorun olmuş demektir. Yatağan-Milas işçilerinin sorunu olmaktan çıkmış işçi sınıfının tümünün, hatta Türk Milletinin sorunu olmuş demektir. Sorunun birinci elden sahibi Yatağan işçileri de (Sendikamız) bu yürüyüşe katılmak üzere otobüsler kiraladık. Eşlerimiz ve çocuklarımızla birlikte yola çıkmak üzere 23 Ocak akşamı hareket ettik, ancak Yatağan-Kavaklıdere sapağında yolumuz Kolluk kuvvetlerince kesildi. "Neden?" diye sorduk. Kimi kolluk görevlisi "İçişleri Bakanlığının emri", kimisi "Valilik emri", kimisi de "Emniyet müdürlüğünün emri" dedi. Kimin emri verdiğini saptayamadık, Emri verene ulaşmak istedik, Muhatap da bulamadık ve fakat nedensiz, hiç bir açıklama veya tebligat yapılmadan, hiçbir tutanak düzenlenmeden, kanuna aykırı olarak durdurulduk. Sorumlulardan şikâyetçiyiz" denildi.
Enerji ve maden işçilerinin, gece vakti eşleri ve çocuklarıyla, Yatağan Kavaklıdere sapağında, meskûn mahalden oldukça uzak mesafede hiç bir yasal dayanağı olmaksızın durdurulmalarına, ayrıca Kafaca’da tutulan otobüslerin şoförlerinden ruhsatlarının alınması ve kış koşullarında çoluk çocuk otobüs kaloriferlerini çalıştırarak bekleme imkanından bile yoksun bırakılarak, ıssız karayolunda beklemeye mecbur bırakılmalarına ve yaptıkları bütün harcamaların boşa gitmesine dikkat çeken Girgin ve Erçelik, nihayet Ankara’ya gidişlerinin engellenmesinin hukuk ihlali oluşturduğuna ise, Anayasa’nın 23, 26, 34, 35, 38 ve 56’ncı maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10 ve 11. maddeleri, 1 Nolu protokolün 1. maddesi, 4 No’lu protokolün 2. maddesi ve 5. maddesi ile TCK’nın 109/1, 3-c ve d, 115/1, 118/1-2, 119/1-e, 257’nci maddeleri çerçevesinde hak ihlalleri oluşturduğunu belirterek, sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep ettiler.