M.Yavuz Demir’e Fezleke Şoku.. ​​​​​​​Dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor..

"CHP Milletvekili Kadri Enis Berberoğlu, HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz, MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir".

AKP Muğla Milletvekili M.Yavuz Demir’in dokunulmazlığının kaldırılması istemi, Güllük Belediye Başkanlığı döneminde özelliştirilen Güllük Su ve Kanalizasyon hattının işletilmesi sırasında meydana gelen 7 vatandaşımızın zehirlenerek hayatını kaybettiği olayla ilgili dava nedeniyle gerçekleşti.

Basına yazılı bir açıklama yapan, ancak sonra açıklamadan “sarfınazar” edilmesi notunu ileten AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir, fezlekeye konu olan olayın 2013 yılında, belediye başkanlığının bitişinden 5 yıl sonra Güllük’te meydana gelen ve kanalizasyon terfi merkezindeki çalışmalar sırasında metan gazı zehirlenmesi nedeniyle 7 kişinin yaşamını yitirdiği olay ile ilgili olduğunu dile getirerek getirdi. Önceki akşam mailimize düşen bu açıklama ve sonrasında “sarfınazar edilmesi” notu geldiğinde, haber çoktan medyaya düşmüş durumdaydı.

Daha sonra geri çektiği açıklamasında ise M.Yavuz Demir, şunları söylüyordu:

“TBMM’de hakkımda düzenlenen fezlekeye ilişkin basına ve kamuoyuna açıklamamdır. 1999 yılında belediye başkanlığına başladığım Milas’a bağlı Güllük beldesinde 2009 Mart yerel seçimleri itibariyle birlikte bu görevim sona ermiştir. 17 Haziran 2013 tarihinde Güllük’te 7 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve hepimizi derin üzüntüye boğan acı olay hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. Hakkımda fezlekeye konu olan olay; benim belediye başkanlığımın bitişinden 5 yıl sonra yaşanmıştır. Söz konusu kazanın gerçekleştiği terfi merkezi, benim dönemimde işletmeye dahi açılmamıştır. Tesisin Nisan 2009’da benden sonraki belediye başkanı döneminde işletmeye açıldığı belgelerle sabittir. Hal böyleyken benim belediye başkanlığından ayrılmamdan 5 yıl sonra gerçekleşen bir olaya adımın karıştırılması ve kazanın olduğu dönemdeki belediye başkanının işin dışına itilmesi hem trajikomik, hem de her türlü vicdan ve ahlaktan yoksun bir alçaklıktır. O dönemin şu an FETÖ terör örgütü üyesi olduğu belirlenen ve cezaevinde tutuklu bulunan sözde Milas Cumhuriyet Başsavcısı Ö.B.’nin müdahalesiyle adım hukuk garabeti biçiminde dosyaya eklenmiş, hatta bazı duruşmalarda benim dönemimde yaşanmış gibi kayıtlara geçirilmiştir. O dönemin siyasileri ve terör örgütü üyesi bu sözde başsavcı arasındaki kirli işbirliğine bilirkişiler de katılmış, adımı kasten dosyaya ekleyerek büyük bir ahlaksızlığa imza atılmıştır. Ancak, ne gariptir ki olaydan 5 yıl önce görevde bulunan isimleri dosyaya eklemeyi başaranlar denetimden sorumlu ve kaza sırasında görevde olan belediye başkanının adını hiçbir duruşmada geçirmemiştir. Fezlekenin konusu tamamen bundan ibarettir. Bu beyanlarım belgelerle sabittir. Bana bu tuzağı kuranlar kendilerini çok iyi bilmektedir. Onları Allah’ın gazabına ve kahrına havale ediyorum. Hukuku bu şekilde katledenler ve böylesine bir aymazlığa imza atan alçakların peşini asla bırakmayacağımı tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım. Acı olayda hayatlarını kaybeden işçilerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ailelerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum."