ADD Milas Şube Başkanı Gülçin Erşen: “Cumhuriyet eşittir ,Demokrasi olmalıdır”

Yaklaşan Cumhuriyet Bayramı nedeniyle, Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şube Başkanı Gülçin Erşen, yazılı bir basın açıklaması yayınladı. ADD Milas’ın açıklaması şöyle:

“28 Ekim 1923 günü Mustafa Kemal arkadaşlarına “Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz” diyerek, 20 Ocak 1921 Anayasası’nı bu yönde değiştiren yasa  taslağını Halk Fırkası’na sunar. Fırka’nın aldığı kararı da 29 Ekim akşamı TBMM’ye sunmuş, tasarı oybirliği ve “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ile kabul edilirken, Mustafa Kemal 158 üyenin oybirliği ile Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir.

Görülüyor ki Cumhuriyet’in ilânı, tarihî gelişmenin ve millî egemenlik ilkesinin uygulanışının sonucu olmuş ve kademe kademe bütün yurttaşların yararlandığı ve katıldığı demokratik siyasî rejime dönüşmüştür.

Atatürk Devrimleri’nin en büyüğü; millî egemenliğe dayalı, tam bağımsız, millî, çağdaş ve lâik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıdır.

Cumhuriyet sözcüğünün kökü “Cumhur”, “Halk” demektir. Cumhuriyet aslında, halkın yönetimde söz sahibi olduğu demokratik yönetim biçimlerinin adıdır. Ancak, yakın ve uzak geçmişte; “Cumhuriyet” adını almış; demokratik anlayıştan uzak yönetilen devletler de yok değil. Biz bunu kendi ülkemize ve devletimize yakıştıramayız.

Demokrasinin olmazsa olmazı; “Güçler Ayrılığı” ilkesidir. Yasama -  Yürütme – Yargı erklerinin tek elden ya da birbirinin baskısı, güdümü, kapsamı altında çalışması, demokrasiye aykırıdır. “Yönetenleri yönetilenler adına denetleme işlevini yerine getirmesi gereken BASIN ise, “Dördüncü Güç” olarak; “Düşünce ve İfade Özgürlüğü”nün garantisi ve demokrasinin vazgeçilemez unsurudur.  İşte, yalnızca bu temel ilkelerin bir ülkedeki varlığı ve işleyişi; o ülkenin demokratik bir rejimle yönetilip yönetilmediğinin göstergesidir.

Üniversitede okurken, Anayasa Hukuku Dersi’nde Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın şu söyledikleri belleğimde yer etmiştir: “Atatürk için diktatör diyenler olmuştur. O dünya tarihinin gelmiş geçmiş en ‘Demokratik’ diktatörüdür.”

Oysa, tarihte demokratik rejimler sayesinde başa geçip, güçlenip, palazlanan; kendi ülkesine ve tüm insanlığa kötülüğü dokunan faşist diktatörler çoktur. Ve nefretle anılırlar…

Yüce Atatürk, seni yalnızca biz değil; dünyadaki demokrasi ve eşitlik, özgürlük aşığı milyonlar sevgi ve saygı ile anıyor.

“ Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Ve Türk milleti güven ve mutluluğun kefili olan ilkelerle, uygarlık yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir”.

Emanetine sahip çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz; yapacağız.”