Çiftçinin buruk bayramı

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla Atapark Meydanı’nda tören düzenlendi. Milas protokolünün ve Milaslı çiftçilerin katıldığı tören, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başladı. İstiklal Marşı ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından konuşma yapan Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanlığına sesleniyoruz; elimizden tutun. Kan kaybediyoruz! Çiftçi tarımdan kopmak üzere!” dedi.

“Bizim için her gün çiftçiler günü. Çiftçileri bir güne sığdırmak mümkün değil.” diyen Atıcı, sıcak ve kavurucu havaya rağmen kendisini dinleyen protokol üyelerine, “Bugün biraz pişeceğiz ama bugün çiftçilik yapalım. Çiftçilerimiz, yaz boyunca sıcakta, kışın soğukta çalışarak ekmek parasını kazanıyor.” dedi.

Tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirten Atıcı, “Pandemi döneminde özellikle tekrar teyit edilmiştir. Kuzeyimizdeki savaştan sonra da dünyada tetiklenen gıda krizi var. Bu nedenle çiftçilerimizin yerli ve milli üretime döndürülmesi çok önemlidir. Bununla ilgili girdi fiyatlarında son yıllarda meydana gelen artışların mutlaka dengelenmesi lazım. Bu haliyle çiftçilerimizin ekip ekmeme konusundaki tereddütleri, hala devam ediyor. Çünkü, özellikle 2022 yılı tarımsal desteklemeleri halen yok. 2022 yılının 5. ayındayız.” dedi.

Atıcı, “Cumhurbaşkanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı’nın girdilerdeki bu fahiş artışları frenlemesi gerekiyor. Eğer frenleyemezsek çiftçiliği düşürürüz. 14 Mayıs’la ilgili müjdeler bekliyoruz. Umuyoruz ki bu böyle sürmez. Çünkü eğer gıdada tarımda ucuzluk istiyorsak, mutlaka çiftçinin girdi maliyetlerini düşürmemiz lazım. Bunun sorumlusu çiftçimiz değil! Çiftçinin maliyetleri düşerse, çiftçi de pazara ucuz ürün getirir. Cumhurbaşkanlığına sesleniyoruz; elimizden tutun. kan kaybediyoruz! Çiftçi tarımdan kopmak üzere! Hayvancılıkta da; hayvanların bir çoğu kesime gitti. Bunları kaybedersek tekrar toplamak mümkün değil. 2015 yılında hayvancılık sektörü Türkiye’yi karşılıyordu. Şimdi yeteri kadar hayvan yok.” diye konuştu.

Hububat mevsimin yaklaştığını söyleyen Atıcı, “Çiftçi arpa, buğday üretti; piyasaya sürecek. Buğday fiyatlarının maliyetin üstünde bir rakamla açıklanmasını istiyoruz. Türkiye bugün dışardan buğday ithal ediyor. Buğday stratejik bir üründür. Silahtan daha önemlidir. Bu nedenle buğdayın zamanıdır. Bu üç ay içerisinde TMO’nun silolarında saklanması ve zaman içinde piyasaya sürmesi lazım. Bu konuda şunu söylemem gerekiyor: Geçen yıl bu vakitlerde; Toprak Mahsülleri Ofisi, ne yazık ki kiraya verildi. O dönem görüştüğümüzde denildi ki, ‘TMO kiraya verilse bile biz geleceğiz, çiftçinin arpasını, buğdayını belirlenen fiyattan alacağız’ dediler. Şimdi TMO’ya sesleniyorum. Hasat zamanı geldi, buğdaylar hazırlanıyor. Gelin Milas’taki çiftçinin buğdayına arpasına müdahale edin. Şu anda hasat döneminde alamazsak, Anadolu’daki 84 milyon insan, 8 milyon sığınmacı, beklenti içinde olduğumuz 40 milyon turisti ağırlamak için elimizde buğday stokumuz ve diğer maddelerin stokları olması lazım. Konuyla ilgili TMO’ya çağrımızı yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Atıcı, açıklamalarının sonunda Aşık Veysel’in “Dinle çiftçilerin garip halini’ isimli şiirini okudu.

Atapark Meydanı’ndaki törenin ardından Kapalı Pazar Yeri’nde lokma ikramında bulunuldu.