Image Slider
Fevzi Topuz
Mehmet Cayirli
Durmus Ozdemir
Ahmet Aras

“SETA’nın gazetecileri fişlemesi suçtur”

Basın meslek örgütleri SETA’nın gazetecileri fişleyen raporuna tepki göstermek için 9 Temmuz 2019 Salı günü saat 11.00’de TGC’nin üst katındaki Gazeteciler Restoranı’nda bir araya geldi.

“SETA’nın gazetecileri fişlemesi suçtur”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, PEN Türkiye, Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK Basın İş, Türkiye Yazarlar Sendikası, Türkiye Yayıncılar Birliği, HABER-SEN ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Temsilcilerinin katıldığı toplantıda SETA’nın gazetecileri fişleyen raporuyla ilgili basın meslek örgütü temsilcileri görüşlerini paylaştı.

TÜRKİYE EN FAZLA GAZETECİNİN HAPİSTE OLDUĞU ÜLKELERDEN BİRİDİR

Toplantıda önce ortak bir basın açıklaması kamuoyu ile paylaşıldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş’in okuduğu açıklamada şu görüşler yer aldı.

“Türkiye’de yıllardır sistematik olarak sürdürülen baskı sonucu başta ana akım medya olmak üzere medyanın çoğunluğu iktidarın etkisi altına alınmış, halkın haber alma hakkı engellenmiştir. 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 157. sırada yer alan Türkiye, dünyada en fazla profesyonel gazetecinin hapiste olduğu ülkelerden biridir. Baskılarla kapatılan yüzlerce yayın organı nedeniyle 10 bini aşkın gazeteci işsiz bırakılmıştır.

 

İKTİDAR TEK TİP GAZETECİ, TEK TİP HABER İSTEMEKTEDİR

Çalışabilen gazeteciler de sansür ve oto sansür etkisi altındadır. Gazetecilerin çalışma koşullarında ilginç değişiklikler gözlenmektedir.  Aktif çalışan gazeteciler, iktidar organları tarafından whats App gruplarına eklenmekte, haberlerin hangi başlıklarla yapılacağı talimatlarla bildirilmektedir. Bu gruplarda soru sormaya kalkışan gazetecilere de ‘özelden görüşelim’ diyerek baskı kurulmaktadır. İktidar tek tip gazeteci, tek tip haber istemektedir.

Bu kadar ağır koşullarda halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı için görev yapan gazetecilere yönelik yeni bir hedef gösterme çalışması söz konusudur. İktidara yakın Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından bir fişleme ve basın tarihi açısından kara leke olan bir çalışma yayınlanmıştır.

 

150 GAZETECİNİN CAN GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE ATILMIŞTIR

SETA’nın Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları başlıklı çalışmasında; BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının fotoğrafları, özgeçmişleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar ve sosyal medya paylaşımları listelenmiştir. Listede Türkiye’de yayın yapan gazetelerde çalışan gazetecilerin isimleri ve paylaşımları da yer almaktadır.

150’ye yakın gazetecinin haberleri, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusundaki paylaşımları, hükümet karşıtı ve tek sesli olarak tanımlanmıştır. Gazetecilerin can güvenliği tehlikeye atılmıştır. İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı raporda basın kuruluşlarına ‘gazetecileri denetleyin’ önerisi de getirilmiştir. Raporu hazırlayanların gazeteciliğin evrensel boyutunu anlamadıkları, çok seslilikten rahatsız oldukları ortadadır.



GAZETECİ HER TÜRLÜ SANSÜR VE OTOSANSÜRLE MÜCADELE EDER

‘Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin gazetecinin sorumluluğu maddesine göre’  gazeteci; basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüstçe kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını, öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler.

 

GAZETECİ İKTİDARIN SESİ DEĞİLDİR

Gazetecilerin görevi iktidarın istediği yayını yapmak değildir. Gazeteci iktidarın sesi değildir. Gazeteci halkın haber almasından, gerçeklerden haberdar olmasından ve bilgilendirilmesinden sorumludur. Evrensel gazetecilik ilkelerine göre ifade özgürlüğü sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsamaktadır. 

Gazeteciliği siyasi iktidarların emrine sunmayı amaçlayan SETA, niyet okuyarak, internetten topladığı bilgileri çarpıtarak yasal ve meşru çalışma yapan gazetecilere gözdağı vermiştir.

 

SETA’nın gazetecilerin haberlerini, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüyle ilgili görüş ve paylaşımlarını gündemine alan, yönlendirmeler yaparak onları hedef haline getiren fişleme çalışmasının suç olduğunu duyuruyor ve kınıyoruz.

 

MESLEKTAŞLARIMIZA YÖNELİK OLASI SALDIRILARDAN SETA SORUMLU OLACAKTIR

Fişlenen tüm meslektaşlarımızı, basın, düşünceyi ifade ve kişisel özgürlüklerine yapılan bu saldırıya karşı durmaya ve hukuki haklarını kullanmaya davet ediyoruz.

Basın meslek örgütleri olarak bu fişleme çalışmasında adı geçen tüm meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu, meslektaşlarımıza yönelik olası tüm saldırılardan SETA’nın sorumlu olacağını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

SETA’ya da çok yüksek maaşlı uzmanlarını ve çok yüksek mali ödeneklerinin bir bölümünü gazetecileri fişlemek yerine; Türkiye’de basının getirildiği durumu, cezaevinde neden bu kadar çok gazeteci tutuklu olduğunu, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki baskıları araştırmaya ayırmalarını tavsiye ediyoruz.”

(YARIN: “MESLEK ÖRGÜTLERİ TEMSİLCİLERİ NE DEDİ?”

 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık