Zeytin dostları Milas'ta buluştu

Milas Kent Konseyi öncülüğünde Milas'ta zeytin mitingi düzenlendi. Yüzlerce kişinin katıldığı mitingde önce kent merkezinde yürüyüş yapıldı, daha sonra ise Atapark Meydanı'nda müzik dinletisi yapıldı. Mitingde açıklamalar yapan konuşmacılar, zeytinin önemini vurguladı. Katılımcılar ise hep bir ağızdan "Akbelen Ormanı'nı vermeyeceğiz" dedi.

Dün saat 12.00'den itibaren Atapark Meydanı'nda toplanmaya başlayan coşkulu kalabalık, gökyüzünden yağan çamurlu yağmura rağmen alanlara sığmadı. Gazeteci Münevver Mat’ın sunuculuğunu yaptığı mitingde, Mustafa Tezcan ve Grup Pusula'nin müzikleriyle eğlenen katılımcılar, "Zeytin hayattır, zeytinime dokunma", "Havama, suyuma, zeytinime dokunma" "Su, hava, toprak; temel haktır hak.", "Zeytinime dokunma, huzurumu kaçırma" şeklinde sloganlar attı. 

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Günün erken saatlerinden itibaren Atapark Meydanı ve çevresindeki caddelerde polis ekipleri tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Muğla il merkezi ve çevre ilçelerden takviye polis ekipleri görevlendirildi. Çevik kuvvet ekipleri de Milas’ta görev aldı. Alan, polisin demir bariyerleriyle çembere alındı. Alana girmek isteyenler üst aramasından geçirilerek alana girebildi. Datça’dan, Marmaristen, Denizli’den miting için otobüslerle Milas’a gelmek isteyenlerin, yollarda birkaç kez polis aramalarıyla gecikmelerine neden olunduğu belirtildi.

MİLAS SOKAKLARINDA YÜRÜYÜŞ

Buna karşın, 2500 kişi kadar bir kalabalık Atapark’ta toplandı. Miting için toplanan kalabalık saat 13.00’te Milas sokaklarında ellerinde pankartlarla sloganlar atarak yürüdü. Çok sayıda Milaslı, evlerinin balkonundan ve arabalarından yürüyüşe destek verdi. Müştak Bey, Ulusal Egemenlik ve Cumhuriyet Caddeleri'nde yapılan yürüyüşün ardından katılımcılar tekrar Atapark Meydanı'na dönüş yaptı

"DOKUNDURMAYACAĞIZ"

Elindeki zeytin hasat makinesi ile kürsüye çıkan Milas Kent Konseyi Başkanı Çağlayan Üçpınar, Besalet Alkaya tarafından kaleme alınan zeytincilikle ilgili şiiri seslendirdikten sonra, "1 Mart'ta çıkarılan yönetmelik, 3573 Sayılı Zeytin Kanununa tamamen aykırıdır ve hiçbir yönetmelik kanunun üzerinde değildir.

Bu yönetmeliğin ardından bölgemizdeki Termik Santrallerin işletmesini yapan YK Enerji, Akbelen bölgesindeki zeytinlik alana girerek 25-30 adet zeytin ağacını usulsüz olarak sökmüştür. Bölgede 280 gündür nöbet tutan Akbelen Direnişçileri grubu ve köylüler, firmanın makinasının önüne geçerek daha fazla söküme engel olmuş ve şirket yetkililerinin ve makinasının sahadan çıkarılmasını sağlamışlardır. Zeytinine sahip çıkan Akbelen direnişçilerini ve köylülerini kutluyoruz. Kanuna aykırı olan bu yönetmelik, TMMOB, MUÇEP gibi bir çok oda ve STK'lar tarafından dava edilmiştir ve yürütmeyi durdurma, yönetmeliğin iptali için hukuk mücadelesini başlatmışlardır.

Sökülen zeytinlerin ardından YK Enerji yetkilisi, zeytinlik alanların madencilik faaliyeti için kendilerine tahsis edildiğini ve yöre köylülerin zeytinliklerini de bedeli karşılığı satın aldıklarını, söküm yapılan bölgenin kendi mülkiyetlerinde olduğunu belirtmiştir. Yani özetle, burası kendi mülkiyetimizdir istediğimizi yaparız demeye getirmektedirler. Bu usulsüz ve kanuna aykırı açıklama bile nasıl keyfi bir uygulama niyetinde olduklarını açıkça göstermektedir.

Arazi mülkiyetine sahip olanlar bile kanunda belirtilen "Zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez’’ maddesine uymak zorundadırlar. Daha önce de mülkiyetini aldıkları zeytinlik alanlarda 25-30.000 civarında ağacı kestiklerini, yöredeki köylüler anlatmaktadırlar. Üstelik de zeytin ağaçlarını para karşılığı köylülere kestirmişler ve kanun hakkında yeterince bilgi sahibi olmayan köylülere bu suçu işletmişlerdir. Avrupa Birliği Coğrafi İşaretine sahip olan Milas Zeytinyağı, bölgedeki birçok köylünün geçim kaynağıdır... Hayatıdır. 'Zeytinime ve hayatıma dokunma.' diyoruz… Dokundurtmayacağız.. Zeytinliklerin yok edilmesine müsaade etmeyeceğiz: Demokratikleşme ve demokrasi kültürünün yaygınlaşması, demokratik reflekslerin oluşması için; Haklarını bilen…sahip çıkan.. bilinçli toplumlar, bilinçli vatandaşların çoğalması için daha çok çalışmamız gerekmektedir.

İnsani Yaşam Haklarına, Gelir ve Geçim Kaynaklarına sahip çıkmak için çıktığımız yolculukta, Zeytinimize sahip çıkmak adımlarımızdan biridir." dedi.

BAŞKAN TOKAT'A PROTESTO

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, kürsüye çıktığı sırada protesto edildi. Başta Deştin Çevre Platformu olmak üzere alanda bulunan bazı çevreci gruplar ve bazı siyasi partiler, Ağaoğlu ve Net Holding projesine inşaat ruhsatı verilmesine tepki göstererek Başkan Tokat'a sırtını döndü ve ‘yuh’ çekti. Bu süre zarfında bazı belediye yetkilileri ve CHP'li üyeler ile protestocular arasında gerginlik yaşandı. Islık ve alkış seslerini bastırarak konuşma yapan Başkan Tokat, "Milas zeytinin başkentidir. Böylesine bir çevre mitinginde konuşmacının çok olduğu bir ortamda uzun bir konuşma yapmak istemem. Ama şunu net olarak söyleyelim. Milas’taki ortak akılla Avrupa Birliği Coğrafi İşareti almış Türkiye'nin İlk ve tek zeytinyağı için bütün Milas halkı kenetlenmiş ve ortak akılla mücadele etmektedir. Milas Belediyesi olarak biz de her noktada halkımız ile birlikte zeytin ve çevre mücadelesi içerisinde olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz. Yönetmelik değişikliğine karşı danıştay nezdinde dava açıp, davamızı takip ediyoruz. İdari ve hukuki yoldan bu yönetmelik yürürlükten kaldırılıncaya kadar da mücadelemize devam edeceğiz. Bu noktada bütün çevre faaliyetlerinde ve etkinliklerinde her zaman desteğimize ihtiyaç duyulan bir noktada bugün de özellikle büyükşehir belediyemizin, Milas Belediyemizin ve Kent Konseyimizin gayretleri ile oluşan böyle bir etkinlikte hep beraber birlik içerisinde ses yüksetmek varken, farklı söylemler içerisinde olmanın takdirini sizlere bırakıyorum. Geçmişten bu yana çevre mücadelesi, hukuk mücadelesi içerisinde olan bir arkadaşınız olarak gerek kişisel, gerek kurumsal olarak mücadelemizi bundan sonra da devam ettireceğiz. Yönetmelik idari ve hukuki yoldan iptal edilinceye kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız." dedi.

"DOĞA İTTİFAKI KURMALIYIZ"

Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Adnan Akyarlı ise, "İzmir'den geldik ama konu Akbelen'de. Ama Akbelen de bizim. Biz doğayı seviyoruz. Doğayı seven STK'lar olarak bir aradayız. Siyasette ittifak var ya, biz de bir doğa ittifakı yapmalıyız. Bu ittifakın içinde doğayı kucaklayan herkes olmalı. Bu ülkenin doğasını katletmeye çalışanların kökünü kazımalıyız." dedi.

 

"DAVALAR AÇTIK"

Muğla Barosu Başkanı Cumhur Uzun ise, "Gönlünde çevre sevgisi, insan sevgisi, doğa sevgisi olan dostlar, Milas'a hoşgeldiniz. Biz, zeytin ağacına olan sevgimizi içimizde yaşatırız, büyütürüz. Kıymetlimiz olan zeytin ağacının bizim gibi düşünmeyenlerce yok edilmesine kayıtsız kalamayız. Bizden öncekiler zeytin ağaçlarını hukuken korumaya almışlar. Bunun için yasa yapmış milli irade. Ama bugün yasayla koruduğumuz ağaçları, yönetmelikle söküp atmayı ve maden için, kara kömür için yapmayı uygun görmüşler. Sizler ve bizler bu hukuksuzluk ve aykırılığı aşmak için davalar açtık, var gücümüzle çalışıyoruz." dedi.

Muğla Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ali Şimşek, "Bu yönetmelik zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. Anayasanın maddeleri tarımı, üreticileri ve tarım alanlarını korumaktadır." diye konuştu.

Deştin Çevre Platformu Sözcüsü İsmail Şener ise" Havamızı, suyumuzu, toprağımızı koruma hakkımız var ama bu ülkede köylüler asgari ücretin dörtte biri gelirle geçiniyor. Ama nasıl geçiniyor? Zeytinini, yoğurdunu, otunu kendi üretiyor. Ama buna da göz koydular ya helal olsun. Akbelen İkizköy halkı direniyor, onur verici bir şey. Bir şeyi unuttular yönetmeliği çıkarırken. 'Biz bunu Milas, Muğla, Yatağan için çıkarıyoruz' demeyi unuttular. Tam da tarif ettikleri yasa burayı işaret ediyor. Bizi yaralayan şeyler var. Sadece bakanlıktan usulsüz raporlar değil yerelden de eşlik eden yöneticilerimiz var. Artık 5'li çete demek suç oldu. Bence 6'lı çete demek gerekiyor. İstanbul'u taşa bulayan Ağaoğlu buraya da göz koydu. Ağaoğlu, hoşgelmedin!" dedi ve "Yapılması planlanan doğayı yok eden projelerde kamu yararı görmüyoruz." ifadelerini kullandı.

İkizköy'de yıllardır direnen KARDOK'un Başkanı Necla Işık ise, İkizköylülerin 3 yıldır zeytin ağaçlarını kestirmemek için mücadele ettiğini söyledi. "Topraklarımızı aldığınız yeter!" diyen Işık, "Bugün Milas hepinizin sesi ile inledi. Zeytin için adalet, Akbelen için adalet diyerek inledi! 2-3 kişinin cebi dolacak diye tüm köylüleri rahatsız edemezsiniz. Bu üç santral da kapatılmalıdır. Enerjiyi artık rüzgardan da elde ederiz, güneşten de elde ederiz. Artık zeytinlerimizi, ormanlarımızı kestirmek istemiyoruz. Gaz lambası altında da oturmaya razıyız.

Almak istedikleri toprakları vermeyeceğiz, hep beraber mücadele etmeye devam edeceğiz. Köylüler toprağını satmamak için direniyor. 1 kişi bile toprağını vermedi. Şuraya para yığsınlar verirsek namerdiz!" dedi.

Son konuşmayı yapan tarım Yazarı Abdullah Aysu ise, "Siz bu memleketi sevmiyorsunuz, siz yeşilleri sevmiyorsunuz siz kasaları seviyorsunuz. Kasaları doldurmayı seviyorsunuz. Herkes her şeyin farkında!" diye konuştu.

Miting, müzik dinletisinin ardından sona erdi.