SİYASET KURUMU..

Muğla siyaseti, diğer yerleri çok fazla bilmiyoruz ama basından takip ettiğimiz kadarıyla, ülkenin pek çok yerinden farklı değil. Bir seçime giderken, partiler, aday adaylığı müracaat ve bitiş tarihlerini açıklarlar, seçim biçimlerinin ön seçim mi, eğilim yoklaması mı yoksa merkez yoklamasıyla mı belirleneceğini ilan ederlerdi.

Baksanız, bunların kimi burada da yapıldı.

Mesela CHP, adayların merkez yoklamasıyla belirleneceğini söyledi. Sonra, belediye başkanlarının atanacağını, ilçelerde ise isteyen ilçelerin fermuar sistemli ön seçim yapabileceğini söyledi. Milas, diğer ilçelerden farklı olarak, fermuarı da uygulamayacağını belirtti. Hatta Belediye Başkanı, ben de sandığa gireceğim, kazanamazsam, adaylıktan istifa ederim, dedi. Ancak diğer iki aday, atanmış belediye başkanı adayı ile sandığa girmek istemeyince, başkan sandığa sokulmadı, ama meclis üyeleri, üstelik fermuarsız ve üstelik ilk kez, üye bazında seçime girdi.

CHP’de, Muğla’nın en büyük üç ilçesinde belediye başkan adayları ise, düne kadar hâlâ belirlenmemişti. İYİ Parti ile süren ittifak süreci nedeniyle, bir yere kadar ‘olabilir’ denen bu konu, ilçelerde her partinin kendi adayı ile seçime girebileceği anlaşması sonrasında Pazar günü toplanan parti meclisinde de çözülmedi. Fethiye ve Seydikemer için MYK’nın önerdiği isimler Parti Meclisi’nde onanırken, MYK’nın Marmaris için eski başkan Ali Acar ve Bodrum için de eski başkan Mehmet Kocadon önerisi, Parti Meclisi’nden geçmediği için, bu iki önemli ilçede belirsizlik hala sürüyor. Hatta, Marmaris için Mehmet Oktay, Parti Meclisi’nden başkan adayı olarak açıklandı, ama Bodrum hâlâ belirlenmedi.

Öte yandan AKP’de de işler, verilen takvime göre gitmedi. Başkan ve Meclis üyeliği aday adaylığı süreci 26 Şubat’ta sona erdi, ama kaç kişinin adaylık için müracaat ettiği açıklanmadı. Çünkü, daha once açıklanan son başvuru tarihi kararında bir değişiklik olduğu ilan edilmese de, bu tarihten sonra başvuruların yapıldığı biliniyor. Yine de, AKP’nin meclis üyeliğine kaç kişinin başvurduğu bilinmiyor ve seçilme yönteminin nasıl olacağı da açıklanmadı.

İYİ Parti, hem belediye başkanı, hem de meclis üye adaylarının belli olduğunu, ama ittifak görüşmeleri devam ettiğinden henüz açıklama yapmadıklarını belirtiyorlar.

MHP’nin ise Cumhur İttifakı nedeniyle Milas’ta aday göstermeyeceği biliniyor, ancak meclis üyeliğinde Cumhur ittifakı listesiyle mi, yoksa kendi listeleriyle mi girecekleri henüz belli değil.

Partilerin 31 Mart yerel seçimlerinde yapacaklarına dair adaylarının, seçildikleri takdirde kent için yapacaklarına dair programlarını tartışmaktan ziyade, vatandaşlar, partilerin seçime nasıl, kimlerle, vb. gireceğini izlemekten, tartışmaktan, adeta yoruldular.

Dolayısıyla, özle ilgili değil de, şekille ilgili bir sürüsü de gereksiz gibi görünen ya da gerçekten gereksiz olan ayrıntılarla kafaları karışmış durumda. Pek çok kez de, bütün bunlara tepkileri izliyoruz..  Partilerin programlarına değil belki, ama bu yogurt yiyiş tarzlarına tepki gösterdiklerini de görüyoruz. Üstelik bu tepkiler, yer yer partilerinden istifa etmeye, ya da oy vermeyeceklerini deklare etmelerine kadar uzanıyor.

Oysa, “eskiden” ne güzeldi.. Koy kardeşim sandığı, üyelerin karar versin, vatandaş karar versin. Kimi başkan görmek istiyorsa, kimi mecliste görmek istiyorsa, partililer ve vatandaş karar versin. Madem demokratik olmaktan dem vuruyorsunuz, yapacağınız tek şey bu.. Ötesi, kulisler, dedikodular, akıl almaz söylentiler, vs. vs.. Siyaset denen kuruma olan güven, inanç sarsılıyor böylece.. Başka hiç bir şey olduğu yok!..

Buna bir de, partisinden aday gösterilmeyen, ya da gösterilmeyeceğini anlayanların, kendi partilerin ayrılıp, 40 yıldır bazen de büyük bir öfkeyle mücadele ettikleri rakip partinin adayı olarak ortaya çıkması yok mu.. Tam tuz-biber ekiyor..

Tipik bir örneği, eski Ölüdeniz’in CHP’den Belediye Başkanı olan Keramettin Yılmaz, bu seçimlerde CHP’nin Fethiye Belediye Başkan Adayı olmak istedi, aday adayı oldu; ancak kendisinin atanmayacağını anlayınca, büyük bir öfkeyle, 400 yandaşıyla birlikte CHP’den istifa ederek AKP’ye geçti. AKP’nin Fethiye Belediye Başkan adayı olmak istedi.

Gelin görün ki, AKP de aday göstermedi!..

Siyasete olan güven ve inanç, bu anlamda, yerlerde sürünüyor vesselam..!