Sağlık çalışanlarının ve avukatların isyanı!

Konya'da Uzman Doktor Ekrem Karakaya, önceki gün çalıştığı hastanede silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. Saldırgan Hacı Mehmet Akça, Karakaya’yı vurduktan sonra aynı silahla hayatına son vermişti. Doktor Karakaya'nın saldırı sonucu öldürülmesiyle tüm ülke ayağa kalktı. Sağlık çalışanları 7-8 Temmuz tarihlerinde iş bırakacaklarını bildirdi. Sağlık çalışanlarına; aynı gün İstanbul’da silahlı saldırı sonucu meslektaşlarını kaybeden avukatlar da eşlik etti. Sağlık çalışanları ve avukatlar, dün saat 13.00’te Atapark Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.

Sağlık çalışanlarının ve avukatların isyanı!
  • 07 July 2022, Thursday 16:06

Konya'da önceki gün öğle saatlerinde başka bir hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kişi, annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu  Konya Şehir Hastanesi’nde Kardiyoloji Bölümü’nde görev yapan Uzman Doktor Ekrem Karakaya'ya silahlı saldırı gerçekleştirdi. Zanlı, Karakaya'yı öldürdükten sonra intihar etti. Yaşanan silahlı saldırı, tüm yurtta üzüntüye neden oldu. Sağlık çalışanları ise saldırıya tepki göstererek 2 günlük iş bırakacaklarını açıkladı.

Sendika ve meslek örgütlerinin yaptığı açıklamalara göre grev kapsamında dün ve bugün acil dışında sağlık hizmeti verilemedi.

Milas'ta ise dün saat 13.00'te Atapark Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Sağlık çalışanlarının isyanına aynı gün İstanbul’da silahlı saldırı sonucu öldürülen Avukat Servet Bakırtaş’ın meslektaşları da katıldı. Sağlık çalışanları ve avukatlar, hep bir ağızdan sağlıkta ve adalette şiddetin durdurulmasını istedi.

İlk konuşmayı yapan Dr. Süleyman Koç, bir arkadaşlarının daha görev başındayken öldürüldüğünü belirterek, “artık isyan ediyoruz. Bunca zamandır gündemde olan ve onlarca arkadaşımızı kaybettikten sonra hep gündeme getirdiğimiz sağlıkta şiddete kapsamlı bir çözüm arayışı bile olmamasına isyan ediyoruz. Artık dayanacak halimiz kalmadı. Sabahleyin hastanede bir hasta, bir aydır randevu alamadığını söylüyor. Doğru, alınamıyor, doktor eksik. Bizim suçumuz değil. Hasta da bildiğini söyledi. Emin olun, aynı doktor arkadaş bir-iki aya kadar istifa edip gidecek. Dilekçesi cebinde. Hiç randevu alınamayacak. Oraya doğru gidiyoruz. Artık dayanamıyoruz. Herkes gidiyor, belki biz de gideceğiz. Yurt dışına gitmek için başvuranların sayısı hep artıyor. Doktoru da, mühendisi de gitmek istiyor. Ama hâlâ ne şiddet konusunda, ne de yaşam koşullarımızın iyileştirilmesi konusunda bir adım bile atılmıyor. Sağlık Bakanı bugün Konya’da olmalıydı. Ama bir tweet atmakla yetiniyor. Hiç bir somut adım atılmıyor. Herkes şunu iyi bilsin ki, bugün ve yarın, sağlıkta şiddeti protesto etmek için, acil durumlar dışında iş bıraktık. Bundan sonra daha sürekli iş bırakmalar da gündemimizdedir” dedi.

Koç, “şiddet sadece sağlık alanında mı? Dün de bir avukat arkadaşımız görevi başında öldürüldü. Adalet camiasına ve ailesine başsağlığı dileklerimizi iletiyor ve sözü, Muğla Barosu Milas Temsilcisi arkadaşımız Ozan Güngör’e bırakıyorum” dedi.

Muğla Barosu Milas Temsilcisi Ozan Güngör, İstanbul Bakırköy’de Avukat Servet Bakırtaş ve müvekkili Öznur Tufan’ın öldürülmesiyle ilgili olarak, şunları belirtti:

“İstanbul Barosu’na kayıtlı meslektaşımız Av. Servet Bakırtaş, sadece ve sadece mesleğini icra ettiği, tehditlere boyun eğmeden işini yaptığı ve davasından vazgeçmediği için ofisini basan bir cani tarafından katledildi. Üzüntümüz sonsuzdur. Avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen uygulamaların, meslektaşlarımıza yönelik sistematik saldırılar karşısındaki duyarsızlığın ve nihayetinde yaşanan cezasızlık politikalarının mimarları bu katliamda pay sahibidir. Mesleğimiz ve meslektaşımız adına hukuki sürecin başından sonuna kadar var olacağımızı ifade ediyor, Avukatın güvende olmadığı bir ülkede hiçbir vatandaşımızın güvende olamayacağını bir kez daha haykırıyoruz. Kabul edilemez bu saldırıyı lanetliyor; meslektaşımız Av. Servet Bakırtaş’a,  Doktor Ekrem Karakaya ve saldırıda hayatını kaybeden Öznur Tufan’a Allah’tan rahmet; ailelerine, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı diliyoruz.  Sözlerimi Muhammet Özekes hocamızın paylaşımı ile bitirmek istiyorum. ‘Avukat kalmayınca savunma, savunma kalmayınca hukuk, hukuk kalmayınca huzur kalmayacak. Hekim olmayınca sağlık, sağlık kalmayınca varlık kalmayacak. Geriye kalan olursa da huzursuz, hukuksuz, sağlıksız, akılsız bir güruh kalacaktır. İstenen bu mu? Ha gayret, az kaldı!”

Güngör, daha sonra adalette şiddetin engellenmesine yönelik çalışma yapılması gerektiğini dile getirirken, öldürülen doktor Ekrem Karakaya’nın ailesi ve tüm sağlık çalışanlarına başsağlığı ve sabır diledi.

Daha sonra Dr. Funda Göçer’in okuduğu, Türk Tabipleri Birliği ve tüm sağlık sendikaları ve derneklerinin imzaladığı ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Üzgünüz, Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız!” başlığıyla yapılan açıklamada, “6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi'nde, görev yaptığı esnada hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya'yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve aynı zamanda öfkesi içindeyiz. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi. Sorumlular bu durumu arada bir kınamak dışında bir adım atmadı. Kınamanın bir işe yaramadığı ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı "Beyaz Kod" verileri tüm israrlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır.” denildi.

Açıklamanın devamında, “Sorumluların bu yaklaşımı bugün yeniden bir cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir.

Bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz: Sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve sorun çözmeye niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Güvenli çalışma alanı sağlamak siyasal iktidarın sorumluluğundadır. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımız ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede bugün ve yarın ülke genelinde iş bırakıyoruz! Dr. Ekrem Karakaya'nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.” İfadelerine yer verildi.

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık