“20 yıldır yaşatılan kayıp yıllar sona erecek…”

CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan’ın Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi üzerine söz alarak konuşma yaptı.

Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 2023 yılı bütçesi üzerine değerlendirmeler yapacağını belirten Özcan, “Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk eğitime verdiği önemi Sakarya Meydan Muharebesi devam ederken 1921 yılında Ankara'ya gelerek Maarif Şûrası'nı topladığında görüyoruz. "En önemli ve feyizli görevlerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu surette olur." diyerek gerçek zaferin yolunu göstermiştir. Harf devrimi ve köy enstitüleriyle laik eğitim sisteminin temelleri atılmıştı ancak 20 yıllık AKP iktidarı dönemindeki Millî Eğitim Bakanları eliyle eğitim sisteminin nasıl yapboza dönüştüğünü birkaç örnekle hatırlatmak isterim: Birleşik ve dik yazı uygulamaları, çöpe atılan Fatih Projesi, 4+4+4 eğitim sistemi, ulusal bayramların stadyumlarda kutlanmasının yasaklanması, MEB'in Kur'an kursları denetleme görevlerine son verilmesi, sözleşmeli, ücretli ve başöğretmen, uzman öğretmenlik uygulamaları, vakıf ve derneklerle protokoller imzalanması, sürekli değişen sınav sistemleri, sınavlarda yaşanan şaibeler, suiistimaller, öğrencileri ve öğretmenleri, akademik kariyer yapmak isteyen önemli bir kesimi mağdur etmiş,güveni sarsmıştır” dedi.

20 yıllık AKP iktidarı sonunda "Okul öncesi eğitimde bir yılda 2.050 anaokulu, 15.500 yeni ana sınıfı açtık." İfadelerinin dile getirildiğini hatırlatarak Milli Eğitim Bakanına “Soruyorum: Kaç tane ana sınıfı öğretmeni ataması yaptınız? Öğrenmek istiyoruz. "Okul öncesini OECD ortalamalarına ulaştırmak istiyoruz." diyorsunuz, niye en az 15.500 ana sınıfı öğretmeni atamadınız? PISA ve TIMSS'in 2009, 2012, 2015, 2018 yıllarında yaptığı sınavlarda okuma becerilerinde en iyi 40'ıncılık, fen okuryazarlığında 39'unculuk, matematik okuryazarlığında 41'incilik sonuçları alındı. Gelinen bu sıkıntılı tabloyu siz de normal buluyor musunuz?” diyen Özcan, şöyle devam etti:

“Üniversiteye girişte 2022 TYT ve AYT sınavlarında toplam 96.518 öğrenci sıfır çekmiş. Türkçe testinde 17, matematikte 6,9; fen bilimlerinde 3,2; sosyal bilimlerde 7,9 ortalamaları var. Bu sonuç bizi endişelendiriyor, sizi ürkütmüyor mu? Üniversiteyi bitirenler işsiz, yurt dışına gitmek zorunda kalıyorlar. Akademisyenler beyin göçüne maruz kalıyor. Bundan AKP iktidarı ve sizler de sorumlu değil misiniz?

Uluslararası Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher "Dünyanın hiçbir yerinde okul sisteminin niteliği, öğretmen niteliğinin önüne geçemez. Okul binaları ne kadar görkemli olursa olsun hatta doğanın içinde olsun bunlar eğitimin niteliğinde artış sağlamaya yetmez." diyor. Peki, ülkemizde öğretmenin durumuna bir bakalım: Öğretmenlerin yüzde 61'i ek iş arıyor, yüzde 22,5'u ailesinden maddi destek alıyor, yüzde 63,5'u kira ödemekte zorlanıyor. Milyona yaklaşan öğretmenler atamayı bekliyor. Öğretmen, polis şiddetine maruz kalıyor; bu, sizi rahatsız etmiyor mu? (CHP sıralarından alkışlar) Kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen statülerine bir de başöğretmen, uzman öğretmenleri eklediniz, ayrıştırmaya devam ediyorsunuz. Yatırım yok, 2023 bütçesinde çözüm de yok. "Eğitimdir ki bir milleti ya hür ya bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder." diyen Ata'mızdan da ders almadınız, almıyorsunuz.”

Konuşmasının son bölümünde cemaatlere ve de çocuk istismarlarına dikkat çeken Özcan, “Yıllardır vakıf, cemaat ve tarikatlarla iş birliği içinde taciz, tecavüz, şiddet gibi olaylar nedense hep çocuklarımızda görülüyor. Son örneğini 6 yaşındaki bir kız çocuğunun cemaat içinde evlendirilmesi gibi vahşeti yıllar sonra öğrenmiş olduk. Bu çocuk 6 yaşında, eğitim ortamında, okulda olması gerekirdi; bunu sağlayamadığımız için Millî Eğitim Bakanı olarak, çocuklarımızdan, annelerden, babalardan ve toplumumuzdan bir özür dilemez miydiniz? (CHP sıralarından alkışlar) "Bu davanın takipçisi olacağız." diyebilirdiniz. Seçim bölgem Muğla ve her yerde, çocuklar yaşadıkları çevrenin, ormanın, suyun, zeytinin, denizin talan edilmesini ve kirletilmesini istemiyorlar. Yakında Millet İttifakı'nın iktidarında toplumun tüm kesimlerinin ortak görüşleriyle YÖK kaldırılacak, kapsamlı Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacak, köy okulları açılacak, öğretmen atanacak, hiçbir çocuk okula aç gelmeyecek. Temiz bir çevrede okula gidecekler, eğitim sürecini yaşayacaklar. 20 çocuklarımıza, gençlerimize ve milletimize yaşattığınız kayıp yıllar sona erecek” dedi.