“Bırakın Muğla Cennet Kalsın!”

ÖNDER Haber / A. Coşkun EFENDİOĞLU -

“Bırakın Muğla Cennet Kalsın!”
  • 15 February 2017, Wednesday 6:37

Aralarında Milas Kent Konseyi’nin de yeraldığı yetmişe yakın yerel sivil toplum kuruluşunu temsil eden Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Muğla kıyılarında 50 bin dönüm 1’inci Derece SİT Alanını turistik yatırımlara, 550 bin dönüm araziyi de günübirlik tesisler adı altında betonlaşmaya açan rapora karşı imza kampanya başlattı.

Bilim/Hukuk/İletişim Komisyonlarında 100’e yakın uzmanın görev aldığı MUÇEP’in Türkiye çapında 10 bine yakın takipçisi bulunuyor.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) 2016’nın son günlerinde açığa çıkan ve Türkiye’nin eşsiz doğa hazinesi Muğla kıyılarındaki Doğal SİT korumasını alt üst eden projeye karşı bir imza kampanyası başlattı.

MUÇEP, başlatılan kampanyayı kamuoyuna şöyle sundu:

 

İmzanızı geri çekin!

“Muğla’da eşsiz ormanların, bakir koyların, denizlerin betonlaştırılmasına neden olacak ‘bilimsel’ raporu hazırlayan bilim insanlarına açık çağrıda bulunuyoruz: İmzanızı geri çekin!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, bu projeyi hep birlikte yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz.”

 

Çağrı yapılan 14 kişilik

uzman ve akademisyen

heyet …

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde “Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu”nu hazırlayan ve imzalayan 14 kişilik uzman ve akademisyen heyeti şu isimlerden oluşuyor:

 

Proje Yöneticisi-Ekolog Prof. Dr. Hayri Duman (Gazi Üniversitesi), Proje Raportörü-Biyolog Nilay Aygüney (Kiana Biological & Environmental Consulting), Proje Raportörü-Coğrafi Bilgi Sistemi Uzmanı Umut Cırık (CRK Planlama), Harita Mühendisi Kadir Genel, Peyzaj Mimarı Alper Venedik, Jeolog Doç. Dr. Hakan Nefeslioğlu (Akdeniz Üniversitesi), Deniz Biyoloğu Yard. Doç. Dr. Cevher Özeren (Ankara Üniversitesi), Deniz Biyoloğu Prof. Dr. Murat Bilecenoğlu (Adnan Menderes Üniversitesi), Kuşbilimci Prof. Dr. Zafer Ayaş (Hacettepe Üniversitesi), Sürüngenbilimci Prof. Dr. Yusuf Kumlutaş (Dokuz Eylül Üniversitesi), Memeli Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Hasbenli (Gazi Üniversitesi), Bitki Uzmanı Prof. Dr. Murat Ekici (Gazi Üniversitesi), Omurgasız Uzmanı Prof. Dr. Selma Seven Çalışkan (Gazi Üniversitesi) ve Biyolog-Ekolog Prof. Dr. Selim Sualp Çağlar (Hacettepe Üniversitesi).

 

“İyi niyetle hareket

ettiğinize eminiz …”

MUÇEP’in proje heyetine yaptığı çağrıda ise şu ifadelere yer verildi:

Sayın akademisyenler, teknik uzmanlar, farkında mısınız? Türkiye’nin bugüne kadar görmediği duymadığı büyüklükte bir doğa tahribatının sorumluları olarak tarihe isimleriniz kara harflerle kazınmak üzere! Henüz vakit varken Türkiye’nin gördüğü en büyük doğa tahribatı hazırlığından imzanızı çekin!

Sizlerin iyi niyetle hareket ettiğinize eminiz. Ama imzalarınızın, Türkiye’nin en büyük doğal yaşam ve peyzaj mirasının ölüm fermanı anlamına geldiğini fark edin.

 

Çevre ve Şehircilik

Bakanlığı’na çağrı

MUÇEP ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na da çağrıda bulunuldu.

“Muğla 4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu” ile ilgili çalışmaların sivil toplumun kaygı ve önerileri de gözönünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesinin ifade edildiği çağrıda, “Yerel halkın ve yerel yönetimlerin katılımı ile ekolojik temelli, bütünleşik bir kıyı yönetim planını birlikte oluşturalım” önerisi dile getirildi.

 

Proje hayata geçerse

neler olacak?

MUÇEP’in kampanya ilanında bu projenin uygulanması halinde yaşanacaklar ise şöyle sıralandı:

1- Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇKB) içinde kalan bu bölgelerdeki söz konusu arazilerin tümü, düne kadar 1’inci Derece SİT Alanı idi. Şimdi 14 kişilik bir heyetin gözlemleriyle 2’inci Derece Koruma Alanı ya da 3’üncü Derece Sürdürülebilir Turizm Alanı olarak tanımlanıyor veya tamamen koruma statüsü dışına çıkarılıyor.

2- Bu rapor kabul edildikten sonra ÖÇKB çevre düzeni revizyonu, revize imar planları yapılacak ve bu eşsiz doğa mirasımız, yerine konulamaz şekilde yok olacak.

3- Gökova’nın neredeyse % 75’i, Bodrum’daki sit alanlarının % 77’si, Karaada, Kissebükü kullanıma açılacak, Datça Yarımadası’nın ve Hisarönü Körfezi’nin yarısına yakını, Gökova Körfezi kıyılarının tamamı ve körfeze bakan yamaçları; hatta Fethiye’deki Göcek kıyıları-adaları, Ölüdeniz kıyıları ve Kelebekler Vadisi gibi Türkiye Turizmi denince akla gelen ilk 10 fotoğraf karesi içinde yeralan doğal zenginlik miraslarımız beton kamyonlarının insafına terk edilmek üzere.

4- Bu projenin gerçekleşmesi halinde, Muğla’nın kıyılarında, eşsiz ormanlarında, bakir koylarında, doğa dostu köylerinde 50 bin dönümlük arazi turistik yapılaşmaya, 550 bin dönüm doğa mirası da “günübirlik turistik tesisler” adı altında betonlaşmaya açılabilecek.

5- Bu değişiklik ile; Mavi Yolculuk, Doğa Gezileri, Bahçecilik, Zeytincilik, Doğal Tarım, Arıcılık, gibi ekonomik açıdan sürdürülebilir sektörler ve yerel ekonomik faaliyetlerin yaşam alanları daralacak.

6- Kıyılarda ve Muğla karasal kesimindeki doğa tahribatı nedeniyle, hedeflenenin aksine kitlesel turizm, agro turizm, eko turizm ve yat turizmi, hem Muğla hem de tüm ülkemiz açısından büyük bir kayba uğrayacak.

 

On binlerce bilimsel rapor, bu projeye karşı!

MUÇEP Bilim, Hukuk ve İletişim Komisyonu üyesi 100’e yakın uzman bu imza kampanyası öncesinde Bodrum, Akyaka, Marmaris ve Milas’ta 4 çalıştayda bir araya geldiler ve 14 kişilik heyetin hazırlamış olduğu Doğal SİT alanları değişiklik projesi tüm boyutlarıyla tartışıldı.

Milas, Bodrum, Yatağan, Datça, Marmaris, Köyceğiz-Dalyan, Göcek ve Fethiye’yi kapsayan değişiklik paftaları üzerinde yapılan inceleme sonucunda çalışmalarda yeralan komisyon üyeleri şu noktalara kamuoyunun dikkatinin çekilmesini kararlaştırdılar:

- Bu alanların tümü Birleşmiş Milletler doğa koruma envanterlerinde tescilli.

- Getirilen doğal sit derecelendirme değişikliği ile bakan düzeyinde imza konulmuş Uluslararası Sözleşmeler, Bakanlar Kurulu kararı ile onanmış “Özel Çevre Koruma Bölgeleri” düzenlemeleri fiilen yok sayılacak.

- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulan projeye karşı, 100’lerce bilimsel rapor da koruma statüsünün düşürülmesi öngörülen bölgeleri bir doğa varlığı-mirası olarak tanımlıyor.

- Ayrıca, üstü çizilen arazilerin tüm Akdeniz’de doğal yaşamın en zengin ve çeşitlilik içeren bölgeleri olduğuna ilişkin uluslararası araştırmalar var.

- Bu muhteşem doğa mirası, Türkiye’nin turizm, refah ve zenginliğinin temel unsurlarından biridir.

 

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile iletişim için

e-posta : [email protected]

twitter : twitter.com/muglacep

web: mucep.org

fb sayfa: facebook.com/muglacevreplatformu

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık