Milletvekili Özcan; “Okluk Koyu’ndaki yazlık saray mavi yolculuğu bitirdi”

16 Mayıs 2019 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Muğla Milletvekili Suat Özcan Kapadokya ile ilgili Kanun teklifinin samimiyetini eleştirerek, kaçak yapılanmayı engellemeyeceğini ve teklifin kurumlar arası yetki karmaşası getirdiğini dile getirdi.

Milletvekili Özcan; “Okluk Koyu’ndaki yazlık saray mavi yolculuğu bitirdi”

Söz konusu konuşmasında kaçak yapılanmaya değinen Muğla Milletvekili Suat Özcan; “Bodrum Kissebükü Marmaris Okluk Koyu alanlarında yapılan otel yapılaşmalarının doğayı ve Muğla turizmini bitirdiğini, köylünün tapulu malı imara açılmazken, köylü çocuğuna ev yapamazken, sezonda boş kalacak otellere yapı izinlerinin verilmesi Muğla halkı açısından içler acısı bir durum” dedi.

Kaygılarının gerçekleşmemesi temennisiyle sözlerini bitiren Muğla Milletvekili Suat Özcan Köylünün imar hakkının verilmesini, otellerin artık bölge halkına gelir getirmediğini belirtti.

Muğla Milletvekili Suat Özcan’ın Kapadokya ile ilgili Kanun Teklifi’nde şu ifadelere yer verdi:

“56 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun Teklifi'yle ilgili söz almış bulunmaktayım.

Öncelikle, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Levent Gök'e, milletvekillerine, gazetecilere, yazarlara, doktorlara, öğretmenlere ve kadınlara yapılan saldırı, linç girişiminin yanı sıra her türlü terör eylemini, saldırısını lanetle kınıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 100'üncü yılı nedeniyle Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras'ın desteğiyle Türkiye'nin ilk yelkenli eğitim okul gemisi ve mürettebatı "Ege'den Karadeniz'e 100'üncü Yılında Gazi'nin İzinde" sloganıyla 7 Mayıs 2019'da Bodrum'dan yola çıkmış; İzmir, Çanakkale, İstanbul, İnebolu rotası sonucunda 19 Mayıs 2019 günü Samsun'a ulaşacaktır. Bu projeyi destekleyen, katılan herkesi, tarihe, kültüre, spora ve Ata'mıza gösterdikleri saygıdan dolayı kutluyor, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi olarak ben de Kapadokya alanıyla ilgili kanun teklifiyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Genel gerekçede belirtildiği üzere, yetki karmaşası yaratıldığı, yatırımcı açısından çok uzun ve ağır bürokratik süreçlerin yaşanmasına sebep olunduğu, kaçak yapılaşmasının gün geçtikçe arttığı bu eşsiz mirasın hak ettiği şekilde korunmasının ve turizmde hedeflenen başarıya ulaşılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, mevcut kurullar devre dışı bırakılarak, kanun teklifine göre Kapadokya alanı açıkça belirtilemeyen bir idareye ve Sayın Cumhurbaşkanına bırakılacaktır ve dolayısıyla paydaş olan bakanlıklar ve sivil toplum örgütleri de devre dışı kalmış olacaktır.

Teklifte alan idaresi kurulunun kimlerden oluşacağı belli değildir. Uzman kişi, kuruluş ve STK'ler olmadan alanda alınacak kararların yerinde, isabetli olacağı belirsizdir. Bugüne kadar ağırlıklı olarak 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ekseninde koruma-kullanma dengesiyle yönetilen bu nadir turizm bölgesinin, yeni alan yönetim modeli olarak tam da tarif edilemeyen bir kurum marifetiyle yönetilmek istendiği anlaşılmaktadır.

Kapadokya alanı içerisinde kalan kamu taşınmazlarının idareye tahsisi ile idare personelinin özlük haklarının düzenlenmesi öngörülmektedir. İdare tarafından talep edilmesi hâlinde Kapadokya Alanı sınırları içerisinde kalan hazinenin özel mülkiyetindeki veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar, ormanlar dâhil tahsisli alanların tahsisleri kaldırılarak bu kanunda belirtilen amaçlara uygun olarak kullanmak üzere bedelsiz olarak tahsis edilmesi ormanlık alanlara ve doğaya büyük zarar verebilir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen Devlet memurları, kamuda çalışan sürekli işçiler ile öğretim elemanlarından gerekli nitelikleri taşıyanlar kendilerinin isteği ve kurumlarının muvafakatiyle İdare kadrolarında istihdam edilebilir. Bunların kurumlarıyla olan ilişkileri, iş sözleşmesinin yapılmasıyla son bulur." denilmektedir. Bu maddeyle, Kurulda görev alanların mevcut personel rejimiyle verilen haklardan yararlanması sözleşme imzalandığı süreçten sonra aleyhlerine gelişecek, sözleşmeli olarak çalışacaklardır. Böylelikle, devlet memurları sözleşmeli personel yapılarak iş güvenceleri ellerinden alınabilir. Kurul üyesi belirlenirken liyakat ve uzmanlık alanları gözetilecek midir? Sözleşmeden doğabilecek hak kayıplarının olmaması için tedbirler alınacak mıdır? Daha net bilgilere ihtiyaç vardır.

Sayın Cumhurbaşkanına Kapadokya Alanının sınırlarını belirleme yetkisi tanınmakta ancak Kapadokya Alanıyla ilgili her türlü düzenlemenin kanunla yapılması daha doğru olacaktır. Kapadokya Alanıyla ilgili olarak kanun teklifinde birçok bakanlık yok sayılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, idarenin hazırladığı üst ölçek planının onaylanmasıyla yetkilendirilmiştir. Yasanın yürürlüğe girmesiyle Kapadokya turizm eksenli rant sürecinin başlayacağının gündeme gelebilmesi, ayrıca bu konuda uzman kişi, kurul ve kuruluşları, STK'ları teklif edilen kanun marifetiyle yok sayılacağı görülmektedir.

Kanun teklifiyle, Kapadokya Alanını koruyacak, geliştirecek, gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak alan idaresinin kimlerden kurulacağı belirsizken idarenin alanda yeni yatırımları artıracağı, kaçak yapıların yıkılması metinde yer almış ancak korkarız ki yerlerine yenilerinin yapılmayacağının garantisi de yoktur. Ayrıca cezalar ve diğer gelirlerden oluşacak bütçenin nerelere harcanacağından söz edilmemiştir.

Son on yedi yılda İstanbul'da, Çanakkale'de, Hasankeyf ve ülkemizin pek çok yerinde olduğu gibi, seçim bölgem Muğla'da da varlıklarımızı koruduğumuz söylenemez. Bakanlardan ve makamlardan koruyamadığımız koylarımız var. Ağaçlandırma sözü verilen ancak yerine oteller dikilen, ranta açık tabiat varlıklarımız var. "Koruyacağız." sözüyle gündeme gelen bir talan anlayışı var.

Kültür ve Turizm Bakanının şirketinin Gökova ve mavi yolculuğun Bodrum ayağı olan eşsiz güzellikteki Kissebükü-Adalıyalı Bölgesi’nde inşaata kapalı olmasına rağmen, yıllardır otel yapma girişimleri gündemdedir. Bu bölge çok önemli turizm alanı olan mavi yolculuk turunun en önemli uğrak noktasıdır. Bölgede köylünün tapulu arazileri imara kapalıdır, otel inşaatına açık hâle getirilecektir bölge.

Bildiğiniz gibi, yine 1970'li yıllarda bölgede 88 koy varken günümüzde artık koy sayısı 44'e düşmüştür.

Marmaris-Okluk Koyu'na yapılan yazlık sarayla Okluk Koyu da mavi yolculuk uğrak noktalarından biri olmaktan çıkmıştır artık ve doğa, orman, ağaç zarar görmektedir.

Bu teklif gündeme gelirken olumlu, mutlaka çıkması gereken kanun olarak gereklidir ancak belirsizlikleri nedeniyle üzerinde düşünülmesi gereken konular vardır. Kapadokya kanun teklifinde biraz önce belirttiğim belirsizlikler, paydaş bakanlıkların devre dışı kalması, güven eksikliği ve alan başkanlığının bütçeyi nasıl kullanacağı; yine bakanlarla, sivil toplum örgütleriyle, yerel örgütlerle ortak aklı kullanarak bu kanunun getirilmeyişi, eksiklikleri kanun çıkarken ya da çıktıktan sonra mutlaka tamamlanmalıdır.

Ümit edelim ki teklifle ilgili kaygılarımız gerçekleşmez, Kapadokya tarih, kültür, doğa varlık alanı kanunu bölgeye hayırlı olur diyerek sözlerimi tamamlıyorum.”

Editör: Adem KANKAYNAR
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık