Eğitim Sen Milas Temsilciliği’nden ‘Angarya’ Açıklaması!..

Eğitim Sen Milas Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada, son dönemlerde özellikle öğretmen ve okul idarecilerine, anayasada açıkça yasak olduğu belirtilmesine rağmen angarya iş yüklendiği vurgulanarak, yapılanların; hem öğretmen ve idarecilerin zamanlarını çalmak, hem de öğrencilerin geleceğinden çalmak olduğu belirtildi.

Eğitim Sen Milas Temsilciliği’nden ‘Angarya’ Açıklaması!..

Eğitim Sen Milas Temsilciliği’nde düzenlenen ve ilçe temsilcisi Nihat Erdoğan tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Bir ülkenin eğitim politikaları, o ülkede bireylerin hangi değerler üzerinden biçimlendirilmesi isteniyorsa, o şekilde oluşturulur. Ülkemiz tarihinde eğitim politikaları her dönem laik, bilimsel, demokratik eğitim anlayışından uzak yapılandırılmıştır. Siyasi iktidar da uyguladığı politikalarla eğitimi herkesin erişebileceği, hoşgörülü, sorgulayan, eleştiren bireylerin yetişmesini sağlayan mekanizma olmaktan fazlaca uzaklaşmıştır.

Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları, kırsal kesimde yaşayan çocuklar, eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanamadı. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştirdiği temel sorunlar olarak eğitim sisteminin öncelikli gündem maddeleri olmayı sürdürdü.

Kamuda ve eğitimde siyasi ve idari kararlarla hayata geçirilen hukuksuz ihraçlar sorununa çözüm üretilmemesi, sendikal faaliyetler nedeniyle yaşanan sürgünlerin devam etmesi, öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulması, öğretmen atamalarında mülakata dayalı sözleşmeli istihdamın kalıcı hale getirilmesi, ücretli öğretmenliğin sürmesi, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleşmesine neden oldu. Yönetici atamalarının liyakat ile yapılmayıp mülakat ile yapılması çok değişik sıkıntıları beraberinde getirdi. Projelerin, çalıştayların ve toplantıların havada uçtuğu dönemlere girdik. Bu uğurda ilçemizde de dersler 1 hafta, 2 hafta boş geçiyor. Sonuç olarak eğitimde öze inilmeyip şekille ilgilenildiği için, eğitimde kalıcı başarılar yerine geçici başarılarla yetinilmektedir.

Eğitim sistemi, eğitim biliminin en temel ilkelerinden, laik-bilimsel eğitim anlayışından hızla uzaklaşılırken, okullarda dinselleşmeye ve inanç istismarına dayanan uygulama ve faaliyetler kaygı verici boyuta ulaştı.

Anayasanın 18’nci maddesinde angarya çalışma ‘Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır’ ifadesiyle yasaklanmıştır. Anayasada açıkça belirtilmesine rağmen son yıllarda tüm kamu kurumlarında olduğu gibi eğitim alanında çeşitli adlar altında gündeme getirilen ‘angarya çalışma’ uygulamaları, özellikle sendikalı ya da sendikasız tüm eğitim emekçilerinin olumsuz etkilenmesine neden oldu.

MEB tarafından çeşitli proje ve uygulamalar çerçevesinde resen yapılan görevlendirmeler, çeşitli kurs, proje ve protokol etkinliklerine bağlı çalışmalara zorunlu katılım, ev ziyaretleri, eğitim koçluğu, birden fazla nöbet tutmaya zorlama, öğrenci servis araçlarının kontrolü ve öğrencilere nezaret edilmesi vb. gibi doğrudan öğretmenlik mesleğinin icrası ile ilgili olmayan çok sayıda angarya iş, öğretmenlerin sınıf içindeki asli görevlerini yapmalarını önemli ölçüde engelledi. Bugüne kadar çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar, çocukların eleştirellikten uzak, yaratıcı düşünemeyen, matematik yapamayan, çevresindeki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını gösterirken, öğrencilerimiz bir kez daha iktidarın deneme tahtası olarak kullanıldı.

Eğitim-öğretim işleyişi ve yönetiminde temel mesele verimliliği arttırmak olmalıdır. Bunun için de öğretmenlerin, idarecilerin işlerine ve kendilerine daha fazla zaman ayırmalarının koşulu yaratılmalıdır. Başarı bunun arkasından gelir. Başta eğitim olmak üzere devlet yönetiminde, üzerinde en çok durulan konu zaman yönetimi konusudur. İsraftan kaçınmanın birinci yolu zamanı nasıl kullandığınızdır. Üyelerimizin, iş yeri arkadaşlarımızın, konuştuğumuz idareci arkadaşların hepsi; geri dönüşü olmayan verimsiz toplantılarla zaman yönetiminin planlanmadığını ve geri dönüşü olmadığını söylemektedir. Genel tabirle bu tür toplantılar formaliteden görülmektedir. Plansız, kimin işine yaradığı belli olmayan toplantılar; hayatımıza, eğitim-öğretim hayatımıza katkı, başarı, verimlilik sunmaktan çok bıkkınlık ve angarya görüntüsü vermektedir.

Öğretmenlerin çalıştay, vizyon, eğitim koçluğu, ev ziyaretleri gibi toplantılarla meşgul edilmesi, boş geçen dersler, işin ciddiyetini, zaman yönetimini olumsuz etkilemektedir. Açık söylüyoruz: Bu bir zaman hırsızlığıdır… Çocuklarımızın geleceğinden çalmaktır. Esas başarıyı etkileyen baş faktör budur.

Eğitim iş kolunun en köklü sendikasıyız. İktidar yakını değiliz ama üyelerimizin, işyerindeki arkadaşlarımızın ve öğrencilerimizin yakınıyız. Çünkü yanlarındayız.

Demek istiyoruz ki; öğretmen öğretmenliğini yapsın, idareci de yönetimini yapsın. Yetkililere ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

 

    

  

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık