Rapor için 3 ay daha beklenilecek

Milas’a bağlı Sarıkaya Mahallesi Yumrutaş Mevkii’nde 18 Şubat 2019 tarihinde maden sahasında meydana gelen faciada 3 kişi yaşamını yitirirken, şirket sahibi M.A.K. ile jeoloji mühendisi S.A. ve şirket yetkilisi Ö.K. isimli zanlılar mahkemece tutuklanmıştı. Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada Ağustos ayında verilen ara kararla tutuklu yargılanan sanıklar tahliye edilmişti. 
Kent TV’nin haberine göre; kamyon sürücüsü Şükrü Otlak ile iş makinesi operatörü Servet Çapacıoğlu ve işçi Engin Tutuk’un can verdiği olayla ilgili sanıkların yargılanmasına salı günü Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 
Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan S.A. ile ölen işçilerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tutuksuz yargılanan S.A. önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, yazılı savunmasını bir sonraki celsede sunacağını ifade etti.
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporu için İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine yazılan talimat cevabının beklenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.
Otlak Ailesi’nin Avukatı Ayvaz Demircan, dava ile ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Talimat Mahkemesi’nden bilirkişi raporu gelmediği için duruşma 3 ay ertelendi. Biz mahkemeye bu sürenin çok makul olmadığını, Talimat Mahkemesi’nin bu konuda ikaz edilmesini, hatta ilgililerin cezai sorumlulukları varsa hatırlatılarak raporun bir an önce hazırlatılması gerektiğini, geciken adaletin adalet olmayacağı hususunu dile getirdik. Otlak Ailesi de yargılamanın uzaması nedeniyle acılarının katlandığını, mağduriyetlerinin her geçen gün daha da büyüdüğünü açıkladılar. Mahkeme heyeti bilirkişi raporunun 3 ay beklenmesi kararını verdi. Daha önce 2 tane bilirkişi raporu alınmıştı. İzmir’den ve ODTÜ’den. 2 rapor arasında çelişki vardı. Bu rapor, önceki 2 rapor arasındaki çelişkiyi gidermek adına isteniyor. Fakat çok gecikti, bizim şu andaki sıkıntımız o.” dedi.
Otlak Ailesi’nin diğer Avukatı Metin Kesikçiler ise geciken bilirkişi raporunun bir an önce hazırlanarak dosyaya sunulmasını talep ettiklerini belirterek, “Çünkü geciken rapor, dosyanın atıl kalmasına sebebiyet verdi. Ceza alacak sanıkların cezalarının gecikmesine yol açmaktadır. Gerek İstanbul Teknik Üniversitesi’nden, gerekse İstanbul Maden Fakültesi’nden alınacak raporların dosyaya sunulması açısından taleplerimizi mahkemeye ilettik. Bu konuda da raporu hazırlamayan ve ihmal eden bilirkişiler hakkında gerekirse suç duyurusunda bulunulması talebimiz vardır. Bir sonraki duruşmaya kadar bu raporların hazırlanıp dosyaya sunulmasını bekliyoruz. Bu bilirkişi raporu kazanın oluşumuna sebebiyet veren kusur oranlarını belirleyecek asıl rapor.” şeklinde konuştu.
Faciada yaşamını yitiren Şükrü Otlak’ın eşi ve kızı mahkeme çıkışı basın mensuplarına yaptıkları açıklamada ise adaletin yerini bulmasını istedi.

“HEP AYAKLARIMIN ÜZERİNDE DURACAĞIM”

Şükrü Otlak’ın eşi Hatice Otlak, artık dayanacak gücü kalmadığını fakat davadan da vazgeçmeyeceklerini ifade ederek, “Bir kadın olarak her şeye koşuyorum ama bu davamdan vazgeçmeyeceğim. Hep ayaklarımın üzerinde duracağım. Ben adaletin yerini bulmasını istiyorum. Rapor için 6 ay beklenildi, Haziran’ın 11’ine ertelendi. Rapor için neredeyse bir sene oldu. Bir senede rapor gelmiyorsa ben şüpheleniyorum. Bir şey yaptıklarını düşünüyorum. Onlar bizi sahipsiz sanarak üzerimize tehditler konduruyorlar. Sen kadınsın, ne yapabileceksin diye tehditler savurdular. Ama ben de bir kadın olarak ayaklarımın üzerine durmak ve onların cezalarını çekmelerini istiyorum.” dedi.

“KATİLLER DIŞARIDA, BABAM MEZARDA”

Şükrü Otlak’ın kızı Saibe Otlak ise 6 aydır rapor beklediklerinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

“6 aydır rapor bekledik, hala da bekliyoruz. Mahkeme 3 ay daha ertelendi. Yaklaşık 1 sene sonra rapor gelecek inşallah. Katiller dışarıda, babam mezarda. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Onlar düğünde çalgı çengi içindeyken biz evde, okulda işimizin gücümüzün peşindeyiz. Mahkemenin peşindeyiz. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz.”  

Mahkeme 11 Haziran 2020 tarihine ertelendi.