WWF sordu: Yeni yangınlara hazır mıyız?

Geçtiğimiz yıl yaz aylarında yaşanan orman yangınlardan en çok etkilenen ilçelerden biri olan Milas’ta, toplamda 8 bin 480 hektarlık arazi kül oldu. Yangınlar nedeniyle çok sayıda vatandaşın evi ve hayvanları yandı. Günlerce felaketi yaşayan bölge sakinleri, yaşadıkları travmayı unutmadı. 

Dünyanın en büyük çevre kuruluşlarından biri olan WWF’nin Türkiye örgütü de, ‘yeni orman yangınları çağına hazırlıklı mıyız?’ başlığıyla rapor yayınladı. Rapor; değişen iklimsel ve toplumsal koşullara bağlı olarak ölçeği, şiddeti ve sıklığı artan yangınlara yönelik yaklaşımlarımızı, güncel gerçekler ışığında hızla gözden geçirerek geliştirmemiz, önleyici tedbirleri almamız ve hazırlıklı olmamız gerektiğine dikkat çekiyor.

Son 20 yılda yanan alanların toplamına eşit olan bu büyük yangın dalgasından en çok etkilenen illerin Antalya (82 bin ha) ve Muğla (62 bin ha) olduğunun altını çizen WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, Muğla’nın Bodrum, Milas, Seydikemer, Köyceğiz, Marmaris, Kavaklıdere, Menteşe, Yatağan ve Dalaman ilçelerine bağlı 107 köy/mahallede toplam 8.376 çiftçiye ait, 49.200 dekar ekili/dikili üretim alanı ve 565 dekar örtü altı üretim alanı yangınlardan etkilendiğini söyledi. Pasinli’ye göre; toplam 265 büyükbaş, 3.994 küçükbaş, 30.462 kanatlı hayvan yok oldu. 1.891 alet-makine, 954 ton depolanmış ürün kullanılamaz hale geldi, 9.535 tarımsal yapı etkilendi. Yörede kızılçam ormanlarına bağlı olarak yapılan arıcılık ve yerel/ulusal ekonomi için önem taşıyan coğrafi işaretli Marmaris çam balı ve Milas zeytinyağı üretimi ile kekik, defne gibi odun dışı orman ürünleri üretimi büyük zarar gördü.

“Akdeniz Bölgesi’ndeki Büyük Orman Yangınlarının Ekolojik ve Sosyo-Ekonomik Etkileri” raporuna göre, yangın öncesi, esnası, sonrası için sunulan önerilerden bazıları ise şöyle; 

·Erken uyarı ve hızlı müdahaleyi kolaylaştıracak yeni teknolojik uygulamaların (aplikasyonlar, vb.) ve yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi,

·Orman yangınlarıyla mücadele için su kaynaklarının korunmasına ve yeterli miktar ve kapasitede su rezervlerinin oluşturulmasına yönelik faaliyetler (ör. su toplama sarnıçları, çukurları, kurak bölgelerde yağmur hasadı, su rezervlerinin birbirlerine dizel pompalar ve yanmaz yangın hortumları ve su topları ile bağlanması vb.),

· Yangın risklerine karşı, yerel, sivil yangın gözetim, istihbarat ve acil müdahale sistemlerinin/ ağlarının geliştirilmesi,

· Coğrafyamıza ve ulusal koşullarımıza uygun, yüksek kapasiteli ve etkin çalışan yangın uçağı, helikopter, hava aracı ve yangın söndürme filosunun oluşturulması,

· İklim değişikliğine bağlı olarak sıklaşması beklenen büyük yangınlar sonrası restorasyon çalışmalarına hazırlıklı olmak amacıyla tohum stokları oluşturulması (tohum bahçeleri, tohum meşcereleri, tohum toplama sahaları, gen koruma ormanları)

·Öncelikle doğal rejenerasyonun esas yöntem olarak kabul edilmesi, yeterli tohum kaynağının olmadığı sahalarda doğal gençleştirmenin tohum takviyesi ile desteklenmesi.