BODRUM BELEDİYESİ’NDE; HAK, HUKUK ADALET TALEBİ.

ÖZBAŞ: “İŞİMİ GERİ İSTİYORUM.”

Özbaş açıklamasında; “Uluslararası basın kartı sahibi 35 yıllık gazeteciyim. Dokuz yıldır Bodrum Belediyesi Basın Yayın biriminde, “metin yazarı” olarak çalışıyorum. İşime son verilmesi, tek taraflı ve hukuksuzdur. Sıranın sendikalı ve toplu sözleşmeli emekçilere geldiğinin habercisidir. Sendikam Belediye-İş’in avukatı, bu hukuksuz ve keyfi uygulamaya karşı dava açtı. Ancak bu davalar yaklaşık bir buçuk-iki yıl sürüyor. Geçen sürede ise işten çıkarılanlar mağdur oluyor. Bana yaşatılan bu hukuksuzluğa, keyfiliğe ve mağduriyete kamuoyunun dikkatini çekmek için, sendikam Belediye-İş’in desteğiyle Bodrum Belediyesi önünde oturma kararı aldım. Tutuklanan ve kayyum atanan belediye başkanları için CHP’nin haklı olarak istediği hak, hukuk ve adaleti; işten atılan bir emekçi olarak ben de talep ediyorum ve işimi geri istiyorum. Yaşadıklarımın keyfi ve hukuksuz olduğunu düşünen kamuoyunun desteğini bekliyorum” görüşlerine yer verdi.

ÖZBAŞ’A SENDİKASINDAN DESTEK.

Özbaş’ın oturma eylemine üyesi olduğu Türk-İş’e bağlı Belediye İş Sendikası Muğla Şube Başkanı Ender Akbay ve Şube Başkan Yardımcısı Atilla Türkmen ile birlikte destek oldular. Belediye İş Muğla Şube Başkanı Ender Akbay; “Yıllardır Bodrum Belediyesi’nde yetkili sendikayız. Bizler, emeğin en yüce değer olduğuna inanıyoruz. Pek çok alanda yaşanan krizin faturası her anlamda emekçilere çıkarılmaya çalışılıyor. İşten çıkarmalar da bu acı ve kabul edilemez faturalardan birisidir. Hemen yanı başımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde benzer bir süreç yaşandı. Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Togay’ın doğru bir çizgiye gelmesi ile sorun çözüldü. Emekçi kardeşlerimiz İzmir’de işlerine dönecekler. Dünyanın hiçbir yerinde emekçilerin sırtına basılarak bir ekonomik krizin çözüldüğü görülmemiştir. Bizler Bodrum Belediye Başkanı’nın da bu konuda pozitif tutum alacağına inanıyoruz. Ülkesini seven hiç kimse yıkmayı, dökmeyi, çözümsüzlüğü, krizi istemez. Aksine uzlaşmayı, hoş görüyü, barışı ister. Ortaya çıkan fiili sorunun da uzlaşma ile çözümü için, tüm adımları da atacağız. Sendikamızın üyesi Deniz Özbaş’ın tereddütsüz yanındayız. Zaten sendika avukatımız, kıymetli hukukçumuz bu özel durumu belgeleri ile inceledi. Sayısız tecrübesi ile er ya da geç Deniz arkadaşımızın hukuken göreve geriye dönmesi gerektiğini ifade etti” görüşlerine yer verdi.

“BODRUM’UN BELLEĞE İHTİYACI VAR.”

Deniz Özbaş’ın oturma eylemine ilginç ve önemli isimler de destek ziyaretinde bulundular. Kent planlamasının, ülke siyasetinin önemli isimlerinden, sosyal demokrat partilerin yerel yönetim politikalarında uzunca süre yol göstericiliği yapmış, TOKİ’nin kurucusu Yiğit Gülöksüz, ülke mimarlığının kilometre taşlarından Süha Özkan, Bodrum’daki eğitim emekçileri hareketinin öznelerinde Yüksel Okyay, Bodrum Kent Orkestrası kurucusu müzisyen Tuncay Bektaş da ziyaretçiler arasındaydılar. Bodrum Belediyesi’ne kişisel işi nedeniyle gelen Bitez-Aktur Sitesi sakinlerinden Süheyla Güvenç de; “Bodrum Belediyesi’nin metin yazarına ihtiyacım yok demesine sadece gülünür. Çünkü yaptıkları tüm açıklamalar anlam ve Türkçe bozukluğu ile dolu. Bunlar Aktur-Sarnıç Cafe’de espri konusu oluyor. Ben köken olarak sosyal demokrat düşünceye aidim. Bu açıklamaya şahit olunca da gerçekten üzüldüm. Bodrum’da keşke bir değil, bin tane metin yazarı olsa. O kadar çok yazılmaya susamış metin var ki! Bodrum’un belleğe ihtiyacı var. Arkadaşımızı tanımam. Ama yanlış duymadı isem dokuz yıllık Bodrum Belediyesi mesaisinde 50 civarı kitaba temas etmiş. Bu kadim topraklara kazandırmış. Bir insan daha nasıl verimli olabilir? Bence yaptığı iş bir daire başkanınınkinden de, bir birim müdürününkinden de hatta belediye başkanınkinden de daha kıymetli. Umarım sorun uzlaşı ile çözülür” görüşlerine verdi.