“Unutmak ihanettir!..”

Amfi Tiyatro’da düzenlenen etkinliğe; Milas Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çöllüoğlu’nun yanı sıra bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katılırken, 26 yıl önce hunharca katledilen aydınlar, fotoğrafları ve isimleriyle bir kez daha hafızalara kazındı.

PSAKD Milas Şube Başkanı Akif Özbilge, etkinliğin açılış konuşmasında; “2 Temmuz ne anlatıyor diye şöyle bir düşündüğümüzde kafamızda, gözümüzün önünde canlandırdığımızda 2 Temmuz 1993, Türkiye’nin karanlığa gömüldüğü, karanlığın içinde kaldığı bir tarihi hatırlatıyor.

Birçoğumuzun çocuklarının doğum tarihine denk gelen, birçoğumuzun genç yaşlarına denk gelen 1993’te, 18 yaşından 60 yaşına varana kadar; şairlerimiz, ozanlarımız, semahçılarımız, türkücülerimiz, bağlamacılarımız, işte o canlarımız bizden birer birer koparıldılar. Onun içindir ki Sivas’ta yaşananlar, aslında Türkiye’nin laik olmadığının, olamadığının, o yıllarda Alevilerin örgütlenmesinin başlangıcı olan ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ sloganının kulaklarımızda çınlamasıdır. Çünkü Türkiye, ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ sloganıyla 1993’te tanıştı. O günden bugüne hala Sivas yanıyor, hala dumanı tütüyor ve hala yüreklerimizde ateşi duruyor” dedi.

Amfi Tiyatro’da katılımcı sayısının az olmasına de değinen Şube Başkanı Özbilge; “Sayılara takılmayın. Emin olun bir kişi de olsak Sivas’ı anacağız, unutturmayacağız. Unutmak, en büyük ihanettir. O ihaneti çocuklarımıza, geleceğimizin teminatı gençlerimize ve geleceğimize ihanet etmemek ve o ihanetin içinde bulunmamak için bu anma törenlerini yapacağız” dedi.

Şube Başkanı Özbilge’nin konuşmasının ardından etkinlikte, 1993’te Sivas’ta yaşananları anlatan bir makale, Dr. Çağlayan Üçpınar tarafından okundu. Ardından; Süleyman Baş, Ümit Bilge ve Ozan Aydeniz sahne alarak, birbirinden güzel türküleri seslendirdiler.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Milas Şube Başkanı Gülçin Erşen de etkinlikte bir konuşma yaparak şunları söyledi:

“Ben Sivas doğumluyum. Madımak, henüz küçücük bir çocukken öğrendiğim bir türkünün ve halk oyunun adı olarak kalsaydı keşke belleğimde…

Ülkelerin ve dünyanın tarihinde öyle olaylar vardır ki; ırkınız, milliyetiniz, dinsel inancınız, siyasal görüşünüz ne olursa olsun kayıtsız kalamazsınız. Mutlaka bir tarafta yer alırsınız; ya haktan, hukuktan, barıştan, sevgiden, dostluktan yana; ya da kin, nefret, gericilik, baskıcılık, bağnazlık, savaş ve terörden yana olursunuz. 26 yıl önce Sivas’ta yaşanan katliam bir insanlık suçudur. “İnsanım” diyen kimse, kayıtsız kalamaz. Madımak Oteli’nde onlarca insanın ölümlerin en korkuncu sayılabilecek biçimde diri diri yakılarak, dumanda boğularak can vermesine neden olanların yanında; onları teşvik eden, buna göz yuman, sanıkları yargılamayan, yargılansa da cezalandırmayan herkes, bu insanlık suçunun ortağıdır.

Elbette unutmayacağız ve unutturmayacağız. Çünkü bu tür olaylar sıradanlaştırılmaya ve unutturulmaya çalışıldıkça, artar, suçlular azar. Tepkimizi göstereceğiz; sevgi ile bilgi ile dayanışarak, acıları da sevinçlerimizi de paylaşarak direneceğiz. Eğer, bu katliamı gerçekleştiren, göz yuman, suçluları koruyanlar gibi kinle, öfkeyle, intikam duygularıyla davranır ve ötekileştirirsek, onlara benzeriz. Şeytanın kazanmasına izin vermeyelim!

Bilginin cehaletten; sevginin nefretten; dostluğun düşmanlıktan; barışın savaştan; birlik ve beraberliğin bölünmekten, ayrışmaktan; iyiliğin, kötülükten daha üstün olduğunu göstereceğiz! 

Bir olalım, iri olalım, diri olalım. İşte o zaman gerçekten “Her şey çok güzel olur”.

Bu vesileyle, tüm şehitlerimizi saygıyla, rahmetle anıyorum. Onlar yolumuzu aydınlatan birer meşale idiler. Bu uğurda yandılar. Yürekleri de yaktılar.”

Etkinlik, Şube Başkanı Akif Özbilge tarafından Madımak Otel’de hayatlarını kaybedenlerin isimlerini tek tek okunması ve katılımcıların da ayakta ‘burada’ diyerek yanıt vermesi ve katledilen aydınların, hafızalara bir kez daha kazılmasıyla son buldu.