‘14 Mart Tıp Bayramı’

ÖNDER Haber / Melih KAŞKAR -

‘14 Mart Tıp Bayramı’

Dün, ‘14 Mart Tıp Bayramı’ydı.

Tıp Bayramı dolayısıyla gazetemize ulaşan etkinlik haberi ve mesajlar şöyle …

 

Milas Belediye Başkanı

Muhammet Tokat’tan

‘14 Mart Ziyaretleri’

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın, ‘14 Mart Tıp Bayramı’ dolayısıyla sağlık kuruluşlarında görev yapan doktorlar ve diğer sağlık emekçilerini ziyaret ederek, 14 Mart Tıp Bayramlarını kutladığı bildirildi.

Milas Belediyesi Basın Bürosundan verilen bilgiye göre, İzan Özel Sağlık Hastanesi ziyareti sırasında Başhekim İbrahim Özman nezdinde tüm doktorların ‘14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayan Başkan Tokat tüm sağlık çalışanlarına çiçekler sundu.

75 Yıl Milas Devlet Hastanesi ve diğer sağlık kurumlarını da ziyaret ederek sağlık emekçileri ile sohbet eden ve gülerini kutlayan Başkan Tokat, Hastane ve Aile Hekimliklerine tedavi için gelen yurttaşlarla da görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti.

Son olarak 75. Yıl Milas Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Tarık Çubukçuoğlu’nu ziyaret eden Başkan Tokat; insan sağlığı için gece gündüz demeden fedakarca çalışan tüm sağlık emekçilerinin kutsal bir görev yaptıklarını belirtip görevlerinde başarılar diledi.

 

Mesajlar …

 

Muğla Büyükşehir

Belediye Başkanı

Dr. Osman Gürün

Doktor, kelime anlamı ile öğretmek sözcüğünden gelir. Mesaisi, mesleği insan ve insan sağlığı olan, gece gündüz demeden, mesai saati gözetmeden fedakarca çalışan doktorlarımız bizlerin sağlık alanındaki öğretmenleridir. Ülkemizde gelişmiş toplumlar gibi sağlık alanında bilimsel gelişmelere ayak uydurmalı, doktorlarımızın ve sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ve şartları iyileştirilmelidir.

Doktorlarımız polikliniklerde günde yüzlerce hastaya bakmak zorunda kalmamalı, mesleği insan hayatı olan doktorlarımız hastaları ile daha yakından ilgilenebilecek zamanı bulabilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözü de sağlık alanında çalışan bütün doktorlar için bir sorumluluk, bir güven cümlesidir.

Tıp Eğitimi ülkemizdeki gibi bütün şehirlere Tıp Fakültesi açmak olarak algılanmamalı, Tıp ve sağlık eğitiminde meslek örgütleri ile işbirliği yapan, bilimsel makaleler yayınlayan, üreten, araştırmalar yapan, nitelikli hekimlerimizin yetişmesini sağlayacak adımlar atılmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle sağlık alanında çalışan, mesaisi insan ve insan sağlığı olan bütün sağlık emekçilerimizin, meslektaşlarımın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.

 

Genel Sağlık-İş Genel

Başkanı Zekiye Bacaksız

İstanbul İngilizler tarafından 13 Kasım 1918’de işgal edilmiş, İngiliz birlikleri karargah yapmak üzere 3 Şubat 1919’da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye el koymuştur. Dersler dışında, öğrencilerin bir araya gelmesi dahi yasaklanmıştır. Tıbbiyeliler okullarına sahip çıkmak ve eğitimlerini sürdürmek için okullarının kuruluş yıldönümünü kutlamak adı altında bir toplantı düzenlemeye karar vermişlerdir.14 Mart 1919’da okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı asarak hem Tıphane-i Amire’nin açılışını kutlar, hem de işgale karşı direnişi ilan ederler.

Tıbbiyeliler, Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin her aşamasında canı pahasına direnmiştir. 14 Mart’lar emperyalist işgale karşı başkaldırının yıldönümüdür. Cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Günümüzde tıbbiyeliler ve sağlık çalışanları için 14 Mart’ı bayram olarak kutlamanın koşulları ortadan kalkmıştır.

Referandumla anayasa değişikliği adı altında Cumhuriyet ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programında ikinci aşamaya geçilmiş, kamusal sağlık hizmetleri çökertilmiştir. Sağlık hizmetleri birim birim parçalanarak özel sektör eliyle verilmeye başlanmıştır. Şehir hastanelerinin tamamlanması ile kamu sağlık hizmetlerine son verilmek istenmektedir. Özelleştirmeler kapıya dayanmıştır. Sağlık çalışanlarının maaş ücretlerinin düşük tutulmasının temelinde de bu anlayış vardır. Özel sektöre devirde, sağlık çalışanlarının ucuz işgücü olarak kolay devri hedeflenmektedir. Hükümet sağlık çalışanlarının haklı taleplerini görmezden gelmektedir.

Sağlık çalışanları, ailesinden, sosyal yaşamından, sağlığından, sahip oldukları birçok değerden fedakârlık ederek bu yorucu ve yıpratıcı görevi yerine getirmektedirler. Bu kadar önemli bir hizmeti ifa eden sağlık çalışanlarının hak ettikleri ücretlerin kendilerine ödenmesi, insan onuruna yaraşır bir yaşam için oldukça önemlidir. Tüm sağlık çalışanlarının bugün itibari ile aldıkları ücretler beklentilerin çok altındadır. Sağlık çalışanları, batılı ülkelerdeki meslektaşlarıyla kıyaslandığında daha fazla çalışıp daha az ücret almakta, daha az dinlenebilmektedir. Emeklilik koşulları batılı meslektaşlarına göre kıyaslanamayacak kadar kötüdür.

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına bir nebze de olsa nefes aldıracak, onlara umut verecek düzenlemelerle ilgili Genel Sağlık-İş olarak taleplerimizi şu şekildedir.

•Döner sermaye ek ödemeleri sağlık çalışanlarının emekliliğine yansımalıdır.

•Sağlık çalışanlarının mesleki hastalıkları konusunda özel bir düzenleme yapılmalıdır.

•Hükümetin yıllardır sağlık çalışanlarına söz verdiği ancak her fırsatta ertelenen yıpranma payı hakkı tüm sağlık personeli için her 5 yıla 1 yıl geçmişe etkili olarak uygulanması bir an evvel yasalaşmalıdır.

•Sağlık çalışanları arasında farklı çalışma biçimleri (4C, 4B vb.) son bulmalı, 4A memur kadrosu esas alınmalıdır.

•Ek göstergeler yükseltilmelidir.

•Sağlıkta şiddete son verecek yasal düzenlemeler acilen çıkarılmalıdır.

•Çalışma süreleri kısaltılmalı ve iş yükü azaltılmalıdır.

•Aile hekimliğinde çalışanların ücretlerinde ve diğer özlük haklarında geriye gidişe izin verilmemelidir.

•Sağlıkta piyasalaşmaya son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve emekçiden yana sağlık politikaları uygulanmalıdır.

Personel yetersizliği nedeni ile sağlık çalışanlarının hastalarına ayırmaları gereken süre 5 dakikanın bile altına inmiş durumdadır. Hastalara yeterli zaman ayırarak, nitelikli sağlık hizmeti vermek isteyen sağlık çalışanları, en az hastalar kadar bu durumun mağdurudur. Diğer mağdur ise, kadro bekleyen sağlık meslek mensubu mezunlarıdır. Hükümetin vakit kaybetmeksizin dengeli ve planlı bir şekilde kadro açığını gidermesi gerekmektedir.

Bu gerçekler ışığında Tıbbiyeli ruhunu yaşama geçirerek siyasi ve ekonomik işgale karşı şanlı direnişimizin vakti çoktan gelmiştir. 14 Mart’ları bayram olarak kutlayabilmek için Cumhuriyetimizin sağlık çalışanlarını bu onurlu mücadelemizde Genel Sağlık-İş’te birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

Tüm bu olumsuz koşullar içinde, karşılaştıkları tüm güçlüklere rağmen, zor ve onurlu görevi yerine getirmek için fedakârca çalışan tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramı kutluyoruz.

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık