5 Nisan Avukatlar Günü’nde: “Kutlama değil, mücadele ve dayanışma günü”

5 Nisan Pazartesi günü, Atapark’taki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen geleneksel törende Milaslı avukatlar, kutlamadan öte, bu günü mücadele ve dayanışma günü olarak gördüklerine vurgu yaptılar.

5 Nisan Avukatlar Günü’nde:  “Kutlama değil, mücadele ve dayanışma günü”
  • 06 April 2021, Tuesday 10:04

Milas Cumhuriyet Başsavcısı  Hayrullah Yapar ve kendisi de avukat olan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın da katıldığı törende, Muğla Barosu Milas İlçe Temsilcisi Avukat Ozan Güngör, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından yaptığı konuşmada, şu görüşlere yer verdi:

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI 2. Maddesinde Cumhuriyetin niteliklerini belirtmiştir.

                  Madde 2 -  ‘’ Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.’’

                  Hukuk devletinin tanımı ise;

                  “ Eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup, bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı tutum ve davranışlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. ”

                  Oysa ülkemizde Anayasamıza göre Hukuk Devleti olduğumuz kararlaştırılmış olmasına rağmen,  son bir yılda dahi, hukuk devletinin ilke ve kurallarıyla bağdaşmayan eylem ve söylemlerle karşılaşır olduk.

                  Anayasa Mahkemesi kararlarının, yasama, yürütme ve yargı organları, idari makamları, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı Anayasamızın amir hükmü olduğu halde;

                  Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymayan, bu kararları tanımayan bir yürütme ve onu temsil eden bir Cumhurbaşkanımız oldu.

                  Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorunda olmadığını söyleyebilen bir Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız oldu.

                  Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan ve uymayan, kendi kararında ısrar hakkı olmadığı halde kendini Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorunda görmeyen bir İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkememiz oldu.

                  İçinde merhamet duygusu eksik olmayan, adalet terazisi şaşmayacak tüm meslektaşlarımızla hukuk devleti için mücadele etmemiz gereği ve gayreti içinde olduğumuzu belirttiğimiz dönemde, çoklu baroların önünü açan düzenleme yürürlüğe girdi.

                  Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylayarak yürürlüğe koyduğu, milletin iradesiyle onaylanarak yürürlüğe giren bir uluslararası sözleşmeden, İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir kişinin iradesiyle çıktığımızı ilan eden kararlar oldu.

                  Tüm bunların sonunda da yürütme üzerinde etkili bir siyasetçiden, Anayasa Mahkemesini kapatalım sözlerinin duyulduğu günlerimiz oldu.

                  İçinde bulunduğumuz yıl birçok insanı hayattan koparan Korona virüs illeti nasıl ölümcülse tüm bu söylemler de ‘’Hukuk Devleti’’ için aynı derecede ölümcüldür ve bunun aşısı yoktur.

                  Topkapı Sarayı Adalet Kulesi girişindeki kitabede;

                  ‘’Bir saat adaletle hükmetmek, yetmiş sene nafile ibadetten hayırlıdır’’ yazılıdır.

                  Adaletle hükmetmek hiçbir dilde daha iyi açıklanmamıştır.

                  Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Gün, Kutlama değil; Mücadele ve dayanışmanın günüdür.

                  Avukatlar Günü özelinde mesleğimizi, sorunlarımızı konuşmamız ve bunlara çözüm önerilerini dile getirmemiz gerekirdi belki ama, ülkemiz hukuk devleti olmaktan çıkacaksa, o ülkede zaten avukat olmanın bir anlamı olmayacağı gibi, demokrasiye inanmış bir yurttaş olarak mutlu olmaktan bahsedilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu nedenle mesleki sorunlarımızı hukuk devleti olmaktan uzaklaşmayla doğacak sorundan daha önemli ve özel görmüyoruz. Ülkemiz hukuk devleti olmayı gerçekten içselleştirdiği gün, zaten biz avukatların da sorunları sona ermiş olacaktır.

                  Bu mücadele ve dayanışma gününde; hukuk devleti ideali uğrunda öncelikle görevi gereği gittiği haciz mahallinde daha 27 yaşında gencecik katledilen meslektaşımız Avukat Ersin Arslan’ı ve yaşamını yitiren tüm meslektaşlarımızı saygı ile anarak sözlerimi sonlandırıyorum.

                  Kutsal savunma görevimizi icra ederken her daim laik, sosyal ve demokratik hukuk devleti ilkesine dayalı; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda yürümeye devam edecek ve bu uğurda hukuk devleti idealine ulaşacağımıza dair inancımızı yitirmeksizin, korkmadan ve yılmadan mücadelemizi daima sürdüreceğiz.”

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık