CAMİ DUVARINA İŞEMEK!..

CAMİ DUVARINA İŞEMEK!..

Bilindiği gibi, iktidar, başta 5’li çetenin yeni maden sahalarına kavuşması için Zeytincilik Yasası’nı devre dışı bırakacak yeni bir yasa taslağını meclise getiriyor. Bugün bu satırları yazarken, başta Akbelen direnişçisi Milaslı kadınlar Ankara’da Meclis’te, komisyonda görüşülecek bu kararı durdurabilmek için mücadele ederlerken, AKP Muğla Milletvekili Yakup Otgöz’ün de yasa taslağında imzası olduğu söyleniyor. CHP’li bütün vekiller yasa taslağına karşı çıkarken, başta Milas Kent Konseyi olmak üzere pek çok kişi ve kurum da madenler için zeytin ağaçlarının sökülerek başka yere taşınmasına yol verecek yasa taslağına çok büyük tepki verirken, Muğla’nın ve esas olarak Milas’ın hayat damarı olan onbinlerce zeytin ağacının sökülmesine olanak verecek olan bu zeytin düşmanı yasayı olumlayan, klasik benzetmeyle, ‘cami duvarına işeyenler’ de var maalesef.

17 Haziran Perşembe günkü Çizgi Gazetesi, manşetini bu habere ayırmış.

Başlık aynen şöyle: “Yeni maden yasası meclise geliyor: ZEYTİN AĞAÇLARI KATLEDİLMEYECEK, TAŞINARAK YAŞATILACAK”

Öyle mi!..

İmzasız yazıda, çıkartılacak maden yasasının maden çıkarmak için zeytin ağaçlarının ‘katledilmeyerek’ başka yerlere taşınacağı belirtiliyor ve neredeyse sevinç çığlıkları atıyor.

Söz konusu olan zeytinlikler İkizköy, Karacahisar, Pınararası, Çamköy, Söğütçük, Hasanlar, Alaçam, Kısırlar ve Fesleğen’e kadar uzanıyor. Bütün bu alanlar, maden şirketi tarafından kamulaştırılarak, bu yasa çıkarsa, hiçbir sorun olmadan zeytin ağaçları köklenip taşınarak, altındaki kömür madenleri çıkarılabilecek!.

Bu saydıklarımız sadece Milas köyleri..

Aynı şey Yatağan köyleri için de geçerli..

Ve tabi, tüm ülkedeki zeytinlikler için de..

Pamuk ve tütün tarımının, yürütülen politikalar sonrası neredeyse bittiği Milas’ta, şimdi de tüm Milaslıların en önemli geçim kaynağı olan Memecik zeytinlerimizin kökünü kurutacak bu yasanın kabul edilmesi, Milas’ın ana damarlarından birinin kesilmesi anlamına geliyor.

Taşınma meselesine gelince..

Evet zeytin ağacı taşınabilir, diğer ağaçlara göre daha dirençli, yeni yerinde de birkaç yıl içinde yine verim verebilir hale gelebilir. ‘Gelir’ değil, gelebilir.. Ancak, uzmanlara göre bu taşıma işi çok zahmetlidir ve taşınacak toprağın söküldüğü topraklarla aynı vasıfta olması, vb. vb. gibi pek çok koşul gerektirir. O da bütün taşınan ağaçlar yaşar diye bir kural yok. O nedenle bu, bir ağaç, birkaç ağaç için, yapılabilecek bir işlemdir ve arızi olarak başvurulabilecek bir yöntemdir. Ama yüzlerce yıldır bulunduğu topraklarda ürün veren onbinlerce zeytin ağacını taşımak söz konusu olunca, bu, birçok açıdan sakıncalıdır ve mantıklı bir çözüm değildir. Zaten onbinlerce zeytin ağacını başka yerlere taşımak da mümkün değildir. Altındaki düşük kalorili kömür için, yüzlerce, binlerce yıldır toprağıyla, zeytiniyle, insanıyla, çevresindeki başka canlılarla bir habitat oluşturmuş bu doğal zeytinliklerimiz yok edilemez.

Bu tam bir katliamdır..

Ayrıca, kamulaştırılacak bu köylerde yaşayan insanlarımız ne olacaktır? Bu yasayı çıkaranların şu kadarcık umurlarında mıdır? Ve bu yasayı savunanların!..

Öte yandan, 2024 yerel seçimleri öncesi, İkizköy ve çevresindeki zeytinlikler için çıkarılan ‘acele kamulaştırma’ kararını, Cumhurbaşkanını ‘ikna’ ederek iptal ettiren, AKP’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Prof. Dr. Aydın Ayaydın ne diyor acaba bu yasa teklifine?

Doğrusu çok merak ediyorum..

Ama şuraya not ediyorum:

Milaslılar, bu ‘cami duvarına işeyenleri’ elbette unutmayacaktır!..

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık