FIRTINANIN ARDINDAN..

FIRTINANIN ARDINDAN..

Son günlerde, hemen bütün partiler içinde fırtınalar kopuyor. Doğaldır, ama bir yere kadar.. Siyasi fırtınalar, seçimlere iki ay kalmışken, bütün hızıyla devam ediyor.

Ama, bu gün konumuz bu değil.

Biliyorsunuz, yaklaşık son iki haftadır, bölgemiz çok iyi yağış aldı. Toprağımızın çok büyük ihtiyacı vardı. Toprak suya doydu.. O kadar ki, daha şimdiden iki barajımız da neredeyse doldu. Her tarafan sular fışkırıyor. Ben her yıl, yazın kurumuş olan, ama yağışlı havalar sonrasında dağın içinden fışkıran ve küçük bir şelale gibi akan, Geyik Barjı yolu üzerinde, Yusufça Köyü’ndeki şelaleyi görmeye giderim. 15 gün kadar once Akgedik ve Geyik Barajlar’nı ziyaret edip, yağan yağmurların barajları ne kadar doldurduğunu gözlemiştim. Barajlarda su hâlâ yeterli değildi. Umduğum kadar dolmamıştı. Ama Yusufça’da yol kenarındaki şelale güzel akıyordu, sevinmiştim.

Son yağışlar sonrasında bu Pazar günü yine gittim. Akgedik Barajı neredeyse tamamen dolmuştu. Şelale’ye de bir uğrayayım dedim ki, Şeytan Tepesi Restaurant’ın ordan saga döner dönmez, Büyükşehir’in yolu kapattığını işaretleyen şeritlerini gördüm. Öyle ki, şeritlerle yetinmemişler, yine de geçen olur diye, yola öbek öbek mıcır yığarak, yolu kapatmışlardı. Şelale o kadar güçlü akmaya başlamış ki, o bölgedeki yolda heyelan oluşmuş ve büyükşehir ekipleri de yolu kapatarak, tamirata başlamışlardı. Geyik Barajı’na çıkamadım yani.. Ama DSİ yetkililerinin verdiği bilgiye göre orada da su seviyesi oldukça iyi bir noktaya gelmiş..

İki yıldır, Karacahisar’ın Su Çıkan bölgesinden çıkıp Gökçeler, Akyol üzerinden Güllük Körfezi’ne akan Hamzabey Çayı, yaz aylarında tamamen kurumuştu. Burada yaşayan endemik pek çok bitki ve hayvan da yaşam alanlarını kaybetmişti. Gittiğim yerlerden birisi de orasıydı. Gökçeler Köprüsü’nden Hamzabey Çayı’nın koca bir nehir gibi akışını görmek, Uyku Vadisi’nden suların daralan su yatağında yüksek hızla akışını seyretmek, benim için çok güzeldi. Umarız yanlış su temin uygulamaları nedeniyle boşalan Çamköy-Karacahisar yeraltı suları kendini yenilemiştir de, Hamzabey Çayı yazın da akar..

Bu arada, yağmurla ve eşliğindeki fırtına nedeniyle, başta iki gencimiz, oluşan sel sularına kapılarak hayatlarını kaybettiler. Binlerce dönüm arazi sular altında kaldı. Pek çok yerde mevzi seller oluştu. Yollarda tahribatlar var. Çatılar uçtu, 250 kadar zeytin ağacı kökünden devrildi, pek çok büyükbaş ve küçükbaş hayvan, sel baskınlarında telef oldu. Çiftçilerimizin ve bazı esnaflarımızın çok büyük zararları oluştu..

Bunlar da, son yağışlar ve fırtınanın bölgemize verdiği zararlar..

            *                      *                      *

Bir de Milas’ın içi var. Pek çok Milaslının, 13-15 yıldır bu kadar yoğun yağışlı bir hava yaşamamıştık demesine karşın, kent içinde durum nasıldı? Şaka değil, sadece Cuma gecesi başlayan yağmurlar sonrası, Meteoroloji verilerine göre Muğla’da en çok yağış Milas’a düşmüştü. 48 saat içinde, metrekareye 127 kilogram yağışla Milas en çok yağış alan ilçeydi.

Bundan çok daha az yağışlı mevsimlerde bile, eskiden Milas’ın pek çok yerinde göllenmeler oluşur, yollarda sular o kadar yükselirdi ki, her yağmurda Belediye işçilerinin ilk yaptığı, yollardaki mazgal kapaklarını açmak olmasına karşın, uzun sure, diz boyu birikintiler sürerdi. Araçlar arıza yapar, Pazar yerindeki sebze meyveler oluşan ufak sellerle, yol boyunca Menteşe ve Müştakbey Caddelerinde yüzerdi. Pek çok ev ve işyerini sular basardı.

Yani, eskiden Milas’ta yağmurlu hava bir kabus gibiydi..

Şimdi ise, çok daha fazla ve sürekli yağmasına karşın, Milas’ın içinden, su baskınlarına ya da göllenmelere dair hemen hiç bir şikayet yok. En büyük sorun çevre yolundaki su birikintileri; trafik akışını ve güvenliğini olumsuz etkiliyor, o da, Milas Belediyesi’nin sorumluluğunda değil. Karayolları’nın sorumluluğunda. Karayolları tarafından, bunca yıl sonra ihalesi de yapılmış olmasına karşın, ödenek yokluğundan yapılamıyor. Çevre Yolu da bütün mazgalları vb. ile yapıldığında, Milas çevre yolundaki dağınıklık, toz ve çamur da gidecek umuyoruz.

Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın, büyük bir siyasi risk alarak başlattığı, Milas’ın tüm altyapısını baştan aşağı değiştiren, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarını ayıran büyük altyapı projesini hayata geçirmesi sonrasında, çok şükür, yollarımızda ve mahallelerimizde bir sıkıntı yaşamıyoruz, sular altyapı sayesinde akıp gidiyor. Normal yağmurlarda, hakikaten bazen ayakkabılarımız bile ıslanmıyor..

Aslında geçen yıl da yağışlı havalarda bu ispatlanmıştı, ama, bu yılki bu büyük yağışlarla da Milas altyapısı, ne kadar gerekli ve önemli bir yatırımmış, şimdi daha iyi anladık.

Bu vesileyle, kendisine büyük sıkıntılar yaşatmış olsa da, bu önemli yatırım ve öngörü için, Belediye Başkanı Muhammet Tokat da teşekkürü hak ediyor, teşekkür ediyoruz.

Beğendim 1 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık