SON ON BEŞ YILIN KÜLTÜREL BİRİKİMİ VE MUHAMMET TOKAT

SON ON BEŞ YILIN KÜLTÜREL BİRİKİMİ VE MUHAMMET TOKAT

Halim Şafak

Milas’ta “Önder” ve “Menteşe”, Develi’de “Seyrani”, Bodrum’da “Merhaba Bodrum” gazetesinde seksenli yılların başında yayımlanan ya da yayımlanmayıp dosyalarımda kalan şiirlerimden bu yana Milas’a dönük ilgim ve onu yazma konusundaki heyecanım biliniyor. Aynı yıllarda Milas’ta yaşayan ya da ölmüş kişilere, mekânlara ve yabanına yönelik bir şeyler de yazıp bir kenara atıyordum, kartpostallar, fotoğraflar, resimler topluyordum. Malum ölümle bitmesi muhtemel bir gurbet yoluna çıkmış ve bütün kaybettiklerimin sılası olarak Milas’ı geride bırakmıştım. Yazmayıp da ne yapacaktım.

Bu ilgi bende bir uçtan da Milas’la ilgili Milaslıların ve başka şair ve yazarların şiir, öykü, roman ve yazılarını hatta gazete haberlerini bulup okuma ve arşivleme gibi bir şeye de yol açtı. Başaran, Maksut Doğan ve Nahit Ulvi Akgün’ün Milas’la ilgili şiirlerinden de bu dönemde haberdar oldum.

Bu okumalar sürerken biraz da Kayseri gibi şehirsiz bir şehirde yaşamak zorunda kalmanın etkisiyle Milas sıla olması bir yana bir mekân ve yaşanmışlık olarak şiirde daha fazla karşılık bulur oldu. Benim ve bizim için 2007 yılında başlamış olması mümkün ve hepsi Milas’ta ve etrafında geçen sürecin arka planını bu merakla ilginin oluşturmuş olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Milas Sanatçılar Derneği’nin önderliğinde Arasta parkta Muzaffer Kale ve Milas Şehir tiyatrosu oyuncularıyla yaptığımız “Şiirdeki Milas Hayaleti” şiir gösterisi yeni bir başlangıcın ilk etkinliği oldu. Ardından Esentepe parkında “Altay Ömer Erdoğan, Muzaffer Kale, Hasan Özkılıç ve Hüseyin Peker’in katıldığı “İzin Ver Hayat” söyleşi okuma etkinliği ile parkta yaptığımız Pelin Özer ve Latife Tekin’le “Halim Şafak’la Yarım Gece” etkinliği geldi.

Süreç 2010 yılı ile birlikte Milas Belediyesi Kültür sanat Edebiyat Günleri’ne dönüşmekte gecikmedi. Bu esnada ilk kitap “Sarıçay’dan Ömür Uzatma Kahvehanesi’ne Edebiyatta Milas” Milas Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Aynı yıl benim yönlendiriciliğimde Nahit Ulvi Akgün sempozyumu düzenlendi ve kitabı yayımlandı.  Ardından alfabetik sırayla Aşkıdil Akarca, Melih Cevdet Anday, Tolga Çandar, Maksut Doğan, Zeki Duygulu, Turan Erol, Muzaffer Kale, Halil Menteşe, Hasan Özgen, Turhan Selçuk, Halim Şafak, Nazmi Yükselen ve Edebiyat ve Milas  sempozyumları düzenlendi, kitapları yayımlandı. Aynı şekilde sempozyumlar çerçevesinde Muzaffer Kale ile Halim Şafak’ın seçme şiirleri kitap olarak okurla buluştu.

On beş yılı bulan sürecin etkinlikleri ve kitap faaliyeti bunlarla da sınırlı kalmadı. Muhammet Tokat’la “Arapsaçından Telturlamaya Milas Yemek Kültürü”, Ozan Nergis’le “Geçmişle Bugün Arasında Bir Karacahisar Hikayesi”ni yazdık. Dört cildi bulan Bireysel Milas Ansiklopedisi ile benim hazırladığım Hüseyin Serin kitabı “Gömleği Zeytin” yayımlandı. Böylelikle Milas Belediyesi Kültür Yayınları’nca toplamda yirmi üç (23) kitap yayımlandı ve belediyenin bu etkinlikler dışında yaptığı yayınlarda elliyi aşkın kitap Milas’a kazandırıldı.

Belki kendi adıma buraya not düşmem gerekiyor: kısıtlama, yasaklama ve sınırların dışında kalırsam yazabilen, anti-otoriter özelikleri biraz fazla olan biriyim. Bu noktada Milas Belediyesi için ne yapıp ettimse, ne yazıp söyledimse tam bir özgürlükle yapıp ettiğimi sevinerek yazabilirim.

Devam edelim… On beş yılı bulan süreç benim, Ertuğrul Meşe’nin yönlendiriciliği ve şair, yazar ve akademisyenlerin ve daha başka konukların katılımcılığı ile gerçeklik kazanırken kültür birimi sorumluları ve müdürleri olan Ersin Yeniceli, Salim Tanış, Bekir Güney, on beş yıl boyunca kahrımı çeken ahaliden Mehmet Nergis,  hem kültür birimi hem de belediye emekçileri ile Önder Gazetesi ve Matbaası (A. Kemal Kaşkar, Coşkun Efendioğlu)  ile Akdemir Matbaacılığın katkı ve çabaları da burada ayrıca belirtilmelidir.

Ama bu sürecin asıl önderi ve kışkırtıcısı Belediye Başkanı Muhammet Tokat’tan başkası değildir. Tekten örnekler dışında yerel basının ve Milaslıların görmezden geldikleri ya da ilgilerini pek çekmeyen etkinlik ve yayın faaliyetleri onun çabası ve inadı ikisini bünyesinde bulunduran heyecanı olmasa ne yazık ki yapılamazdı. Olsa bile böyle bir düzey tutturulması pek mümkün olmazdı.

Kuşkusuz Muhammet Tokat ve belediye başkanlığı ile ilgili herkes olumlu, olumsuz, haklı haksız epeyi bir şey söyleyebilir, iddiada bulunabilir. Bu iddiaların çoğu doğru ve haklı da olabilir. Benzer bir biçimde ihtimalen de benim de eleştirilerim muhakkak vardır. Bunlar ayrı bir tartışma konusudur.

Ama Muhammet Tokat onun üç dönem ve on beş yıl süren belediye başkanlığı gelecekte özellikle bu kültürel anlamda ortaya çıkarılması için çalıştığı, belediye imkanlarını seferber ettiği ve hep birlikte oluşturduğumuz çoğu il ve ilçede örneği bile olmayan bu önemli birikim ve onun ortaya çıktığı kitaplıkla hatırlanacaktır.

Benim ve katılımcıların emeği bir yana Milas kültürünün geleceğe kalması/bırakılması, yaşatılması ve bilinmesi noktasında en büyük pay sahibi Muhammet Tokat’tır. Bundan dolayı benim için dolu dolu ve oldukça yoğun ve yorucu geçen on beş yıldan dolayı Muhammet Tokat’a bir kez daha teşekkür ederim.

Kuşkusuz bu on beş yılda tam bir özgürlükle yapıp ettiklerimizle, yazıp söylediklerimizle Milas ve kültürüne ilişkin her bir şeyi tamam etmiş ve son noktasını koymuş değiliz. Bizimkisi naçizane bir katkı ancak olabilir. Yazılıp söylenecek daha çok şey var. Bundan sonrası için her hangi bir öngörüm yok. Bunu ancak yaşarsak bilebiliriz. Yine de görüşmek üzere…

26 Şubat 2024, Talas

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık