Tuzabat ve Bencik’teki Boksit Madenleri Önergesine Bakan Kurum’dan İlginç Cevap..

Tuzabat ve Bencik’teki Boksit Madenleri Önergesine  Bakan Kurum’dan İlginç Cevap..
  • 18 August 2021, Wednesday 10:28

Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, 20 Mayıs 2021’de, ilçemiz Tuzabat Mahallesi Yargöçen Tepesi mevkii ve Yatağan’a bağlı Bencik Mahallesi Balıkldağı Mevkii’nde açılmak istenen boksit madenleriyle ilgili olarak, Muğla Valiliği’nin verdiği “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı sonrası, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle, TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi vermişti. Girgin, bu bölgelerin hem pek çok zeytinliğe çok yakın mesafede ve ayrıca çam balı üretiminin yapıldığı ormanlarla kaplı olduğunu belirterek, ‘ÇED Gerekli değildir’ karını iptal edip etmeyeceklerini ve yöre halkının uğrayacağı zararların nasıl karşılanacağını sormuştu.

Bakan Kurum, bu önergeye 12 Temmuz tarihinde cevap vermiş. Cevap şöyle:

“Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararına esas Proje Tanıtım Dosyasında faaliyet esnasında yöre halkının ve tarımsal faaliyetlerin etkilenmemesi için toz emisyonu, gürültü ve oluşacak atık miktarları ile ilgili olarak; toz emisyonunun indirgenmesi için kullanılacak sulama sistemlerinin ne şekilde olacağı, toz modelleme hesapları, oluşacak gürültünün en yakın yerleşim yerinde kaç desibel olacağı ve bu konuda alınacak tedbirlerin neler olduğu,oluşacak atıkların bertarafının ne şekilde yapılacağı belirtilmiş ve bu taahhütler uyarınca ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir.

Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı işletmenin faaliyetine başlaması için nihai bir izin olmayıp, hayvanclıık, tarım ve orman alanları konusunda kurumların ilgili mevzuatları kapsamında gerekli izinler alınmadan faaliyete başlanmamaktadır.”

Madem böyle, hiç bir proje için ÇED süreci gerekli değildir sonucu da çıkartılabilir bu cevaptan.

Konuyla ilgili olarak konuşan önerge sahibi CHP Milletvekili Süleyman Girgin, şunları söyledi:

“AKP iktidarında madencilik faaliyetleri ranta, talana ve çevre katliamına dönüştü. Dolayısıyla doğru dürüst hazırlanmış, çevre ve insan sağlığına yönelik tedbirlerin alınmış olduğu projelere bile insanlar haklı olarak itiraz eder hale geldi. Ne yapılması lazım?
Bugün ülkemizde doğa koruma alanı, tarım alanı, içme suyu havzası gibi alanlar kanunlarla korunmamaktadır. Kanunlarla madencilik faaliyetlerinden korunan alanlar oluşturmamız lazım.
Aksi halde madencilik faaliyetleri ormanlarımızı, tarım alanlarımızı, meralarımızı, su havzalarımızı, şehrin kültürünü ve turizmi tehdit etmeye devam edecek. 
Yetkilileri Muğla ve tüm illerimiz için madencilik faaliyetlerine karar verirken; doğal varlıklarımızı, tarımımızı ve su varlıklarımızı göz önünde bulundurmaya ve bu tarihi sorumluluğu hep birlikte almaya davet ediyoruz.” Dedi.

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık