Başkan Tokat: “Sandıktan çıkamazsam görevimden istifa ederim”

• Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, her hafta Salı günleri parti binasında yapılan bilgilendirme toplantısında, AKP’den Milas Belediye Başkan Aday Adayı olan Barış Saylak’ı adeta yaylım ateşine tuttu. ‘CHP’de önüm kesildiği için AKP’den aday oldum’ diyen Saylak’a; “Bu parti bugüne kadar emek veren, mücadele eden hiç kimsenin önünü kesmemiştir. Eğer senin önün kesilmiş olsaydı belediye başkan yardımcısı olur muydun? Bir ağabeyin il genel, diğeri meclis üyesi ve belediye başkan yardımcısı olur muydu? Sen veteriner hekim olarak belediyeye girebilir miydin? Hakkım yendi diyorsun. Sen AKP’den aday adayı olurken o partiye hizmet etmiş olanların hakkını yemiş olmadın mı? Sanki 16 yıldır o partiye hizmet mi ettin ki, aday olma hakkını kendinde gördün?” diye sordu.

Başkan Tokat: “Sandıktan çıkamazsam görevimden istifa ederim”
  • Başkan Tokat, Barış Saylak’tan 2009 seçimlerinde aday olmasını istediklerini, ancak mevcut başkanın partiden istifa ederek başka bir partiye geçtiğini, dolayısıyla seçimin çok riskli olması nedeniyle son anda aday olmaktan vazgeçtiğini ileri sürdü.
  • Genel merkezin tavrı ne olursa olsun, başkan adayı olarak sandığa gireceğini söyleyen Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat; “Genel merkez tarafından atansam da sandığa gireceğim. Eğer sandıktan çıkamazsam görevimden istifa ederim” dedi.

Arasta Park’ta bulunan CHP ilçe örgütü binasında her hafta Salı günü düzenli olarak yapılan bilgilendirme toplantısının bir yenisi daha yapıldı. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Başkan Yardımcıları Zeynep Çınar ve Faik Karagöz, mevcut belediye meclis üyeleri, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde meclis üyeliği için aday adaylığı başvurusunda bulunanlar, partililer, kadın ve gençlik kolları başkan ve üyelerinin yanı sıra ilçe yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantının başında CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe, yerel ve ulusal gündeme ilişkin bazı açıklamalarda bulundu.

İlçe Başkanı Göktepe; “Bildiğiniz gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve bu nedenle ilçe örgütü olarak engelli yurttaşlarımızın yalnız olmadıklarını, her anlamda kendilerinin yanında olduğumuzu hissettirmek adına bazı ziyaretlerde bulunduk, engelli bireylerimiz için düzenlenen çeşitli etkinliklere katıldık ve onların da birey olarak toplum içinde yaşadıklarını hatırlattık. Çünkü biz sosyal belediyecilikten yana bir partiyiz ve engelli bireylerin toplumda farklı birer birey olduklarını her fırsatta dile getiriyoruz.

Yine ilçemizde en önemli sorunlardan biri olarak kabul edilen, kaldırımlara park edilen araçlar… Bu konuda araç sahiplerinin biraz daha duyarlı olmalarını, hatta engelliler için geçiş noktaları bulunan yerlere park etmemeleri konusunda dikkatli olmalarını istiyoruz. Çünkü o kaldırımları kullanma hakkı tamamen yayalarındır. Yeter ki engel, kalplerde ve zihinlerde olmasın…

Geçtiğimiz hafta sonu Güllük’te yine bir deve güreşi organizasyonu vardı ve çok kalabalık bir sayı ile katılım gösterdik. Bu organizasyonun düzenlenmesinde Milas Belediyesi’nin önemli bir katkısı bulunuyor. Çünkü deve güreşleri her farklı görüşten insanların bir araya geldiği etkinliktir. Bu anlamda da etkinliğin düzenlenmesine katkıda bulunan Sayın Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz ve etkinliklerin sayıca artmasını arzu ediyoruz. Toplum olarak bir arada bulunabiliyor, eğlenebiliyoruz. İşin siyasi tarafından da baktığınızda da biz siyasilerin, siyaset yapma şansını bulduğumuz bir etkinliktir. Dolayısıyla deve güreşi veya boğa güreşleri hem Yörük kültürünün yaşatıldığı, hem de insanları bir araya getiren farklı bir sosyal aktivitedir.

Son günlerde soğan depolarına yapılan baskınlar konuşuluyor. Öncelikle yıl 12 ay soğan tüketiyoruz ancak sadece bir ayda soğan toplanıyor. Eğer biz o bir ayda soğanları tüketirsek, geriye kalan 11 ayda soğan ithal eden bir ülke haline geliriz. Yani soğanların depolanması son derece normaldir ancak biz de stok yaparak karaborsacılığa, birilerinin haksız kazanç elde etmesine karşıyız. Dolayısıyla bu konuda üreticimizin hakkını koruyan bir yasal düzenleme yapılması gerekli.

Fransa’da başlayan ve Avrupa’nın bazı ülkelerine sıçrayan ‘Sarı Yelekliler’ eylemi, akaryakıta yapılan zamların ardından başlamıştır. Belki dayak yediler, yaralandılar, hayatlarını kaybedenler oldu ancak Sarı Yelekliler mücadeleyi kazandılar. Ulusal basından takip ettiğimiz kadarıyla bugün veya yarın Fransa Cumhurbaşkanın, akaryakıta yapılan zammı geri çekeceği söyleniyor. Bizim ülkemiz ise akaryakıtı dünyada en pahalı kullanan bir ülke ancak hiç kimsenin sesi-soluğu çıkmıyor. Bir olursak, güçlü olursak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur.

16 yıldır ülkeyi yönetenler; FETÖ’ye inanmışlardı, FETÖ çöktü… Ergenekon-Balyoz dediler, kumpas dediler çöktü… Açılıma güvenmişlerdi, açılımı kendileri bitirdi şimdi de bizi itham etmeye başladılar. Abdülhamit’i büyük önder ilan ettiler, baktılar ki onun döneminde Türkiye’nin iki katı büyüklüğünde toprak kaybı olduğunu anladılar, o da çöktü… Necip Fazıl’a güvendiler, Necip Fazıl’ın da para ile tarih yazdığını, tarih uydurduğunu öğrendiler, o da çöktü… Şimdi 31 Mart seçimlerine giderken şunu da öğrenecekler; halkın cebinden aldıklarıyla nasıl zengin olduklarını ve bu nedenle halkın uyandığını ve sandıkta da gereğini yapacaklarını öğrenecekler.

 Son olarak İmam Hatipler’le ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. İmam Hatip mezunları üniversite sınavlarına girerken yüzde 17 başarı oranına sahipler ancak işe yerleştirmede başarı oranları yüzde 90’a çıkıyor. Yani işe girmekte İmam Hatipli olmanız size yüzde doksan bir ayrıcalık sağlıyor. Atanamadığı için ve cebindeki 6 lirası ile intihar eden gencecik coğrafya öğretmenimiz İbrahim Yeşildağ ve yavrusunun ahı omuzlarındadır. Merhum öğretmenimizi de bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz. Bilim yuvaları yerine dini kurumlar açtığımız sürece hiçbir zaman ileriye gitmeyecek, hep geriye gideceğiz” dedi ve sözü Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a bıraktı.

Milas Belediyesi’nin ekonomik sıkıntılara rağmen, ilçe merkezi ve birçok mahallede çalışmalarına devam ettiğini belirten Başkan Tokat, hükümetin ekonomik sıkıntılar nedeniyle başlattığı birçok işi durdurmasına rağmen, belediye olarak hiçbir işi yarım bırakmadıklarına dikkat çekti.

Başkan Tokat açıklamasının bundan sonraki bölümünü ise tamamen 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere ve CHP’den ayrılarak AKP’den başkan Aday Adayı olan Barış Saylak’a ayırdı.

Başkan Muhammet Tokat şunları söyledi:

“Hazır yol çalışmalarından bahsetmişken, gündemde olan bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi uzun bir süredir gündemde olan çevre yolunun Sodra’nın arkasından geçirilmesiyle ilgili bir ihale yapıldı. Bu konuda Milas olarak bir refleks oluşturmalıyız. Bu, Milas’ı bypass eden, Milas’ı Ortaklar durumuna düşüren bir çalışma olur. Geçmişte, bu düşünce bize aktarıldığında karşı çıkmıştık ve mevcut yolun ıslah edilmesini istemiştik. Yetkililer de bize, bu düşüncenin rafa kaldırıldığını söylemişlerdi ancak yeniden gündeme getirdiler ve hatta ihalesini yaptılar. Bu proje Milas için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle hep birlikte bu konuda duyarlılık göstermeliyiz.

Son günlerde Milas Belediyesi olarak hiç hizmet yapmadığımız eleştirisi yapılıyor. Geçen dönemde altyapı, bu dönemde de sadece üstyapı yaptığımız söylenerek, yapılan çalışmalar görmezlikten geliniyor. Son dönemde sadece sanayi sitesindeki altyapı çalışmalarımız Milas Belediyesi’nin 1 yılda yaptığı çalışmalara bedeldir. Oysa biz bu dönem maddi imkansızlıklara rağmen sadece ilçe merkezinde değil 119 mahallede çok büyük hizmetleri vatandaşımızla buluşturduk. Elbette bunları yeterli görmüyoruz ancak aynı anda 132 mahallenin bütün ihtiyaçlarını karşılamamızı beklemek de haksızlık olur.

Elbette yerelde gündem yavaş yavaş ısınıyor. Bu anlamda ben tüm arkadaşlarımdan sakin olmalarını istiyorum. Ancak bu dönemlerin enteresan dönemler olduğunu, kimin ne söylediğini, nasıl davrandığını gözlemlemelerini, hafızalarına kazımalarını istiyorum. Çünkü birileri yarın yine karşımıza çıkıp Atatürkçü olduğunu, Cumhuriyetçi olduğunu ve hatta Cumhuriyet Halk Partili olduğunu söyleyecektir. Bu anlamda hepimiz uyanık olmalı, kimin ne söylediğini iyi analiz etmeliyiz.

Ben bu psikolojiye alışkınım çünkü 2009’da da benzer bir psikoloji ile mücadele etmiştik ve o mücadeleyi kazanmıştık. Amacımız Milas’ta bayrağı aşağıya indirmemek, Cumhuriyet Halk Partili belediyeyi devam ettirmektir.

Görünen tabloya göre AKP Milas’ta çok zor durumda! CHP’li adaylar olmasa neredeyse liste yapamayacaklarmış. Bu da CHP’nin çok büyük bir çınar olduğunu gösteriyor. Gerçekten cumhuriyetle yaşıt bir çınarın fertleriyiz. Bu noktada biz herkesin almış olduğu karara, kendine çizmiş olduğu kadere ve yola saygı duyuyoruz ama bizim de duruşumuz ve tavrımız yıllardır hiç değişmedi, değişmeyecek.

Daha önce ilan ettiğimiz gibi ilçemizde adayları, genel merkezimizin kararı ne şekilde gelişirse gelişsin, eğilim yoklaması ile belirleyeceğiz. Sandık kurulacak ve belediye başkan adaylarımız dâhil bütün meclis üyelerimiz sandıkla belirlenecek. Bununla ilgili takvimi önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Sandık konulacağını ifade etmem özellikle bazı çevrelerde farklı yorumlara neden oluyor ancak benim bu anlamda genel merkeze güvenim tamdır. Genel merkez ne karar verirse versin ben her halükarda o sandığa gireceğim. Yukarıdan atanmam şeklinde bir karar gelirse ve sandığa girer de çıkamazsam görevimden istifa edeceğim.

Birilerinin bugünlerde “CHP’de hakkım yendi” dediğini duyuyoruz. O arkadaşımıza buradan seslenmek istiyorum, Cumhuriyet Halk Partisi’nde kimsenin hakkı ya da emeği yenmemiştir. Yenseydi sen belediye başkan yardımcısı olamazdın. İki ağabeyinden biri il genel, diğeri de meclis üyesi ve başkan yardımcısı olamazdı. Sen veteriner olarak Milas Belediyesi’ne giremezdin. Bu sebeple dönüşler ve çarkları meşru hale getirmek için Cumhuriyet Halk Partisi’ne mal etme noktasındaki değerlendirmeleri kesinlikle reddediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nde hakkım yendi diyerek başka yerlere yönelen arkadaşımıza soruyorum: kim kimin hakkını yemiştir? Sen bir makam, mevki, menfaat uğruna çark ediyorsan, bunu CHP üzerinden meşrulaştırmaya çalışma. Bu senin kendi vicdanınla hesaplaşman gereken bir durumdur. Bu arkadaşımız kendi hakkının yendiğini bas bas bağırıyor ama kendisi o partiden aday olmakla yıllardır o partiye emek verenlerin hakkını yemiş olmuyor mu? Ama görünen o ki bu arkadaşımız sadece kendine Müslüman…

CHP’de aday olduğunda üye bazında ön seçim isteyen bu vatandaş, acaba o partide de bu dayatmayı yapabildi mi? Acaba o partide üyenin ön seçim sonucuyla mı aday olacak? Ama ne yazık ki oraya gelince bu şartlar dayatılmıyor.

Bu arkadaşımız 2009’da aday olma yürekliliğini gösteremedi. O dönemde kendisinden aday olmasını istedik, hatta arkadaşımız 1 yıl boyunca aday gibi ortalıkta dolaştı. Memurların istifa edeceği tarihten 2 gün önce adaylıktan vazgeçti.  Oysa o dönem genel başkanımız Sayın Deniz Baykal’dı. İkimizin de adı genel merkeze aday olarak gitseydi ilişkileri bakımından kesinlikle kendisinin aday gösterilmesine garanti gözüyle bakılıyordu. Ancak bu arkadaşımız o dönemde partimizden seçilen fakat daha sonra başka bir partiye geçen mevcut belediye başkanının yeniden aday olmasıyla seçimin kazanma açısından riskli olduğunu düşünerek adaylıktan vazgeçti. Hani AKP’den aday adayı olurken demiş ya ‘Kazanamayacağım hiçbir seçime girmem’ diye, demek ki o zaman seçimi riskli gördüğü için aday olmamış. Ben 30 yılı aşkın bu partinin içerisinde her kademede görev alan biri olarak diyorum ki; bana verilen her görevi kazanırım ya da kaybederim düşüncesiyle hareket etmem, partim bana bu görevi verdiyse sonuna kadar mücadele ederim.”

Başkan Tokat’ın konuşmasının ardından ‘çevre yolunun Sodra’nın arkasından geçmesi ile ilgili yapılan ihalenin doğruluğunu ölçmek, bu ihale bizi olumsuz yönde etkileyecekse mevcut çevre yolunu özellikle yaz aylarında kullanan yoğun trafiğin ilçeye ekonomik yönden ne gibi bir katkısı olduğu konusunda bir araştırma yapıldı mı? Elimizde bununla ilgili bir istatistik var mı’ şeklinde yönelttiğimiz bir soruya ise Başkan Tokat şu yanıtı verdi:

“Aslında bu konuda yapılmış bir araştırma yok ancak sizin sorunuzla ilgili haklılık payı olduğunu kabul etmekle birlikte, hepimizin çok fazla düşünmediği bu konuda beyin jimnastiği yapması gerektiğini de ifade etmek isterim. Haklı ve yerinde bir soru ve biz bu konuda enine boyuna düşünmeliyiz. Ancak her şeye rağmen de Milas’ın bir Ortaklar durumuna düşmesine de izin vermemeliyiz.”

Yapılan konuşmaların ardından partiye yeni katılan; Selahattin Söylemez, Bülent Başarır, Tülay Başarır, Ömür Can Çırak ve Necip Can Yılmaz adlı üyelere rozetleri takıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   

Editör: Adem KANKAYNAR
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık