Image Slider
Fevzi Topuz
Mehmet Cayirli
Durmus Ozdemir
Ahmet Aras

Geleneksel gece renkli geçti…

ÖNDER Haber / Adem KANKAYNAR

Geleneksel gece renkli geçti…
  • Bu yılki Onur Ödülü, Koçman Ailesi’ne verildi
  • Gazetecilik Ödülleri’nden 4’ü ise Milas’lı gazetecilere verildi

Muğla Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl Medya Başarı Ödüllerinin dağıtıldığı geleneksel Basın Gecesi, geçen yıl olduğu gibi bu sene de Muğla CNS tesislerinde gerçekleştirildi. Gecede, başta cemiyet başkanı Akbulut olmak üzere konuşmacılar, yazılı ve görsel medyanın kurumsal sorunlarının yanı sıra medya mensuplarının genel sorunlarına değindi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Vekili İbrahim Erdoğan, Muğla Vali Yardımcıları Mehmet Fikret Çavuş ve Turgut Çelenkoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, CHP Muğla Milletvekilleri Burak Erbay ve Süleyman Girgin, CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, İYİ Parti Muğla İl Başkanı İncilay Gezgin Şekerdağ, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Coşkun Sel, Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık, Milas Belediye Başkan Yardımcısı Faik Karagöz, CHP Milas İlçe Başkanı İlgin Göktepe, İYİ Parti Milas ve CHP Milas İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri’nin yanı sıra çok sayıda Muğla merkez ve ilçelerden katılan davetliler, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Medya Başarı Ödüllerinin dağıtıldığı gecede basın mensuplarını yalnız bırakmadılar.

Gecenin açılış konuşmasını yapan Cemiyet Başkanı Süleyman Akbulut; “Ülke ekonomisinde daha çok dış kaynaklı müdahalelerle yaşanan gel-gitler, basın sektörünü de derinden etkilemektedir. El birliği ile aşacağımıza inandığımız sıkıntılarımızın başında son dönemlerde yaşanan kâğıt krizi gelmektedir. Kur dalgalanmasıyla birlikte fiyatı adeta ikiye katlanan gazete kâğıdının fahiş durumu ile basın sektöründeki zorluklar had safhaya ulaşmıştır. Dövizdeki anormal dalgalanmaların sarstığı gazete kuruluşlarının pek çoğu kapanma aşamasına gelmiştir” diyerek başladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2019 yılında 30’ncu kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız Muğla ilinin en köklü basın meslek kuruluşu olan Muğla gazeteciler Cemiyeti’nin 2018 yılı onur, yönetim kurulu ve medya başarı ödüllerinin dağıtılacağı gecemize hepiniz hoş geldiniz. Sizleri şahsım ve yönetim kurulum adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce her birinin aramızdan vakitsiz ayrıldığına inandığım meslektaşlarım ile onursal başkanımız Sayın Ünal Türkeş’i rahmet ve saygıyla yâd ediyorum. Ayrıca göreve geldiğimiz günden bu yana her etkinliğimizde yanı başımızda olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Sayın Yılmaz Karaca’nın kıymetli annesinin ani vefatı nedeniyle gecemize iştirak edemediğini belirtir, sayın genel başkanım ve değerli Karaca ailesine sabır, merhume Kadriye Karaca’ya da Allah’tan rahmet dileyerek sözlerime başlıyorum.

25 Nisan 2015 tarihinde, ‘Muğla Gazeteciler Cemiyeti temsiliyet hakkına inanır’ şiarıyla başladığımız yolculuğumuzda olmazsa olmazımız; kurumsal bir yapının yanı sıra, ‘bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü her türlü kazancın ve ilişkinin üzerinde görmekte olduğumuz’ anlayışını yaymaktı. Ben ve arkadaşlarım, göreve geldiğimizde ifade etmiştik: ‘Gazetecilik mesleği, mesafe mesleğidir. Biz görevimizi yaparken kurumlara ve kişilere olan mesafemizi korumak zorundayız. Mesleğe yönelik en büyük tehdit; belli kişi ve kurumlara yakın olmaktan ve algılanmaktan kaynaklanıyor. Bu nedenle temsiliyet hakkına inanıyoruz. Bu nedenle bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü her türlü kazancın ve ilişkinin üzerinde görüyoruz. Bu noktada hiç kimse ve hiçbir anlayış, özgürlük ve bağımsızlık karakteri üzerine inşa edilmiş cemiyetimizi, arka bahçe olarak çözüm ortağı ve partner göremez ve görmemelidir.

İşte bugün geldiğimiz noktada, bu ifade ettiğimiz görüş ve çizgimizden sapmadan, görevimizi sürdürdüğümüzü büyük bir gururla ifade edebilirim.

Fiziki şartlarımızın modernleşmesinden, üye kayıt sistemine kadar birçok şey gerçekleştirdik.

Bu nedenledir ki, bizler iş yapmayı kendine görev bilen meslektaşlarımızdan oluşan bir meslek kuruluşuyuz. İş yapanla iş yapmayanların aynı terazide anılıyor olması haksızlık olur düşüncesindeyim. Bu yüzden iş yapanlar olarak sizlerin paydaşlığını önemsiyoruz.

Öncelikle belirtmek isterim ki; gazetecilik, anayasa ile teminat altına alınan kamu görevlerden biridir. Üstelik tıpkı ulaştırma, haberleşme, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi öncelikli bir kamu görevidir. Zira haber verme işlevinin yanı sıra bilgilendirme yapar, eğitir, kuşaktan kuşağa kültür alışverişini sağlar.

Dahası da var… Fikir üretir, yol gösterir, yerel demokrasiye işlerlik kazandırır, sivil topluma hareket getirir, üniversiteleri halkla buluşturur.

Bitti mi? Hayır bitmedi…. Kentlerin, kasabaların, köylerin, semtlerin hakkını savunur, yerel örf adet ve gelenekler ile halk edebiyatının gelişmesine katkı koyar, genç kalemler yetiştirir, yetişmiş olan kalemlere de düşüncelerini yayma olanağı sağlar.

Ayrıca; toplum adına bürokrasiyi ve devlet adına görev yapan bürokratları izler, denetleme yapar, böylelikle yönetenlerin karar verme süreçlerine katkı koyar. Ve tabii ki; eğlendirme yönüyle de insanların hoşça vakit geçirmelerini sağlar. Peki? Toplum hayatında bu denli öneme sahip olan bir kamu görevi olarak gazetecilik ne durumda derseniz? İşte orada bu mesleğin bir mensubu olarak derin bir iç çekip, hazin gerçeği söylemek, söylemekten de öte haykırmak durumundayız.

Gazetecilik bitti bitiyor, meslek elden gitti gidiyor dostlar. Her şeyden önce istihdam sorunu her geçen gün büyüyor ve işsizlik canımızı çok yakıyor. Hasbelkader çalışma imkânı bulan meslektaşlarımız neredeyse boğaz tokluğuna emek sarf ederlerken, mesleki yeterliliğe sahip pek çok arkadaşımız, başvurdukları kapıların birer birer yüzlerine kapanmasıyla umutsuzluğa düşüyor.

Sosyal medya başta olmak üzere alternatif medya olanaklarının geliştiği günümüzde, gazetecilik mesleğinin belli kural ve kaidelere bağlanamamış olması, gazeteci kimliğini giderek daha çok tartışmalı hale getiriyor.

Kurumsal mesleklerde olduğu gibi kendi yasası olan bir meslek odasından yoksun oluşumuz, gazeteciliği her an herkesin yapabileceği bir meslek haline getirerek sıradanlaştırıyor, gazeteci kimliğini de iyice değersizleştiriyor.

Yazılı basının can çekiştiği bir dönemde döviz fiyatlarındaki yükselişin kâğıt krizine yol açması ise, ne yazık ki bütün bu sorunların tuzu biberi oldu. Girdilerinin çoğunun ithalata bağlı olduğu basın sektörü, artan fiyatlar karşısında tek kelime ile ayakta kalma mücadelesi veriyor. Türkiye’de yayımlanan gazetelerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan yerel basın ise adeta feryat ediyor. Ancak ne yazık ki bu feryadı sadece biz duyuyoruz.

Resmi ilan fiyatlarının yıllardır yerinde sayması, özel ilan ve reklam pastasının giderek daralması, buna rağmen, gazetelerin resmi ilan gelirlerinden kesilen yüzde 15’lik payın düşürülmemesi, üzerimizdeki cenderenin iyice bizleri baskılamasına, ezmesine yol açıyor.

Tabii ki, yalnızca gazetelerin değil, yerelde yayın yapan radyo televizyonların da büyük sıkıntı içinde olduklarını vurgulamak zorundayız. Yerel merkezli televizyonların ödedikleri uydu bedellerinin neden halen daha döviz bazında olduğu ciddi biçimde sorgulanmalıdır.

Yerli ve milli duruş ilkesi, astronomik olan bu bedellerin derhal düşürülerek Türk lirasına çevrilmesini sizce de artık gerektirmiyor mu?

İnternet medyasının halen daha bir kurala kaideye tabi olmamasının, aynı şekilde belli bir yasaya bağlanamamış durumda bulunmasının, mesleğimizi giderek basitleştirerek ucuzlaştırdığını, bundan da öte, iyiden iyiye örselediğini görmüyor muyuz?

Özetle sevgili meslektaşlarım, değerli katılımcılar;

Gazeteciliğin ciddi bir derlenip toparlanmaya, bununla birlikte adeta sihirli bir dokunuşa ihtiyacı var ve meslektaşlarımızı temsil eden bizler; bu gereksinimi bıkmadan usanmadan dile getirmek durumundayız. Muğla Gazeteciler Cemiyeti olarak belirttiğimiz tüm bu sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili büyük bir hassasiyet duyuyoruz ve kendimizi hepimiz adına sorumlu hissediyoruz.

Üyesi olmaktan onur duyduğumuz ve cemiyetimiz olarak bu dönem yönetim kurulunda görev üstlenmiş olduğumuz Türkiye Gazeteciler Federasyonu bünyesinde de, sorunlarımızın çözüm noktasında aktif bir çalışma içerisinde olduğumuzun bilinmesini istiyorum.

Sorunlarımızı sizlerle paylaştıktan sonra, 2 yıl önce başlatarak, gelenekselleşmesini planladığımız cemiyetimiz onur ödülünü bu yılda da kıymetli bir büyüğümüzün adına veriyoruz. Cemiyetimiz onur ödülünü bu yıl, Muğla Üniversitesi’ne adını veren ve üniversitemizin bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin hamisi, hayırsever işadamı merhum Sıtkı Davut Koçman adına kıymetli ailesine takdim ediyoruz.

Bu ödülümüzün yanı sıra, çalışmalarıyla ilimize katkı koymuş, cemiyetimize ve Muğla basınına destek olmuş kişi, kurum ve kuruluşlarımıza da yönetim kurulu özel ödülümüzle teşekkür ediyoruz.

Bu vesile ile başta Sayın Valimiz Esengül Civelek Hanımefendi olmak üzere, geleneksel törenimize katılan, çalışmalarımız ve etkinliklerimize katkı koyarak destek veren tüm dostlarımıza teşekkür ediyor, ödül alan ve mesleğimize emeği geçen tüm meslektaşlarımı bir defa daha kutluyorum.

Hepinize sevgi ve saygılarımla iyi akşamlar diliyorum.”

Başkan Vekili Erdoğan; “Ülkemiz ithal kâğıt sendromundan kurtarılmalı”

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Vekili İbrahim Erdoğan ise gecede yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Gazeteciliğin, belli kural ve kaideleri olan bir sektör haline getirilebilmesi için kendine özgü yasası ve yaptırım gücü de olan bir meslek odası yapılanması şart olmuştur. Devletin ilgili kamu birimleri sorumluları ile basın meslek kuruluşları temsilcilerinin ortak konsensüsü sağlanarak, en kısa vadede acil ve somut bir adım atılmalıdır.

Ülkemiz ithal kâğıt sendromundan kurtarılmalı, kâğıtta dışa bağımlılık yerini mutlaka yerli üretime bırakmalıdır.

Yerel gazetelerin KOSGEB kredilerinden pratik olarak yararlanmaları sağlanmalı; bunun bir bölümü hibe, kalanı düşük faizli ve uzun vadeli taksitlendirmeler şeklinde olmalıdır.

Yıpranma payındaki kazanılmış hak geri verilmeli, geçtiğimiz yıllarda 3 yıla indirilen yıpranma hakkı yeniden 5 yıla çıkarılmalıdır. Aynı şekilde yalnızca sarı basın kartına sahip olanlar için geçerli olan uygulamadan bütün basın çalışanları yararlandırılmalıdır.

Neredeyse yılan hikâyesine dönen internet yasası bir an önce yürürlüğe girmelidir.”

Başkan Gürün; “Gazeteci özgür olmalıdır”

Törende yaptığı konuşmada basının demokrasinin en önemli vazgeçilmez unsuru olduğunu dile getiren Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ise şunları söyledi: “Kamuoyunu zamanında, doğru, eksiksiz bilgilendirmeyi ilke edinmiş kişi hak ve özgürlüklerine saygılı, tarafsız bir şekilde çok önemli bir mesleği icra eden değerli basın mensuplarımızın ödüllendirilmesi motivasyon açısından çok önemlidir. Gazeteciler özgür olmalı. Onlar ne kadar özgür olursa, tarafsız ve objektif bir şekilde görevlerini en iyi şekilde yerine getirirler. Elbette bu noktada gazetecilerin tüm sosyal haklara da sahip olması da son derece önemlidir.

Kamuoyunu aydınlatmak üzere gece-gündüz, yaz-kış demeden özveriyle sorumluluk görevlerini yerine getiren tüm basın mensuplarına başarılar diliyorum.”

Cemiyetin onur ödülü ise bu yıl, Muğla Üniversitesi’ne adını veren ve üniversiten bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin hamisi, hayırsever işadamı merhum Sıtkı Davut Koçman adına ailesine takdim edildi.

Muğla Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen yarışmada ödül kazanan ve ödülleri geceye katılan protokol tarafından verilen yazılı ve görsel medya mensupları şunlar:

Haber

Mehmet Çil (Mühre Rağmen İnşaata Devam-Hürriyet Gazetesi)

Erkan İlik (22 Yılda Açılamadan Çürüdü-Fethiye Gazetesi)

Güzide Kasım (Koca Yürekli Minik Kız-Muğla Gazetesi)

Spor Haber

Ekrem Orhan (Muğla Devrim Gazetesi)

Hüseyin Açar (Milas Önder Gazetesi)

Gökhan Ayyıldız (Fethiye Beşkaza Gazetesi)

Mete Sönmez (Ortaca Sportaca Gazetesi)

Fotoğraf

Çağrı Purma (Hayatını Yaktı-Posta Gazetesi)

Mehmet Çil (Otobüs Orman Yaktı-Sözcü Gazetesi)

Erkan İlik (8 Kişiyle Rekor Kırdı-Fethiye Gazetesi)

Röportaj

Temel Irmak  (Marmaris Gündem Gazetesi)

Tülay Sükun (Muğla Şah Gazetesi)

Turgay Mutlu (Yatağan Demeç Gazetesi)

Celal Durgun (Milas Önder Gazetesi)

Sayfa Düzeni

Gözde Yağcı (Muğla Gazetesi)

Zeynep Milci (Fethiye Gazetesi)

Ercan Aslan (Marmaris Gündem Gazetesi)

Tv Haber

Cavit Akgün (DHA-CNN TÜRK-Ula Susamı Japonya’ya İhraç Ediliyor)

Aykut Kurt (Kanal 58-Babadan Oğula Geçen Meslek Yok Oluyor)

Tv Program

Ayhan Ongun (Kent TV-Açık Görüş)

Radyo Program

Serdar Serper (Milas, Radyo Gözlem)

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık
siteacilis