YK Enerji Maden Ocaklarında sendikal faaliyet yürüten 4 işçinin işine son verilmiş..

TİMOSEN Genel Başkanı Ahmet Sert, düzenlediği basın toplantısında, Yeniköy Termik santralında sendikalı işçi istenmediğini bu nedenle sendikal faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle dört işçinin işten çıkarıldığını söyledi.

YK Enerji Maden Ocaklarında sendikal faaliyet yürüten 4 işçinin işine son verilmiş..

TİMOSEN(Toplu İş Makinaları ve Operatörleri Sendikası) Genel Başkanı Ahmet Sert, önceki gün Milas’ta yaptığı basın açıklamasında,  Yeniköy maden ocaklarındaki olumsuz çalışma koşullarına değindi. Yaklaşık 1 ay önce bu konuyla ilgili yaptıkları basın açıklamasının ardından, YK Enerji bünyesinde kamyon şoföre olarak çalışan ve sendikalarının Disiplin Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Muhammet Özen’le birlikte üç işçi arkadaşlarının, sendikal faaliyet yürüttükleri için işlerine son verildiğini duyurdu.

TİMOSEN Genel Başkanı Ahmet Sert şunları söyledi:

“Akbelen’de YK Enerjiye ait bir dekapaj şantiyesi var. Burada da 14 Nisan’da bir ölümlü iş kazası olmuştu. Yine burada iş güvenliği zafiyeti var. Aşırı mesai yapma durumları var. Kazadan sonra biz sendika olarak şantiyedeki ilgili arkadaşlarla görüştük. Şantiyedeki en alt sorumludan en üst düzey yöneticiye kadar görüştük. Kaygı ve endişelerimiz anlattık, yapılması gerekenleri söyledik. LİMAK CEO’su ile telefonla görüştük, bazı bilgiler ve öneriler ilettik, taleplerde bulunduk. Ancak bunlarla ilgili ölümlere sebep olan ve artarak devam edecek olan durumların iyileştirilmesinden ziyade, oradaki iş sağlığı ve güvenliğine aykırı uygulamalar, ölüme neden olacak durumlar devam ediyor.

Arkadaşlarımız kölelik sistemine uygun olarak çalıştırılmak isteniyor. İşyerindeki çalışma koşullarının düzeltilmesiyle ilgili yaptığımız talepler, bu bilgileri bizlere aktaran arkadaşlarımız ve bu süreçte de olumlu bir adım atılmadığı için basın açıklaması yapmamız sonucunda oradan dört arkadaşımızın işine gerekçesiz olarak son verildi. Dört arkadaşımızın neden işten çıkarıldığını, buna sebep nedir, açıklama yapılması gerekiyor. İşten çıkarılan arkadaşlarımızdan birisi de sendikamızın kurucularından ve disiplin kurulu üyesi Muhammet Özen’dir.

Ölüm arenası

İşçilerimizin orada bir ölüm arenasında çalışmasına gönlümüz razı olmaz. Bu iş çok ciddi. Burada yaşanan kazalar iş kazası olarak değerlendirilemez. Bu dakikadan sonra meydana gelen kazalar kesinlikle iş kazası olarak değerlendirilemez. Siyasi ya da ticari nüfuza güvenilerek insanlık dışı bir davranıştır bu! İşyeri çalışma koşulları düzeltilmediği sürece, iş kazaları ne olursa olsun bizim istediğimiz olur anlayışının bir sonucu olarak meydana gelecektir. Bu yanlıştan derhal dönülmesi lazım.”

Daha sonra söz alan Muhammet Özen ise şunları söyledi:

 “İşten çıkarılan dört kişiden birisi benim. Geçen sefer yapılan basın açıklamasında bu konulardan söz etmiştim. Fazla çalışmanın olduğu, mobinglerin uygulandığı, iş güvenliğinin hiç olmadığı bir ortamda çalışıyoruz. Ben bunu TİMOSEN’in disiplin kurulu başkanı ve sendikanın Muğla il temsilcisi olarak dile getirmek ve o arkadaşlarımı savunmak zorundayım.  Bu benim görevim. Bu tavrımdan, bu hak arama mücadelemizden dolayı yanımızda olan diğer üç arkadaşımızla birlikte işten çıkarıldık. İşten atmak, bunlar için çok basit. Birazdan Selahi Dağ isimli bir arkadaşımız da burada bir açıklama yapacak.

En basit işten atılma yolu, altındaki zimmetli aracı alıp, eski/hurda bir aracı vererek istifaya zorluyorlar. Buna rağmen bu arkadaş istifa etmezse, kendileri bir bahane bulup işten atıyorlar. Bir de ahlaksızlığın zirvesine ulaştılar en son. Mesela arkadaşlardan birisi istifa etmişti iki hafta önce. Yatağan’da bir maden ocağında çalışmaya başladı. Buradaki mühendis, oradaki mühendisle burada Sekköy’de beraber çalışmışlar. O arkadaşı, orada tehdit ettiriyorlar. Adam istifa etmiş gitmiş; peşini bırakın artık. Buradaki ekmeğinden ettikleri gibi başka yerdeki ekmeğimden de mahrum etmeye çalışıyorlar. İşler bu noktaya geldi artık.

Bana bir şey demediler ama diğer üç arkadaşı basın açıklamalarına gittiğinizden, sendikal faaliyetlerde bulunmanızdan dolayı işinize son verildi diye sözlü olarak söylemişler. Orada yüzlerce arkadaş var işi bırakmak isteyen. Kimse memnun değil işyerinden. Çalışma şartları o kadar zor ki, ama iş bulamıyorlar. Orada büyük sorunlar var. Önümüzdeki günlerde sendika olarak, bu olayların üzerine daha çok gideceğiz. Yıllardır bu sektörde çalışıyorum. Böyle berbat bir ocak görmedim. Burası çok kötü yönetiliyor.

Bakın, geçenki açıklamamızda Akbelen’de göçük riski taşıyan alanlardan bahsetmiştik. Haber yaptınız. Şöyle bir etkisi oldu. Şimdi oraya yaklaşılmıyor, ama pek çok noktada benzer göçük riski taşıyan alanlar var. Kömür tabakasına hızla ulaşmak için, iş güvenliği koşulları ihlal edilmeye devam ediyor.”

İşten çıkarılan işçilerden Selahi Dağ da şunları söyledi: “Limak-İçtaş’da 3 yıla yakın çalışıyorum. Orada işe başladığımdan bu yana bir şantiye müdürü, makine mühendisi gelip işçilerle toplantı yapıp, herhangi bir sıkıntınız var mı diye sormadı. Her şeyi şefler veya çavuşlar hallediyor burada. Şeflerin dışında kimseyle muhatap olamıyoruz. Sabah 06.45’de işe başlıyor, akşam 05.45’de iş bırakıyoruz. Çalışma süresi uzun. İki vardiya olarak çalışıyoruz. Aslında 3 vardiya olması lazım. Öğle araları bir saat olması gerekirken 45-50 dakika oluyor. Öğleden önce ve sonrası için dinlenme molalarımız yok. İzin kullanmalarda sıkıntı yaşıyor, zorluklarla karşılaşıyoruz. Çalışma koşullarımız iyi değil. İş yoğunluğu ve yorgunluğu dikkat dağınıklığına neden oluyor ve iş kazalarına yol açıyor. Nitekim bir arkadaşımızı kaybettik.”

Diğer Sendikalar Ne Yapıyor?

Bir gazetecinin “YK Enerji bünyesinde örgütlü olan Maden-İş ve Tes-İş sendikaları Akbelen ocağındaki işçilerin olumsuz çalışma koşulları, ölümlü veya hasarlı iş kazalarıyla ilgilenmiyor mu? Onlar niye bir tepki vermiyorlar? Bu sendikaların o işyerinde üyeleri olmasa bile oradaki işçilerin sorunlarıyla ilgilenmeleri gerekmez mi?” sorusunu ise TİMOSEN Genel Başkanı Sert, şöyle yanıtladı:

Bu sorunlar toplumsal bir sorun. Sendikanın o ocaklarda üyesi yoksa bile ilgilenmesi ve tepki vermesi gerekir. Bizim burada bir üyemiz olduğu halde biz buradaki tüm işçilerin sorunlarını çözmeye onların daha sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmaları için çaba gösteriyor, girişimlerde bulunuyoruz. Santral bünyesinde ve santrala maden sağlayan ocaklarda çalışan işçilerimizin sorunları bu sendikaları da ilgilendirmesi lazım. Sendikaların tüzüklerinde sadece üyelerinin sorunlarıyla ilgilenir diye bir şey yazmaz. Böyle bir sınırlama yok. Örneğin farklı bir ülkede doğal felaket oluyor, başka bir ülkeden insani yardım olarak o ülkeye yardım gidiyor veya ekipler gönderiliyor. Bu da bunun gibi bir şey. Maden İş ve Tes İş sendikalarının bu olumsuz çalışma koşullarına, iş kazlarına sessiz kalmaları anlaşılır bir şey değil.”

 

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık