Milas’a doyamıyorlar

Merkezi Kuşadası’nda bulunan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği, Milas’ın doğal güzelliklerine hayranlıklarını her hafta düzenledikleri gezilerle gösteriyor. EKODOSD üyeleri gezilerine; Beçin Kalesi, Gökçeler Kanyonu ve şehir merkezi ile devam etti.

Milas’a doyamıyorlar

Kuşadası merkezli Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği üyeleri, uzun bir süredir gezilerini Milas’a yapıyor. Daha önce Latmos, Labranda ve çok sayıda antik kenti gezen EKODOSD üyeleri, bu haftaki gezisini de Beçin Kalesi, İncirliin Mağarası, Baltalı Kapı ve Macar Evlerine yaptı. Üyeler, Milas’ın geleneksel yemeklerinin tadına bakmayı da ihmal etmedi.
EKODOSD üyelerinin ilk durağı, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Beçin Kalesi oldu. Beçin Kalesi önünde rehber Yeşim Cinbaş tarafından kale ve çevresiyle ilgili bilgi alan gezginler, kalenin yükseltilerinden Milas ilçesini ve ovasını izledi. İç ve dış kaleyi, yoğun yapıların bulunduğu Kepez ve Seğmen mevkilerindeki yapılarda incelemeler yapan üyeler, burayla ilgili bilgileri dinledi. EKODOSD’lu üyeler, daha sonra baharı müjdeleyen papatya ve lalelerin içinde fotoğraflar çekti. Daha sonra ise alandan ayrılarak yürüyüşe başladı. Rotanın üzerinde yer alan Denizcik Gölüne gelen ekip, gölün harika manzarasını seyrederek dinlendi.
Yürüyüşün bitiminde Gökçeler’de bulunan kanyonun içinde bir doğa harikası olan İncirliin Mağarasına gelen ekip, Akdeniz Bitki Örtüsü ’nün en güzel örneklerinin görüldüğü bir patikadan aşağıya inerek, derin bir vadi içindeki mağaraya girdi. Bir projeyle içinde ışık düzenlemesi yapılarak gezilebilir hale getirilen 345 metre uzunluğundaki İncirliin Mağarasını inceleyen üyeler, fosil mağaranın içindeki sarkıt, dikit ve sütunları izledi.
Buradaki gezinin ardından antik dönemde Karia’nın başkenti Milas’ın eski surlarından Baltalı Kapı’yı görmeye gitti. Evler arasında kalan ve içinden yol geçen kapının altında Baltalı Kapı’nın hikayesini dinleyen ekip, kapının güney yüzündeki kilit taşı üzerinde antik çağlarda “Labrys” olarak adlandırılan çift yüzlü balta kabartmadan dolayı yerel insanlar tarafından Baltalı Kapı olarak adlandırıldığını, antik dönemde Zeus Labrandos Festivali’nin geçtiği güzergah üzerinde bulunduğunu ve kentin kuzey kapısı olduğunu, Hıristiyanlık devrinin başlarında şehrin doğusundaki dağlardan su getiren kemerlerin kapıya bağlandığını öğrendi.
Üyeler, son olarak Milas içinde bulunan Macar Evlerini gezerek, geleneksel yemeklerin ve tatlıların tadına baktı.
 

HABERE AİT RESİMLER

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık